‘O arazi benim’
Süleyman Şah’ın naaşının taşınacağı Eşme köyünde iş makineleri aralıksız çalışırken yasak bölge kapsamındaki köye giriş-çıkışlar asker tarafından sıkı kontrol altına alındı. Bölgeye ulaşmaya çalışan gazeteciler, kazının yapıldığı alanın yakınına alınmazken çalışmalar, Türkiye kesimindeki Eşme köyünden rahatlıkla izlenebiliyor. Türk tanklarının yanı sıra YPG’liler de hakim tepelerden bölgeyi kontrol altında tuttuyor. Eşme’ye 5 kilometre mesafede bulunan Çarıklı köyü çevresinde iki gündür yoğun çatışmalar yaşanıyor.

Bu arada yapılan yeni türbe arazisinin sahibi ortaya çıktı. Türbenin yapıldığı arazinin sahibi olduğunu iddia eden Rojavalı Bozan Osman, “Bir Sabah kalktım arazimde iş makinaları gördüm. Muhtara koştum, durumu anlattım. Türkiye Cumhuriyeti büyük devlettir, seni mağdur etmez’ dedi. Hakkımı almak için bekliyorum” diye konuştu.

IŞİD bölgeyi işgal edince Türkiye’deki akrabalarına sığındığını dile getiren Osman, “Şu anada konuşacak muhatap bulamadım. Bekleyeceğim ilerde bu konu ile ilgili duruma bakıp muhataplarına ulaşacağım. Gönlüm rahat, hakkımı alacağımı biliyorum Halen Türkiye tarafında bekliyoruz. Kısa süre sonra köyümüze döneceğiz. Toplam 500 dönüm arazim var. Umarım beni mağdur etmezler” dedi. Çalışmaları yakından izleyen Eşme köyünün Türkiye kesimindeki Yukarı ve Aşağı Eşme köyünde yaşayanlar, türbenin kendilerine nasıl yansıyacağını tartışıyor. Muhtar Suphi Yavuz, Milliyet’e şunları anlattı:

‘Sevinçle karşıladık’
“Harekâttan üç gün önce bölge askeri yasak ilan edilmişti. Haberi televizyonlarda izleyince ‘ne oluyor’ dedik. İki ay önce sınırımızda yaşanan askeri hareketliliğin nedenini de böylece öğrenmiş olduk. Biz bölgenin yasak bölge kapsamına alınmasına korktuk. Ancak durumun türbeye yönelik olduğunu öğrenince rahatladık. Televizyonlardan Süleyman Şah Türbesi’nin Eşme’ye geleceğini öğrenince sevinçle karşıladık. Türbenin köy sınırları içine yapılması ekonomi ve turizm açısından kazanım olduğunu düşünüyoruz. Süleyman Şah’ın burada olması aynı zamanda bir güvenlik bölge oluşturulması demektir. Bu da bir rahatlama nedenidir.”