AŞIRI sol örgüt Kızıl Tugaylar (Brigate Rosse) tarafından 1978 yılında kaçırılarak öldürülen İtalya eski Başbakanı Aldo Moro cinayetinde, İtalyan gizli servisinin de parmağı olduğu iddiası ortaya atıldı.
İtalya tarihinin en sarsıcı cinayetlerinden biri, yeni bir iddiayla tekrar gündemde. Hıristiyan Demokrat Partisi lideri ve dönemin Başbakanı Aldo Moro, 1970’lerde kanlı eylemleriyle dikkat çeken Kızıl Tugaylar örgütü tarafından 16 Mart 1978 tarihinde kaçırılmış, 55 gün Roma’da rehin tuttuktan sonra öldürülmüştü. Kızıl Tugaylar, Moro'ya karşılık hapisteki 13 teröristin serbest bırakılmasını istiyordu.
Emekli polis müfettişi Enrico Rossi, 2009 yılında bir gazeteye gönderilen anonim itiraf mektubunun, 2011 yılında kendisine ulaştırıldığını belirtti. Rossi mektubu, kaçırılma anında olay yeri olan Fani Caddesi’nde bulunan ve Kızıl Tugaylar’ı korumakla görevlendirilen iki İtalyan gizli servisi (Sismi) üyesinden birisinin yazdığını belirtti.
Mavi renkli 'Honda' marka motosikletin üzerinde bulunan bu kişilerin, Sismi’de görevli Albay Camillo Guglielmi’ye bağlı oldukları tespit edildi. Guglielmi’nin de kaçırma sırasında aynı caddede olduğu, cinayet sonrasında öne sürülmüştü. Mektubu yazan kişinin ise, kanserden ölmek üzereyken bunu kaleme aldığı ve kovuşturmayı yürüten
polislere bu mektubun, ölümünden 6 ay sonra ulaştırılmasını istediği kaydedildi.
Müfettiş Rossi, bu iddianın peşine düşse de, mektubu yazan kişinin ölmesinden ötürü iddiayı derinleştiremediğini söyledi. Roma Savcılığı’nın bu yeni iddialara ilişkin yeni bir soruşturma açıp açmayacağı henüz bilinmiyor.
GİZEMLİ MOTOSİKLET ZATEN TESPİT EDİLMİŞTİ
Gizemli motosikletin varlığı, bu cinayetin ardından hep gündeme gelmişti. Ancak Kızıl Tugaylar, böyle bir motosikletin varlığını reddetmişti. Yeni iddialar üzerine Rainews kanalına konuşan soruşturma savcısı Antonio Marini de, kaçırılma anında böyle bir motosiklet ve üzerindeki iki kişinin zaten tespit edilmiş olduğunu doğrularken, ancak bu kişilerin kimliklerinin bir türlü belirlenemediğini söyledi. Marini, bu cinayete ilişkin hala gerçeklerin aydınlatılmayı beklediğini dile getirdi.
İTALYA HÜKÜMETİ ONU KURTARMAK İSTEMEDİ
Aldo Moro’ya 16 Mart 1978 sabahı, evinden çıkıp otomobiline bindiği sırada bir koruma ordusu eşlik ediyordu. Bir süre sonra Moro'nun içinde bulunduğu otomobil, Roma'nın göbeğinde saldırıya uğradı. Moro'nun korumalarıyla teröristler arasında şiddetli bir çatışma yaşandı. 5 koruması ve şoförü öldüren teröristler, iki kez başbakanlık yapan Moro'yu kaçırdılar. Moro'nun kaçırıldığı gün, cebinde İtalyan siyasi tarihi açısından bir dönüm noktası sayılan Bakanlar Kurulu listesi olduğu belirtilmişti. Yeni kabinesinde komünistlere de yer verdiği belirlenen siyasetçinin, tarihi uzlaşmaya hazırlandığı kaydedilmişti.
İtalyan polisi, 8 hafta boyunca Aldo Moro'nun rehin tutulduğu yeri bulamadı. 55 gün sonra Moro'nun delik deşik olmuş cesedi, Roma'nın merkezinde, Hıristiyan Demokrat Parti ve Komünist Parti Genel Merkezleri'nin arasındaki bir sokağa park edilmiş kırmızı bir arabanın bagajında bulundu.
CIA'nın kontrolündeki Gladio'nun, komünistlerin iktidara gelişini önlemek için 'Kızıl Tugaylar'a sızdığı ve Moro'yu öldürdüğü iddia edilse de bu kanıtlanamadı. Ülkedeki Gladio örgüt yapısının bilgileri deşifre edilmesinden çekinilen Moro’nun, İtalya hükümeti tarafından kurtarılmak istenmediği de belirtilmişti.
Aldo Moro cinayeti çerçevesinde, Kızıl Tugaylar Örgütü’ne mensup 14 kişi çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmıştı. 

EÇ(AÖ/İD)