"BİZİ BULAMAYINCA MİNAREYE ATEŞ AÇIYORLAR"
"Uçaklar alçak uçuş yapıyordu. Müezzinimizle birlikte merkezi eza sistemini açarak camiden ayrıldık. Sela sesini duyan darbecilerin biz ayrıldıktan saniyeler sonra caminin kapısını kırarak içeri girdiğini öğrendik. Kendilerini kaybederek postallarla camide koşturuyorlar. Beni ve selanın verildiği sistemi arıyorlar. Fakat burayı tanıyan kişiler olmadıkları için bulamıyorlar. Biz canımızı kurtardık ve sela merkezi sistemden verilmeye devam etti. Bizi bulamayınca dışarı çıkıp minaredeki hoparlörlere ateş ediyorlar selayı susturmak için. Yaklaşık 30 el ateş sesi duyduk."
"HOCANIN İŞİNİ BİTİRİN, GELİN"
Mustafa Şeker, Akıncı Üs Lojmanlarından bir askerin kendisini arayarak camiden bir an önce ayrılmasını istediğini bildirerek şöyle konuştu: "Camilerde selalar verileceği televizyonlarda ilan edilince biz camide sistemi açtık. Bu sırada bana bir telefon geldi ve 'Hocam biz balkonda eşimle beraber duyduk. Sizleri çok seviyoruz. Lütfen orayı terk edin. Hocam evden de gidin sizi bulmaya geliyorlar' dedi. Komutan, 'Gidin, hocanın işini bitirin, gelin' diye bağırınca duymuşlar. Biz o anda zaten ayrılmıştık. Sabaha kadar caminin etrafında bekledik."
"ÇATIDAKİ HOPARLÖRLERİ HESAP EDEMEDİLER"
Mustafa Şeker, caminin minaresinde dört, çatısında ise beş hoparlör olduğunu kaydederek "Onların hesap edemediği bir şey vardı. Minaremizde dört, çatıda beş hoparlör vardı. Bu nedenle defalarca minaredeki hoparlörleri devre dışı bıraktılar ancak yine de selayı susturamadılar" diye konuştu.