BAHÇEŞEHİR Üniversitesi (BAU) Roma’da, Vatikan’a ait olan Brancaccio Sarayı’nda bir iftar daveti verdi.
 Napolili Prens Salvatore Brancaccio’nun eşi Mary Elisabeth Field tarafından 1800’lü yılların sonunda yaptırılan Brancaccio Sarayı, dün akşam BAU Roma Avrasya Araştırmalar Merkezi ve BAU Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) organizasyonuyla gerçekleştirilen iftar yemeğine ev sahipliği yaptı.
Vatikan’a ait mülklerden biri olan barok tarzdaki sarayda verilen davete başta, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Kenan Gürsoy, KKTC Roma Temsilcisi Növber Vechi Ferit, Papalık Dinlerarası Diyalog Konseyi İslam ile İlişkiler Masası Avrupa ve Türkiye Sorumlusu Peder Michael Weninger, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, BAU Rektörü Şenay Yalçın, MEDAM Direktörü Dr. Burhan Köroğlu ve BAU Roma Avrasya Araştırmaları Merkezi Direktörü ve La Sapienza Üniversitesi öğretim üyelerinden Fabio Grassi olmak üzere çok sayıda konuk katıldı.
Klasik Türk Müziği Sanatçısı Yaprak Sayar ile kanun sanatçısı Safinaz Rizeli gece boyunca Türk müziğinden örnekler icra ederken davetlilere, yaprak sarması, içli köfte, büryan kebabı ve baklava gibi lezzetler ikram edildi.
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ KÖPRÜLER KURUYOR
Büyükelçi Kenan Gürsoy konuklara hitaben yaptığı konuşmasında, Ramazan ayının önemine değinirken, dinlerarası diyalog ile farlı din ve kültürden olanlarla birlikte yaşama ve onlara saygı duyma konularına vurgu yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi’nin bu davetle, tüm bu unsurları hatırlatıp, kültür köprüleri kurarak, bu iki dünyayı birleştirmeye çalıştığına işaret eden Gürsoy, bu başarılı girişimden dolayı üniversite yetkililerini kutladı.
Enver Yücel ise, medeniyetlerin birlikteliğine değindiği konuşmasında, şöyle dedi:
“Her zamankinden daha çok dünya olarak birlikte yaşamaya ihtiyacımız var. Medeniyetlerin kaynaşmasında, birlikteliğinde ve kardeşliğinde her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. İnsanların yaptıkları suçları, onların ait olduğu medeniyetlere yüklüyoruz. Bunun çok büyük bir hata olduğunu bir kez de burada ifade etmek isterim."
BAU’nun çok genç bir üniversite olduğunu hatırlatan Yücel, önemli misyonlarından bir tanesinin, kültürlerarası diyalogda önemli işler yapabilmek olduğunu belirtti. Yücel, "Bununla ilgili Medeniyet Araştırmaları Merkezi’ni kuran bir üniversiteyiz. Daha fazla birlikte olmalı, değerlerimizi hep beraber yaşamalı, paylaşmalıyız” diyerek, iftara katılan konuklara teşekkür etti.
"ROMA’DA DA ÜNİVERSİTE KURMAK İSTİYORUZ"
Roma’ya yatırım yapmaya geldiklerini de anlatan Yücel, "Duyduk ki ekonomik kriz var, yatırım yapalım dedik. Burada bir ‘Design studio’ kurmak ve önümüzdeki yıllarda da bunu bir üniversiteye dönüştürmek istiyoruz. Türkiye’de her yıl 78 ülkeden 2000’e yakın öğrenci alıyoruz. Roma’daki bu merkezimiz üniversiteye dönüştüğü zaman büyüyeceğine son derece inanıyorum” diye konuştu.
İstanbul ile Roma’nın kardeş şehirler olduğunu dile getiren Yücel’in, Türkler'in İtalyanlar ile birbirlerine çok benzediklerini anlatırken, Ben Berlin’den geliyorum, orada bir üniversite kurduk, ama bir türlü güldüremiyoruz onları. Bunun için sizlere tekrar tekrar teşekkür ediyorum" sözleri konukları güldürdü.
PEDER: TÜRK KÜLTÜRÜ, BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜDÜR
Papalık Dinlerarası Diyalog Konseyi Kardinal Jean-Louis Tauran’ın selamlarını getirdiğini belirten Peder Michael Weninger ise, diplomatlık yaptığı dönemde İtalyan politikacı Romano Prodi ile AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso sayesinde Türk kültürünün ne olduğunu öğrendiğini anlattı.
Peder Weninger bunun ise, farklı dinler, farklı kültürlerin birlikte yaşama anlamına geldiğini belirterek, "Bu gece burada, bu muhteşem mekanda, bu muhteşem tipik Türk insanlarıyla birlikte olmaktan memnunum" diye konuştu.
Rektör Prof.Dr. Şenay Yıldız ise, BAU’nun artık Türkiye’de ve dünyada sözü edilen, gelişen ve serpilen bir üniversite olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Dünyada şu an yaşanan gelişmeleri gördükçe, eğitim sahasında çok önemli işler yapmak gerekiyor. Özellikle de içinde bulunduğumuz Ramazan ayında kardeşliklerin, dostlukların artması bizim için önemli. Bunun için BAU Medeniyet Araştırmaları Merkezi ve Avrasya Araştırmaları Merkezimiz birlikte bu yemeği organize ettiler. Barış, ancak eğitim yoluyla geliyor. Biz de bir eğitim kurumu olarak barış tohumları atmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
Burhan Köroğlu da, barışın ancak birbirini tanıma ve anlama ile inşa edilebileceğinin altını çizerek, amaçlarının, gelecek nesillere birbirlerini nasıl anlayabileceklerini benimsetmek olduğunu belirti.

FOTOĞRAFLI