Adana'da kendisine şiddet uygulayan ve fuhuşa zorlayan 33 yaşındaki eşi Hasan Karabulut'u öldürmekten 15 yıl hapse mahkum edilen, sonrasında 50 bin liralık kefaletle serbest kalan Çilem Doğan'ın davası Yargıtay'a gidecek. Hasan Karabulut'un ailesi karara itiraz ederken, Yargıtay'da da dosyanın 2020 yılında görülmesi bekleniyor. Çilem Doğan'ın avukatı İsa Ayanoğlu, Yargıtay'dan bozma kararı çıkmasını beklediklerini söyledi.
2.5 YAŞINDAKİ KIZI MAĞDUR OLACAKTI
Çilem Doğan'a 'tahliye' kararı veren Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu kararın gerekçesini de açıkladı. 2'ye karşı bir oyla kabul edilen kararın gerekçesinde ise şu ifadelere yer verildi: "Mevcut delil durumu, kanıtların toplanmış olması, sanığın tutuklu kaldığı sürenin yanında Çilem Doğan'ın 2.5 yaşındaki kızının mağduriyetine neden olacağı, kararın infazı gereken süre ve bu süreye göre kapalı cezaevinde kalması gereken sürenin, birkaç gün içinde dolacak olması, dosyanın Yargıtay'a gidiş-dönüş süresi göz önüne alındığında tutukluluk halinin ayrıca sanığın infaz yönünden de mağduriyetine neden olacak durumda bulunması nedeniyle sanığın adli kontrole tabi tutulmak suretiyle tahliyesine karar verildi."

KARABULUT'UN AİLESİNDEN İTİRAZ
Adli kontrol şartıyla 50 bin liralık kefaletle serbest bırakılan 24 yaşındaki Çilem Doğan için ayrıca 'yurtdışına çıkış yasağı' kararı verilirken, genç kadın her hafta cuma günü kendisine en yakın polis merkezine giderek imza verecek. 8 Haziran'da yargılandığı davada eşini öldürmekten 15 yıl hapse mahkum olan Doğan'ın, aradan geçen 12 günlük zaman diliminin ardından bu kez kefaletle serbest bırakılması, Hasan Karabulut'un ailesinin tepkisine neden oldu. Baba Mesut Karabulut, avukatı aracılığıyla bu karara itiraz etti. Aile, Çilem Doğan'ın tahliyesine yönelik kararın kaldırılıp, tutuklanması talebini Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere, davaya bakan 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu.
DOSYA 2020 YILINDA YARGITAY'DA
Gelişmeleri değerlendiren Çilem Doğan'ın avukatı İsa Ayanoğlu, "Bu tahliye kararı, bugüne kadar kalmasaydı ve ilk duruşmada böylesi bir karar alınsaydı da Çilem özgürlüğüne daha önce kavuşsaydı. Ancak buna rağmen verilen karar, bir hukuk zaferi ve atılan önemli bir adımdır." dedi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin, inceleme sırasındaki yoğunluk dikkate alındığında dosyanın muhtemel inceleme tarihinin 2020 yılı olduğuna işaret eden Ayanoğlu, "Zaten bir yıldır tutuklu olan müvekkilimin tutukluğu devam edecek olursa;Yargıtay kararına kadar 5 yıl cezaevinde kalmış olacak." ifadesini kullandı.
YARGITAY'DA DURUŞMALI OTURUM
Verilen cezanın 15 yıl olduğunu hatırlatan Ayanoğlu, mevcut infaz yasasına göre bu cezanın bir yıl 6 ayı kapalıda olmak üzere 9 yıl hapis cezasına tekabül ettiğini söyledi. Ayanoğlu, "Talebimiz kabul edilerek, tahliye kararı verildi. Yargıtay'ın mahkumiyet kararını onaylaması halinde bile zaten infazının bir yılını doldurmuş olan müvekkilimin, açık cezaevine çıkmasına 6 ay kalmış olacak ve bu cezanın infazı, bir yıl yurt dışına çıkış yasağı ile her zaman mümkün hale gelecek." yorumunu yaptı. Yargıtay'da yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararının bozulmasının çok yüksek olduğunun altını çizen Ayanoğlu, cezanın 10 yıldan az olduğu için Yargıtay'daki incelemenin de duruşmalı olarak yapılacağı bilgisini de verdi.