ALMANYA iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın ülke içindeki aşırılıkçı hareketlerle ilgili 2013 raporu açıkladı. Raporda aşırı sağ ve sol grupların neden olduğu şiddet olaylarında büyük artış kaydedildiği radikal İslami grupların kamplarından dönen genç sayısında artış görüldüğü belirtildi.
Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin haberine göre, İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, aşırı sağcıların ülkedeki mültecilere karşı toplumdaki korkuları kullanma stratejisi konusunda uyardı. De Maiziere, aşırı sağ ve sol kanattakilerin sayısı artmasa da bu grupların neden olduğu şiddet olaylarının gözle görülür arttığını belirtti. Raporda aşırı sağ kaynaklı şiddet olaylarının sayısı 2012 yılına göre yüzde 20 oranında artış kaydettiği yer alırken, şiddet olaylarının sayısı 473 olarak kayıtlara geçti. Alman İstihbarat kurumu, raporunda her iki aşırı sağcıdan birinin şiddet eğilimli olduğu tahminine de yer verdi.
Şiddete hazır aşırı sağcıların sayısı 2013 yılında 9 bin 600 olarak kaydedildi. Anayasayı Koruma Teşkilatı, Almanya’da Selefiler gibi radikal dini gruplara katılan genç sayısında da önemli artış olduğuna dikkat çekti. Rapor bu artışı, Suriye’deki durumu kötüleşmesine bağlıyor ve terör kamplarında eğitim alıp Almanya’ya dönenlerin sayısının ise 100 civarında olduğu ifade edildi.
GAZETELERDEKİ YORUMLAR
Bugünkü Die Welt gazetesi, Alman iç istihbaratı Anayasayı Koruma Teşkilatı Raporu'nu açıklayan İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin yapı olarak abartmaya eğilimli biri olmadığını, aşırı sağ ve sol kanattakilerin sayısı artmasa da bu grupların neden olduğu şiddet olaylarının gözle görülür şekilde arttığını söylediği belirtildi. Yorumda İçişleri Bakanı de Maiziere’nin ‘ölümcül bir tehlike’den söz etmesinin arkasında terörün yeni bir niteliğini kast etmesinin bulunduğu vurgulandı. Die Welt, şöyle devam etti:
"Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın yeni raporunu kamuoyuna açıklayan Bakan, şiddete meyilli gruplar içerisinde saldırı düzenlemeye hazır 40 bin kişi olduğunu söyledi. Sadece geçen yıl bu rakam 5 bin dolayında artmış. Suriye ve Irak’tan dönen potansiyel failler yeni tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Terör, herhangi birini değil herkesi hedef alıyor. Ülkeyi korkunun yönetmesi, önceden boyun eğilmesi isteniyor. Sosyal ahlak iklimi ülkede çökmeye başlıyor. Devletin hâlâ en önemli görevi, vatandaşların can ve yaşam güvenliğini sağlamak. Yüksek mercilerdeki yetkililerden gelen uyarılar yeterli değil."
Neue Westfalische gazetesi de bu rapor ardından aşırı sol grupların yanı sıra aşırı sağcı eğilimlerin de üzerine gidileceği, yabancı düşmanlığına dayalı şiddetin bu denli artması ve aşırı sağcıların öfkelerini özellikle iltica başvurusunda bulunanlara yöneltmelerinin tehlike çanlarının çaldığını gösterdiğini yazdı. Gazete, “Buna karşı önlem olarak, yerleşik siyasi partilerden, kâğıt üstünde değil, kafa karışıklığına yol açmayacak kadar açık bir şekilde mültecilerin ve bir insan hakkı olarak ilticanın savunulmasını isteriz” değerlendirmesini yaptı.
Westdeutsche Zeitung da aşırı sol ve Neonazi çevrelerinin küçülmesine rağmen militanlaştığı, aşırı sağcılar tarafından hergün en az bir yabancı düşmanlığı kaynaklı şiddet suçu işlendiğini vurguladı.