İZMİR’İ Sevenler derneği Platformu ve İzmir Demokratik Sivil Kitle Örgütleri Birliği, 1923 İzmir İktisat Kongresi’nin 91. Yıldönümü kapsamında, İzmir Ticaret Odası’nda 45. İzmir İktisat Kongresi Sempozyumu’nu düzenledi.
Sempozyumda, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği önderliğinde “İletişim’ başlığı ile düzenlenen toplantının açılışında konuşan İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu, teknolojinin gelişiminin halkla ilişkiler sektörü adına büyük fayda sağladığına dikkat çekti. İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı Akın Kazançoğlu da İzmir İktisat Kongresi’ne yeterli önem verilmediğine değindi. Kazançoğlu, kongreyi sürekli ve uluslararası yapmak, Türkiye için önemli bir prestij ocağını kaydetti. Kazançoğlu, “Bu mirasa sahip çıkarak düzenli aralıklarla Kongreyi yeniden düzenleyemedik. En son geçtiğimiz yıl 5. İzmir İktisat Kongresi’ne ev sahipliği yaptık. 5. İzmir İktisat Kongresi ve daha önceki kongreler, şehrin ekonomik tarihine düşülen önemli notlar olarak tarihteki yerini aldı. Artık Türkiye’nin ve İzmir’in en önemli markalarından birisi haline dönüşmüş olan İzmir İktisat Kongresi’ne düzenli periyotlar halinde ev sahibi olmak istiyoruz. Kongreyi uluslararası boyutta ve sürekli bir organizasyon haline dönüştürmek, İzmir’e ve Türkiye’ye büyük bir prestij kazandıracaktır” dedi.
Ege Bölgesi Sanayi odası (EBSO) Yönetim kurulu Başkan Yardımcısı Kamil Porsuk da İzmir İktisat Kongresi’nde dile getirilen ana konuları bir kez daha paylaştı. Porsuk, “Her biri aslında yapılması gerekenleri çok açıkça ortaya koymaktadır. Ar-Ge’den, yatırım ortamına, bürokrasiden mali disipline kadar tüm konular tartışıldı, özellikle hemen hemen tüm oturumlarda Mevcut eğitim sistemindeki kalite sorgulanarak ele alındı, mesleki eğitimin öne çıkarılması gerektiği saptandı. Yargı ve vergi sistemindeki aksaklıkların Türkiye’nin önünde engel teşkil ettiğinde hemfikir olundu, ABD ile AB arasında imzalanacak Transatlantik anlaşmaya taraf olunması zorunluluğu tespit edildi. Türkiye’nin 2023 hedeflerine bu yapıyla ulaşılamayacağı, orta gelir tuzağına düşmemek için mutlaka Türkiye’nin yüksek istikrarlı büyüme oranına ihtiyacı olduğu, düşük tasarruf oranı, gelecek açısından çok yüksek bir potansiyel barındıran Türkiye’nin reformlarla bunu desteklemesi gerektiği, Güney Kore’nin Türkiye karşısındaki gelişimi gibi çok bilinen konular panelistler tarafından birçok kereler ifade edilmişti” diye konuştu.
FOTOĞRAF