BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile basın toplantısı düzenledi. HSYK'ya dair soruya Erdoğan "AB'den bazı tavsiyeler oldu. Komisyon görüşmelerinde değerlendirildi. Genel Kurul'daki çalışmalarda yine ilave gelişmeler olursa bunları değerlendirmeye açığız. Mesele en ideal şekilde HSYK yasasını çıkarmaktır" dedi.  Martin Schulz, ise Türkiye'deku Suriyeli sığınmacılar konusuna değinerek, "Türkiye 700 bin Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Benim ülkem Almanya ancak 60 bin kişiyi ağırlıyor. Bir parlamenterimiz bu kamplara gittiğinde ne kadar örnek olacak bir organizasyon olduğunu bize aktardı. Türkiye'nin bu çabaları gerçekten model olacak bir çalışma" dedi.

Bürüksel'de temaslarını sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görüşmenin ardından Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan verimli bir görüşme gerçekleştirildiğini belirterek, "Türkiye - AB ilişkileri öncelikli konuydu. Dezenformasyonları düzeltme yoluna gittik. Türkiye'nin son on yılda ekonomik alanda attığı adımlar sıradan adımlar değil. Suriye konusunu konuştuk. Oradaki insanlık trajedisini paylaştık. Biz 700 bin sığınmacıyı barındırırken AB üyesi ülkelerde 60 bin kişi barındırılıyor. Biz 2 milyar dolar harcadık ancak bize BM dahil gelen para 130 milyon dolardır. Bunun dışında Mısır'ı askeri darbeyi konuştuk. Seçimle gelmiş bir iktidarın silah zoruyla devrilmesi karşılığında Batı'nın duyarsızlığını konuştuk. Kıbrıs meselesi üzerinde durduk. Bizler yapıcı bir anlayış üzerinde durduk. Bize askerin çekilmesi gibi bir şey söylediler ancak biz böyle bir teklifi duymadık duymuyoruz. Sessiz devrim içinde yaptıklarımız bellidir. çözüm sürecire dair kararlılığımız devam edecek. Cenevre 2 'den bir sonuç çıkmazsa toplantıya katılanların da sorumluluğu olacak. Demokrasi ile geldik, demokratik yöntemlerle gelenleri savunmak bizim görevimizdir. Görüşmede Mısır'daki askeri darbeyi de konuştuk" dedi.

Le Monde muhabirinin "HSYK tasarısı ile ilgili Avrupa liderlerinin görüşlerini bizimle paylaşır mısınız" sorusunu Başbakan Erdoğan, "AB'den bazı tavsiyeler oldu. Komisyon görüşmelerinde değerlendirildi. Genel kuruldaki çalışmalarda yine ilave gelişmeler olursa bunları değerlendirmeye açığız. Mesele en ideal şekilde HSYK yasasını çıkarmaktır" diye yanıtladı.

Schulz ise "Bu hassas bir konu. AB Türkiye'den şunu bekliyor, hukukun üstünlüğü korunmalı, değişmemeli. Erklerin ayrılığı ilkesine saygı göstermeli. Bu tartışmaya açılmamalı. Mesajın net bir şekilde alındığını düşünüyorum. Başbakan Erdoğan, Türkiye parlamentosu ciddi bir biçimde bu durumu ele alıyor. Buradaki görüşler de Türkiye'de değerlendirilecektir' dedi.

Erdoğan, "Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Yasama organı ise yasal düzenlemeleri yapar. Bunları yaparken de diğer ülkelerdeki kurumlar nasıl düzenlenmiştir, örnek HSYK diğer ülkelerde farklıdır, standardı yoktur. AB üyesi ülkelerin tamamında farklı uygulamaları vardır. Yasama organı halkı rahatsız eden bazı ciddi konuların düzeltilmesi noktasında adım atmıştır" diye konuştu. Aynı konu ile ilgili Schulz ise "Siz ve hükümet üyeleri yargının bağımsızlığı ile ilgili osrular karşısında şaşırmamalısınız. Yargının bağımsızlığı bazen böyle tartışmalara sebep olabiliyor. Yargının rolü Avrupada'da tartışılıyor. Biz yargının bagımsızlığı noktasında kaygılarımızı dile getiriyoruz. Başbakanla her konuda aynı fgikirde olmasak da açık biçimde konuşmasını takdirle karşılıyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Avrupa Birliği ile ilgili eleştirel yaptığı konuşmasında ise "Avrupa Birliği 51 yıldır bizi kapıda bekletiyor. Netice alamazsak bu bizi başka arayışlara itebilir. Temennim süreç hızla devam eder, fasıllar bloke edilmez. Bloke edilmiş fasıllar var. Görüşmelerimiz olacak" dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN: GÜNEY KIBRIS, KIBRIS'IN TAMAMINI TEMSİL EDEMEZ

Başbakan Erdoğan, Kıbrıs ile ilgili bir soru üzerine Rum kesiminin Kıbrıs’ın tamamını temsil edemeyeceğini belirterek, "Türkleri yok saymak adalet anlayışıyla pekişmez. Güney Kıbrıs’ın AB’ye alınması siyasidir" de. Konu ile ilgili Schulz ise, "Bu çok zor bir durum. Başbakan Erdoğan’ın söylediği bu konuyu nasıl çözebiliriz. Ve nasıl mantıklı bir çözüm bulabiliriz. Sayın başbakan sizin duruşunuzu çok iyi anlıyorum fakat bence siz şunu da göz önünde bulundurmalısınız. AB’nin bakış açısından bakıldığında ada aslında tamamen AB’ye girmiştir. Bunu tanımanızı istiyorum sizden. Adanın kuzey kısmı oradaki halk da AB’nin hak ve özgürlüklerinden istifade etmeli. Adanın ayrımı eğer Annan Planı kabul edilirse aşılabilir. Değerlendirmenizde haklısınız. Referandum değerlendirmenize katılıyorum" dedi.

CENEVRE 2 KONFERANSI

Erdoğan, "Cenevre 2’de hep umutlu olmanın gayreti içinde olduk. Temenni ederim ki yapıcı olumlu bir netice çıkar. İran’ın katılmama kararı kendi kararıdır. Ay sonunda İran’a yapacağımız ziyarette bütün gelişmeleri daha yakından değerlendirme fırsatı bulacağız" dedi.

FRANSIZ GAZETECİDEN HSYK SORUSU: OYUNUN ORTASINDA OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİRMEYİ AÇIKLAR MISINIZ?

Erdoğan, Fransız gazetecinin HSYK ile ilgili "Oyunun ortasında oyunun kurallarını değiştirmeyi açıklarmısınız ?" sonusu üzerine "Oyun içinde kural değişmez derken başı ve sonu belli olan oyun için o kural geçerlidir. 90 dakika ve uzatmalarda kural değişmez. Ama yeni sezona başlarken bu kuralları yeniden düzenleyebilirsiniz. HSYK için başı sonu belli değildir. Anayasal değişiklikleri yaparken bu soruyu neden bize sormadınız. Anaysa değişikliklerini de bu iktidar yaptı. Şu anda AB ülkelinin hepsinde bu düzenlemeler yapılıyor. Yasama organı olan Meclis’in bunu yapması en doğal hakkıdır. Bu reformları yapmak her iktidarın parlamentonun görevidir. Demokrasi bu reformları güncellemeleri yapa yapa güç kazanır. Sayın Hollande’ın gelişini önemsiyoruz. 22 yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı gelmişti en son. Sayın Sarkozy’in gelişi çok kısa sürmüştü. Biz de anlamamıştık. Ama Sayın Hollande’ın gelişini çok önemsiyoruz" diye konuştu.