İZMİR Kent Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yiğit Göktay, ameliyatsız varis tedavisinde en ideal zamanın kış ve bahar ayları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Göktay, “Bu aylarda yapılacak tedavi sonrası bacaklarda istenmeyen izler ve renk değişiklikleri en az düzeyde kalıyor, hastanın yaza kadar tam olarak iyileşmesi için bir süreç sağlanıyor. Bu mevsim ameliyatsız varis tedavisinin tam zamanı” dedi.
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yiğit Göktay, özellikle kadınlarda ciddi rahatsızlıklara neden olabilen varisin tedavisinde zamanlama konusuna dikkat çekti. Varis tedavisinde cerrahi yöntemin yanı sıra lazer, RF ve MOCA gibi neştersiz, modern tedavi yöntemlerinin uygulandığını vurgulayan Prof. Dr. Göktay şunları söyledi:
“Bacaklarımızda oluşan rahatsız edici varislerin nedeni toplardamar yetmezliğidir. Bacaklarımızdaki kirli kan, biz hareket ederken bacak kaslarımızın kasılmasıyla yukarı doğru pompalanır ve kalbe ulaştıktan sonra akciğere giderek temiz kan haline dönüşür. Toplardamarlarımızdaki kapakçıklar sayesinde bacaklarımızdaki kirli kan yerçekimiyle tekrar geriye kaçmaz. Bazen toplardamarlardaki kapakçıklarımız verimli çalışamaz, hasar görür ya da yükü kaldıramaz, bu durumda akciğere gitmesi gereken kirli kan yerçekimi etkisiyle geri kaçar ve bacak toplardamarlarında birikir ve varisler ortaya çıkar. Son yıllarda halkın tanımaya başladığı damar içinden varis tedavisi, endovenöz (damar-içi) venöz yetmezlik tedavisi olarak da bilinen lazer, RF ve MOCA gibi tüm modern tedavi yöntemleri bacaklardaki varislerin ve buna bağlı şikayetlerin ortadan kaldırılmasında başarılı bir şekilde uygulanmakta ve yaygınlık kazanmaktadır. Bu tedavilerde temel yaklaşım radyolojik görüntüleme eşliğinde ameliyat gerektirmeden ve genel anestezi uygulanmadan varislerin ortadan kaldırılmasıdır.”
“VARİS, YAZ AYLARINI YANİ SICAĞI SEVMEZ”
Prof. Dr. Göktay, varis ve buna bağlı yakınmaların genellikle yaz aylarında sıcağa bağlı olarak arttığını söyledi. Damar içinden ameliyatsız tedaviler için ideal zamanın kış ayları olduğunu kaydeden Göktay, “Güneş ışınlarının güçlü ve dik gelmediği kış aylarında tedavi sonrası iyileşme daha verimli oluyor. Bu şekilde ciltte oluşacak renk değişiklikleri en az seviyede oluyor, kozmetik beklentiler açısından da tedavi daha etkin olabiliyor. Kış aylarında yapılan tedaviler sonrası bacaklardaki tedavi sürecine bağlı değişiklikler güneşle karşılaşmadan iyileşmekte ve yaza normal sağlığına kavuşmuş olarak ulaşmaktadır. Bu yaklaşımın bir diğer avantajı da tedavi sonrası birkaç hafta da olsa varis çorabı giyilmesi gereğinin kış-bahar aylarında daha rahat yapılabilmesidir. Özellikle İzmir gibi sıcak şehirlerde yaz aylarında bir gün bile varis çorabı giymek hasta için büyük külfet olabilir ” dedi.
Günümüzde sürekli olarak hasta açısından daha konforlu varis tedavisi seçenekleri geliştirildiğini ve damar içinden yapılan ileri teknolojik tedavilerin ön plana çıktığını da kaydeden Prof. Dr. Göktay, “Ameliyatsız varis tedavisinde hasta hemen her zaman günlük hayatına hızla dönebilmektedir, ancak tedavi olan damarlardaki iyileşme süreci ve ciltteki değişiklikler için ayrı bir zamana ihtiyaç vardır ve bunun için en ideal tedavi planlaması yaz sıcakları başlamadan iyileşme için süre yaratılarak tedavinin yapılmasıdır” diye konuştu.
FOTOĞRAF