Mekke’nin ileri gelen tüccarlarından olan Hz. Ebu Bekir, Kureyşli müşriklerin birçok kölesini efendilerine büyük paralar vererek satın almış ve azad etmiştir. İslam yolunda malı ve mülküyle hizmet eden Hz. Ebu Bekir, Kur’an-ı Kerim’de Leyl Suresi 5-7 ayetlerde anlatılmaktadır.
Mekke’de Müslümanların sayısının artmasının ardından Kureyşliler Hz. Muhammed’i öldürmeye karar verdiklerinde, Peygamber (S.A.V) Hz. Ebu Bekir ile birlikte Sevr mağarasına sığınmıştır.
Peygamber (S.A.V) ile birlikte Medine’ye hicret eden Hz. Ebu Bekir, ‘yar-ı ğar’ yani ‘Hz Peygamber (s.a.v.)’in mağara dostu, can yoldaşı’ olarak da tasvir edilir.
Medine’de ilk mescidin yerini satın alarak, mescidin yapımında çalışan Hz. Ebu Bekir, Komutanlığını Rasûlullah (s.a.v.)’in yaptığı bütün savaşlarda, Hudeybiye anlaşması ve Veda Haccı’nda bulundu. Mekke fethinde babasının da Müslüman olmasının ardından, sağlığında annesi, babası ve bütün çocukları Müslüman olan yegâne sahabe olan Hz. Ebu Bekir, Peygamber (S.A.V) vefatının ardından, ilk halife olarak İslam devletinin başına geçmiştir.
Mekke’de varlıklı olan herkes gibi o da Medine hicreti sırasında bütün malını mülkünü Mekke’de bırakmıştır. Bugün ise, Mekke’de unutulan ve kaybolan yerlerden birisi de Hz. Ebu Bekir’in evidir.
Osmanlı Devleti’nin kıymet ve önem verdiği kaybolan eserler arasında yerini alan Hz. Ebu Bekir’in evi Hilton Hotel tarafından satın alınan arazide bulunuyordu.
Dönemin en büyük otellerinden biri olan Hilton Hotel bu arazi üzerinde yapılırken, otel Kâbe manzaralı odaları, eğlenmeyi amaçlayan birçok etkinlikleri ve partileri ile dikkat çekiyor.
Otelin bir diğer özelliği ise, yine Kâbe manzaralı kurulan mescidin isminin ‘Ebu Bekir’olması…
