İSVİÇRE’nin Baselland Kantonu Mahkemesi, 33 yaşındaki Adem Karaağaç’ın son 8 yılda peş peşe çok fazla trafik suçu işlediği gerekçesiyle sınır dışı edilmesine karar verildi. Mahkeme tebliğden itibaren 30 gün içinde Adem Karaağaç’ın ülkeyi terk etmesi ve İsviçre’de daimi oturma hakkı getiren C tipi oturma izinin de iptal edilmesine karar verdi. 
İsviçre'de 2004-2012 yılları arasında, aşırı hız, ehliyetsiz araç kullanmak, araçla fazla yük taşımak gibi trafik suçları işleyen Karaağaç, en son bir akrabası tarafından tehdit suçlaması ile mahkemeye verildi. İlgili mahkeme bu suçtan kendisine 1 yıl hapis cezası verdi. Erken salıverme veya kefalet hükümlerinden yararlandırılmayan Karaağaç, 12 ay tutuklu kaldı. Bu infazın ardından Adem Karaağaç’ın oturduğu Baselland Kantonu yönetimi, Karaağaç’ın daha önce işlediği trafik suçlarını da dikkate alarak, İsviçre’den sınır dışı edilmesine karar verdi.
Geçen Nisan ayında alınan bu karara karşı Adem Karaağaç, Kanton Mahkemesi'nde dava açtı. 2013’ün son günleri sonuçlanan davadan Adem Karaağaç’a sınır dışı kararı çıktı.
SINIR DIŞI EDİLMESİ ORANTISIZ CEZA
Adem Karaağaç, ’nın sorularını yanıtlarken, mahkemenin verdiği karara itiraz edeceğini söyledi. İsviçre’de doğmuş ve büyümüş olduğunu vurgulayan Karaağaç: şöyle dedi:
"Büyük bir haksızlığa uğradım. Normalde sınır dışı kararları, cinayet, tecavüz, hırsızlık gibi ağır suçlara veriliyor. Ben sadece trafik suçu işledim. Bu önüme konuluyor ve toplum için tehlikeli olduğum söyleniyor. Türk olduğum için böyle bir karar verdiklerini düşünüyorum. Böyle olacağını bilseydim, hiçbir trafik suçu işlemezdim. İşlediğim trafik suçları toplandı ve hiç de adil olmayan sınır dışı kararı verildi. Bu karar caniler, hırsızlar, tecavüzcüler için verilen bir karar. 30 gün içinde ülkeyi terk etmem isteniyor. Ben bunu hak etmedim. Çok pişmanım. Burada doğdum. İsviçre vatandaşı olmadım. Daimi oturma iznim var. Şimdi bu da elimden alınmak isteniyor. Askerlik nedeniyle, İsviçre pasaportu almak istemedim. İşim var. Sosyal yarım almıyorum. Yani sınır dışı edilmem için geçerli gerçek bir neden yok.” 
Adem Karaağaç’ın Avukatı Alain Joset, mahkemede yaptığı savunmasında, müvekkili için uygun görülen sınır dışı kararının suçun çeşidine göre orantısız olduğunu savunarak, Karaağaç’ın daimi oturma izninin bir yıllık bulunma iznine dönüştürülmesini mahkeme heyetine teklif etti. Ancak mahkeme heyeti, Adem Karaağaç’ın liseyi Türkiye’de okumasını ve Askerliğini Türkiye’de yapmasını gerekçe göstererek, sınır dışı edilmesine karar verdi.
KARAR AVRUPA İNSAN HAKLARI NORMLARINA AYKIRI
Sınır dışı konularında uzman olan Avukat Yetki Geçer ise, şöyle konuştu:
"Karaağaç kararında kanton mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (AİHS) yer alan hükümleri göz ardı etmiş görünüyor. Sınır dışı kararı işlenen suçla orantılı değil. Ayrıca Adem Karaağaç İsviçre’de doğmuş ve büyümüş. Birinci dereceden akrabalarının tümü İsviçre’de yaşıyor. O nedenle AİHS’ne göre sınır dışı edilmesi mümkün değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda verilmiş emsal kararları var."
Mahkemede izleyici olarak bulunan İsviçreli bir kadın ise, "Başından sonuna kadar mahkemedeydim. Adil olmayan bir yargılama yapıldı. Zaten mahkemenin başında hakimler daha mahkeme olmadan Adem’in sınır dışı edilmesine karar vermiş gibi görünüyorlardı. Avukatın bir yıllık B tipi oturma izni ile Ademin tekrar toplum içinde denenmesine hakimler karşı çıktılar. Teklifi değerlendirmediler. Hiçbir olumlu adım atmaya yanaşmadılar. Hakimler Adem’e ailesinin burada mı Türkiye’de mi olduğunu sordular. O da bütün ailesinin İsviçre’de yaşadığını, Türkiye’de akrabası olmadığını söyledi. Bu söylemi de dikkate almadılar. Adem İsviçre’de doğduğu halde, İsviçre’de okula gitmemesini onun okul yıllarını Türkiye’de geçirmiş olmasını daha önemli gördüler. Oysa Adem buraya tam uyum sağlamış biri. Hayatını burada kurmuş, buraya alışmış. Bunun için sınır dışı edilmesine dayanak olabilecek hiçbir neden yok" dedi.