Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet'in FETÖ Raporu'nu açıkladı. Görmez, "Bir yandan peygamber efendimizi haşa ayağına getirirken öte yandan meleklerle görüştüğünü iddia ediyor. Bir cami kürsüsünde Hak'tan nida geldiğini, meleklerin 'merhaba' dediğini söylüyor. Kur'an'ın ayetlerini suistimal ediyor. Kendinden bahseden ayetlerden söz ediyor. Bir ayeti siyak ve sibakını kendinden koparıp, kendi örgütünü yükseltmek için çaba gösterdiğine şahit oluyoruz." ifadelerine yer verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in İslam dinine verdiği zararları, Türkçe olarak basılmış 80 kitabını inceleyip, 40 bin dakikayı bulan (yaklaşık 670 saat) sesli ve görüntülü konuşmasını analiz ederek "Kendi Dilinden FETÖ Örgütlü Bir Din İstismarı" adıyla raporlaştırdı.

Görmez'in açıklamalarından satır başları şöyle;

Türkiye Cumhuriyeti'nin en zor zamanında bugün örgütlü bir şekilde FETÖ hareketini Din Kurulu'nun incelemesi önem arzediyordu. İmam Gazali, Batinilerin hezeyanlarını anlattığı kitabında, dini istismar ederek suikastler düzenlemiştir. Haşhaşiler ne İslam'a kalıcı zarar verebilmiş ne de sahtekârla bezenmiş din anlayışlarını sürdürebilmişlerdir. Aradan bin yıl geçmiş ve yine onlar gibi Haşhaşi zihniyet ortaya çıkmıştır. Dinin aydınlık bir rehber olduğunu gören, müminlere feraseti öğütleyen insanlar hep olagelmiştir. Tarihten kendimize ders çıkarmakta çok başarılı olmadığımız belki de tarihten ders çıkarmaktır.

BİR KONUŞMASINDA PEYGAMBER'İ İZMİR'E AYAĞINA GETİRİYOR

Mensuplarının karşısında haşa kendi şahsında Allah'ın mütecelli olduğunu söylemekten kaçınmamıştır. Ne hazindir ki, bu sözleri cami kürsüsünde söylemiştir. Bu sözler onun sapkınlık derecesine göstermesi açısından önemli, fakat daha tehlikeli olan uluhiyet akidesini sistematik olarak bozmaya çalışması. Kendi mensuplarına sürekli Allah'a ulaşmanın mümkün olduğunu anlatma çabasında olmuştur. Allah'ı ulaşılabilir kılmak bir insanın her konuşmasından peygamberi İzmir'e getirmesi, camiye, cemaati arasına sokması, onunla görüştüğünü sürekli iddia etmesi artık işten bile değildir. Bunu sinsice yapıldığını görüyoruz. Gözyaşları içerisinde söylendiğine şahit oluyoruz. Önündeki genç çocukların çığlıklarını arttıracak şekilde söylediğine şahit oluyoruz.

AYETLER ONA GÖRE SADECE ARAPÇA İŞARETTİR

Bir yandan peygamber efendimizi haşa ayağına getirirken öte yandan meleklerle görüştüğünü iddia ediyor. Bir cami kürsüsünde Hak'tan nida geldiğini, meleklerin 'merhaba' dediğini söylüyor. Kur'an'ın ayetlerini suistimal ediyor. Kendinden bahseden ayetlerden söz ediyor. Bir ayeti siyak ve sibakını kendinden koparıp, kendi örgütünü yükseltmek için çaba gösterdiğine şahit oluyoruz. Dinin istismar edecek kadar alçalmış bir kişinin dilinde. FETÖ örgütü elebaşısı için ayetler sadece Arapça işarettir. Onun için hiçbir şeyin gerçekliği yoktur. O varlıkta varlığı, gaybı gördüğünü iddia etmektir. Bu yüzden haşa peygamberlerle beraberdir, kendi ifadesiyle mesihin merkebi, ashab-i kef'in kıtmiridir. O helezonda havhav ederek birilerinin arkasından tırmanıp durmaktadır.

YERİ GELİYOR HRİSTİYANLIĞI YERİ GELİYOR YUNAN TANRIÇALIRANI KULANIYOR

Allah'a ulaşılabilir görüyor. Her insanın bir dublesi var, peygamberin de dublesi var, vallahi o duble şu anda aranızdadır demekten çekinmiyor. yeri geliyor teslis inancını savunuyor, yeri geliyor Yunan tanrıçalarından bahsediyor. Herkül'den bahsediyor, Herkül'ün resmini yayın organının kapağına taşıyor. Sızıntı dergisinde 19 bin resmin 8 bini başka inanç grubun sembollerinden ibarettir. Mesiyanik, Evanjelizm gibi başka inanç dünyasına ait sembollerden oluşuyor. Tıpkı misyonerlik odaklı Evanjelik akımlardan esinlenildiği gibi. Sızıntı'nın nice kapaklarında kucağında İsa Meryem timsali resimlerle karşılışıyoruz. Zihinleri yeterince bulandıktan sonra işi Mesih'e bağlıyor. Kendisine bağlı olanları bu kurtuluşun erleri olduğunu iddia ediyor.

KENDİ CEMAATİ ONUN İÇİN ALLAH CEMAATİDİR

Öğretisine göre Hz. Muhammed bir yönüyle ruhül Kudüs'tür. Teslis akidesindeki haşa üçlemenin bir tanesi. Bunu yaparken vaktinde diyalog faaliyetleri ve o faaliyetlerin sunduğu imkanları alabildiğine kullanmıştır. Onun için diyalog da bir araçtır.  Dünyaya yayılmanın kendini dünyaya açmanın bir aracı. Bu yüzden o diyalog çalışmalarını başlatanların kastından beri daha öteye gitmekte gecikmemiştir. Küresel bir istismara doğru koşarken dinlerin de izdivacını sağlama gayretine girmiştir. Bu izdivaç safsatasından da İsevi Müslümanlar gibi söylemler üretmeye başlamıştır. Kendi cemaati onun için Allah'ın cemaatidir.

PEYGAMBERE HAŞA SENİN İÇİN SANA RAĞMEN YAPTIM DEMİŞ

Kendisi kâh Mesih, kâh peygamberin onayladığı kişi olmuştur. Güya niyeti halistir, tüm bu birleştirmeleri peygambere rağmen peygamber için yapacaktır. Ben bu kötülükleri yaptım  diyor, ama düşündüm peygamberin karşısına getirdim, üzgünüm bunları senin için sana rağmen yapıyorum diyor. Onun bu söylemlerini yaymak için camiyi de istismar etmiştir, kürsüyü kirletmiştir. Mabedi sui emelini, suistimalinin aracı kılmıştır. Ta ki karanlıklar yayılan sözde ışık evlerini kurana kadar. Ona göre mabetler kapanabilir artık kendisinin açtığı ışık yayan evler vardır. Kapılarında paslı kilitler olabilir ama bir kısım evlere Allah'tan izin ve ferman var. Mescidin fonksiyonunu eda eden evler.

CEMAATİNE "BEN SİZİN SOL MELEKLERİNİZE EMİR VERDİM! GÜNAH YAZMAYACAK" DİYORDU

Anne ve babalara sesleniyorum. Biraz sonra izleyeceğiniz konuşmalar bir daha bir yerde yapılmamıştır. Onlar yüzbinlerce defa evlerde gece yarılarında çocuklarınıza izlettirilmiş ve dinlettirilmiştir. Masum çocukların zihinlerine sızmak için gece yarılarında progpaganda yapılmıştır. Bir konuşmanızda cemaatine  diyor ki, "Ben sizin sol meleklerinize emir verdim, günahlarınızı yazmayacak" diyor. Böyle olunca günahın nasıl meşrulaştırıldığını gecikmiş olarak anlamış olacağız.