KKTC'de 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Lefkoşa'da düzenlenen resmi geçit töreniyle coşkuyla kutlandı. Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda yer alan ve vatandaşların çocuklarıyla birlikte katılarak büyük ilgi gösterdiği törende, "Ne Mutlu Türküm Diyene" pankartları açıldı, Türkiye ve KKTC bayrakları taşındı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan KKTC Yardımcısı Serdar Denktaş, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Ana muhalefet UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Türkiye Ana Muhalefet CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, bakanlar, milletvekilleri, askeri erkan, devlet yetkilileri ve yabancı konuklar katıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tören başında halkın bayramını kutladı, asker ve tören birliklerini denetledi Cumhurbaşkanı Eroğlu ile TC Cumhurbaşkanı Gül’ün yerini alması ardından Yavuz Çıkarma Plajı'ndan tören alanına getirilen ve Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığımı simgeleyen bayraklar Türkiye Cumhurbaşkanı Gül ve Cumhurbaşkanı Eroğlu’na sunuldu. Bayrakları alan iki cumhurbaşkanı atletleri kutladı. 
Ardından Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşma yaptı ve halka seslendi. Konuşmaların ardından Gençlik Dairesi Halk Dansları ekibi, Polis motorlu tim ekibi ve Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliği gösteri sundu. Paraşütçüler ise sundukları gösteride, 2500 metreden atlayış yaptı, bayraklarla tören alanına indi. Türk ve KKTC bayraklarıyla alana inen paraşütçüler, Şeref Tribünü’nü selamladı. Ardından Mehteran Birliği konser verdi. Tören, resmigeçitle son buldu.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 20 Temmuz’un yeniden doğuş ve coşku günleri olduğunu; 40 yıl önce Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekatı’yla Kıbrıs Türk halkının toplu mezarlara gömülmekten ve esaretten kurtulduğunu söyledi.
Vizyonlarını insanca yaşam, barış ve demokrasi için hürriyet, daima adalet, hep birlikte selamet" diye özetleyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye ile KKTC’nin kardeşliği ve beraberliğinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Eroğlu, Kıbrıs müzakerelerinde sundukları 5 adımlı güncellenmiş yol haritasına, 24 Temmuz Perşembe günü yapacakları görüşmede Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten yanıt beklediklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Eroğlu, savaşın acılarını ailece tadıp yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Nereden nereye nasıl geldik, ne oldu bitti pek çok insanımız gibi yaşadım, gördüm. Barışın, özgürlüğün, insan yaşamının kıymetini iyi bilirim. Samimi olarak Kıbrıs’ta bir antlaşma istiyorum ve arkadaşlarımızla birlikte buna gayret gösteriyoruz. Bunun aksini iddia edenler haksızlık yapıyor, ya beni tanımıyorlar ya da siyasi istismar peşindedirler."
EROĞLU TÖREN ALANINDA KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki törende yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile diğer konukları selamlayarak "Hoş geldiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Ramazan ayı içinde olunduğuna işaret ederek, Kıbrıs Türkü’nün dinine, milletine, inancına ve kimliğine sahip çıkarak, nefsini dizginleyerek, egemenliğine birlik içinde sarılarak, Anavatan Türkiye’ye güvenerek 20 Temmuz’a eriştiğini söyledi. Eroğlu, "Eğer nefsimizi dizginlemeyi bilmesek, şahsi çıkarlarımızın peşine düşseydik özgürlüğümüzü, kişiliğimizi yitirecek büyük olasılıkla canımızdan da olacaktık" derken dünyada savaşların sona ermesini, barış ve huzur içinde bir dünya diledi.
Filistin’de akan kanın mutlaka durması, Filistin sorununun mutlaka Filistinlilerin hak ve hukuku gözetilerek barışçı bir sonuca bağlanması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle konuştu:
"Burada hemen belirtmeliyim ki Filistin meselesi Kıbrıs Türk halkının Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamında neden ısrar ettiğinin en açık göstergelerinden biridir."
"BUGÜN BİZİM YENİDEN DOĞUŞ GÜNÜMÜZ"
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 20 Temmuz'u 'Yeniden doğuş günü' olarak nitelendirirken, "Bugün bizim coşku günümüz. Barış ve Özgürlük Bayramımız" dedi.Eroğlu, 40 yıl önce Anavatan Türkiye tarafından düzenlenen Barış Harekatı’yla Kıbrıs Türk halkının toplu mezarlara gömülmekten, esaretten kurtulduğunu hatırlattı.
İstiklal Marşı’nı ruhunda yaşatan, Kurtuluş Savaşı’nı örnek alan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitmeyi şiar edinen Mücahitle-Mehmetçik’in barış, insan hakları ve demokrasi için el-ele verdiğini ve Kıbrıs’ta bir destan yazdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, 20 Temmuz olmasaydı EOKA-B ve Yunan Cuntası tarafından ilan edilen Kıbrıs Elen Devleti’nin Yunanistan’la birlikte Ada’yı her şeyi ile Yunanlaştıracağını belirtti. "Tabii ki biz direnecektik ama sonumuz büyük olasılıkla Taşkent’te, Muratağa, Atlılar, Sandallar’daki şehit kardeşlerimiz gibi olacaktı. O yüzden kim ne derse desin, gerçek değişmeyecektir" diyen Eroğlu, “20 Temmuz bizim için Barış ve Özgürlük Bayramı'dır, öyle olmaya, öyle kutlanmaya devam edecektir. Dolayısı ile coşalım, gurur duyalım" dedi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "İnsanca yaşam, barış ve demokrasi için hürriyet, daima adalet, hep birlikte selamet" sloganını iki kez yineleyerek, Anavatan Türkiye ile KKTC’nin kardeşliği ve birlikteliğinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini belirtti.
Eroğlu, Anavatan Türkiye’nin, "Kıbrıs Türk Barış Harekatı ile kardeşlerinin güvenlik ve özgürlüğünün sağlanmasına olan taahhüdünü net bir şekilde gözler önüne serdiğini" vurgulayarak, "Kıbrıs Türk Halkı, 20 Temmuz sayesinde 1878’den bu yana ilk kez üzerine kendi idarelerini, kendi devletlerini inşa edecekleri yeknesak bir toprak parçasına hükmetmeye başlamıştır. Bu iki hususu kimse göz ardı etmesin" diye konuştu.
Kıbrıs’ın, bulunduğu bölge ve Türkiye için öneminin artarak devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs’ın Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya enerji kaynaklarının dünyaya pazarlanmasında kilit noktada olduğunu; dünya ticaretinin büyük bölümünün Doğu Akdeniz’den geçtiğini ve Kıbrıs’ın bu bakımdan da büyük önem taşıdığını; ekonomik gücün ancak arkasında askeri güç varsa sürdürülebileceğini ve Kıbrıs’ın konumu itibarıyla kara, deniz ve havada askeri etkinlik için çok ciddi avantajlara sahip olduğunu Türkiye ve KKTC halklarının iyice idrak etmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Kıbrıs konusuyla neden başkalarının çokça ilgilendiğini, sorunun çözümünün neden uzadığını anlamanın daha kolay olacağını söyledi.
CUMHURBAŞKANI GÜL KONUŞTU
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs’ta samimiyetle çözüm istediklerini vurgulayarak, Kıbrıs Türk tarafını çözümsüzlüğün mağduru haline getiren mevcut statükonun sonsuza kadar sürmesine izin vermeyeceklerinin de bilinmesi gerektiğini söyledi. Çözümsüzlüğün bedelinin Kıbrıs Türkü’ne ödetilmesinin çok büyük haksızlık olduğunu ifade eden Gül, uygulanan haksız dayanaktan yoksun kısıtlamalar ve ambargoların kaldırılması ve başta Avrupa Birliği ve uluslararası topluma sözlerini yerine getirmesi çağrısı yaptı.
Abdullah Gül, Türkiye’den KKTC’ye gelecek suyla iki ülke arasındaki dayanışmanın yeni bir fiziki bağla pekişeceğine işaret ederek, suyun; Ada’nın sadece kuzeyine değil tamamına hayat vermesinin, adil ve kalıcı çözümü taçlandırmasının en samimi arzuları olduğunu vurguladı.
GÜL SEVGİ GÖSTERİLERİYLE KARŞILANDI
Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına onur konuğu olarak katılan ve dün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun KKTC Devlet Nişanı takdim ettiği Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, başkent Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki resmigeçit töreninde halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşmasının ardından konuşma yapmak üzere adı anons edilen Gül, kürsüye gelirken ve konuşması boyunca sık sık alkışlandı ve tezahüratla karşılandı.
Abdullah Gül konuşmasında, 2007’de göreve başlarken ilk yurtdışı ziyaretini KKTC’ye yaptığını; 7 yıllık görev süresi bitmek üzereyken de Cumhurbaşkanı olarak son yurtdışı ziyaretini yine KKTC’ye yaptığını hatırlattı.
“DÖNÜM NOKTASI”
Türkiye Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıslı Türk kardeşlerinin coşkusunu gönülden paylaştığını vurgulayarak, Barış Harekatı’nın Kıbrıs tarihinde dönüm noktası olduğunu; 20 Temmuz 1974’te Girne kıyılarında tutuşan meşalenin Kıbrıs Türk halkının yolunu aydınlattığını vurguladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını, yarım asırdır nice zorluklara göğüs geren halkın devlet kurup devletine sahip çıktığını, bugün KKTC’nin demokrasisi, hukuk düzeni ve tüm kurumlarıyla işleyen bir ülke ve örnek bir devlet olduğunu söyledi. “KKTC’nin karşılaştığı tüm güçlüklere rağmen Türkiye’nin de desteğiyle siyasi ve ekonomik alanlarda bugüne kadar kat ettiği mesafe hepimiz için gurur kaynağıdır. Bu önümüzdeki sorunları aşmak için de gerekli kudret ve kararlılığı sağlamaktadır" diyen Gül, milli davaya inancın korunduğu sürece aşılamayacak hiçbir engel olmadığını kaydetti.
Dünya gündeminde 50 yıldan bu yana bulunan Kıbrıs sorununun çözümlenmesi zamanının çoktan gelip geçtiğini, Türk tarafının çözüm iradesini 2004’te söylemden öteye geçirerek samimi olarak gösterdiğini hatırlatan Abdullah Gül, şöyle dedi:
"Ama o büyük fırsat Rum tarafının ‘hayır’ demesiyle gerçekleşmedi. Bunu hiçbir zaman unutturmamak lazım."
Çözüm müzakerelerinde 2008-2012 yıllarında tüm yapıcı önerilerin neredeyse Türk tarafından geldiğini kaydeden Türkiye Cumhurbaşkanı Gül, müzakereler bu yıl 11 Şubat’ta yeniden başlarken çözüm irade ve kararlılığının Kıbrıs Türk tarafında en güçlü şekilde mevcut olduğunu söyledi.
Gül, müzakere sürecinin en kısa sürede sonuçlandırılması ve referandumlarla adil ve kalıcı çözüme varılmasını beklediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Kapsamlı çözüm ancak adadaki gerçekler temelinde mümkündür. Kıbrıs meselesinin çözüme kavuşturulması için geçmişten farklı olarak olumlu koşullar mevcuttur... Kıbrıs’ta çözüm için gerekli olan siyasi iradedir. Kıbrıs Türk tarafı bu iradeyi koymuştur, koymaktadır."
Türkiye’nin de garantör ve Anavatan olarak sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini ifade eden Abdullah Gül, tüm samimiyetle çözüm istediklerini; Kıbrıs Türk tarafını çözümsüzlüğün mağduru haline getiren mevcut statükonun ilanihaye sürmesine müsaade etmeyeceklerinin bilinmesini istedi. KKTC’yi turizm ve yüksek öğrenimdeki başarılarından dolayı kutlayan Gül, KKTC’yi bölgenin önemli turizm ve eğitim merkezi haline getirmenin ortak hedef olduğunu söyledi.
Gül, Türkiye’den KKTC’ye gelecek suyla ilgili projede sona yaklaşıldığına da işaret ederek, bunun iki ülke arasındaki dayanışmayı yeni bir fiziki bağla pekiştireceğini vurguladı. Gül, suyun sadece adanın kuzeyine değil, tamamına hayat vermesinin ve adil ve kalıcı çözümü taçlandırmasının en samimi arzuları olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Kıbrıs Türkü’nün aydınlık yarınlara ilerlemesi için verilen destek sürecek, Türkiye her koşulda yanınızda oldu, gelecekte de olmaya devam edecek” dedi.