Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri bir ihbar üzerine 2012 yılında kurulan "çıkar amaçlı silahlı suç örgütü" üyelerini takibe aldı. Yapılan takip sonucunda örgüt lideri Levent Demir ve 2 kişi yakalanarak cezaevine gönderildi. Ancak polis örgüt üyelerini takibe devam etti. Lider yakalanmasına rağmen örgütün faaliyetlerine Demir'in eşi Gülşah Demir'in liderliğinde devam ettiği belirlendi. "Hanımağa" lakabıyla örgütü yöneten Demir'in eşi liderken de örgüt içerisinde ağırlığı olduğu, eşi cezaevine girince liderliği tamamen ele aldığı tespit edildi. Yapılan 10 aylık takip sonucunda örgütün 8 farklı şahıstan haraç istediği, vermeyenleri tehdit ettiği, alıkoyduğu ve darp ettiği, bazı kişilerin kemiklerini kırdığını belirledi. Ayrıca örgüt üyelerinin "Hanımağa" talimatıyla uyuşturucu ticareti yaptığı, bir aracı kurşunladığı tespit edildi.
LÜKS YAŞAM SÜRDÜLER
Örgüt üyelerinin lüks yaşama düşkün olduğu bu nedenle genelevdeki kadınları da haraca bağladığı ortaya çıktı. Ayrıca örgütün genelevdeki kadınlardan alınan haraçla 120 bin TL değerinde otomobil aldığı, bunu da yine fuhuş yaptırdığı kadınlara ödettiği, ödemeyenleri ise testereyle ellerini kesmekle tehdit ettiği belirlendi. Haraç vermeyen genelev kadınlarını darp ettikleri de belirlendi.
Polis ayrıca örgütün silah ticareti de yaptığını ortaya çıkardı. Polis bütün delilleri topladıktan sonra 28 Şubat 2012 günü şafak vakti operasyon düğmesine bastı. 22 ayrı adrese eş zamanlı yapılan operasyonda başta çete lideri Demir olmak üzere 22 kişi yakalandı.
Yapılan operasyonda evlerdeki aramalarda 1 Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, 2 pompalı av tüfeği, 4 tabanca ve testere ele geçirildi. Silahların yanı sıra evlerde bin 644 kilogram esrar, 48 farklı kişiye düzenlenmiş 323 bin 810 TL'lik senet, suçtan elde edildiği değerlendirilen 2 bin 300 TL, 17 bin TL'lik çek aslı, uyuşturucudan elde edilen bin 570 TL ve 1 dizüstü bilgisayar ele geçirildi.
Şahıslar sorgularının ardından "silahlı organize suç örgütü kurup, yönetmek ve üye olmak, kişi hürriyetinden yoksun bırakmak, haraç almak, tehdit, darp, uyuşturucu ticareti yapmak, silah ticareti yapmak" suçlamalarıyla adliyeye sevk edildi. Zanlılardan çete lideri Hanımağa ile birlikte 8 kişi tutuklandı. 12 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Zanlılar ağır ceza mahkemesinde yargılanmaya başlandı. Hazırlanan iddianamede Gülşah Demir için 8 ayrı suçtan 109 yıl hapis cezası istendi. Birkaç duruşma sonra ise Gülşah Demir tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. Yerel mahkeme şahsa "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç örgütüne yarar sağlama amacıyla yağma, cebir, tehdit ve hile yaparak kişi hürriyetinden yoksun bırakma, kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde yaralama, insan ticareti, tefecilik, bir kişiyi fuhşa teşvik etmek, fuhşa aracılık ve yer temin etmek, zorla fuhuş yaptırmak" suçlarından 30 yıl 7 ay 20 gün hapis cezası hapis cezası verdi. Bu ceza 2015 yılında Yargıtay tarafından onandı. Bu onamanın ardından Hanımağanın aranması çıktı.
YAKALANMAMAK İÇİN ZENGİN MAHALLESİNE GİDİP SAÇINI BOYATTI
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Aranan Şahıslar Büro Amirliği 3 yıldır aranan Hanımağanın tanınmamak için saçını boyattığını ve polise yakalanmamak içinse Adana'nın en zengin mahallelerinden biri olan Kurtuluş Mahallesi'ne taşınarak burada yaşamaya başladığını tespit etti. Hanımağayı arayan polislere kadının burnu ile dudakları arasında ben olduğu belirtilerek fotoğrafları dağıtıldı. Polis bunun üzerine Kurtuluş Mahallesi'nde kahveci kılığına girerek Gülşah Demir'i yakalamak için çalışma başlattı. Bir süre sonra Demir'in kaldığı evden bir kadın çıktı. Polis kadını beninden tespit ederek yakaladı. Kendisinin Gülşah Demir olmadığını ileri sürüp saygın bir kişi olduğunu polisin yanlış yaptığını söylese de polis kadını emniyete götürdü. Burada yapılan parmak izi kontrolünde kadının Gülşah Demir olduğu belirlendi. Kadın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye daha sonra da cezaevine götürüldü. Bu arada kadının kocasının da hala cezaevinde olduğu öğrenildi.
