Otoparktan tanıdığı adamı ”sperm donörü” olarak seçip karısıyla Kıbrıs’a gönderen koca H.M.’nin çocuğun 'zina' yoluyla yapıldığı iddiası mahkeme tarafından onaylandı. 
 
Aile Mahkemesi son oturumda S.M.’nin kocasını aldattığı ve evlilik dışı ilişkiyle hamile kaldığına ve çocuk yaptığı kişiyle birlikte yaşayarak sadakatsiz davrandığına hükmetti. Mahkeme bu gerekçelerle S.M.’yi “ağır kusurlu” bularak H.M.’ye 3 bin TL’de tazminat ödemeye mahkum etti. Öte yandan ‘Soybağının reddi’ davasında geçtiğimiz günlerde 
 
S.M. şok bir iddiayla gündeme gelmişti. Kocasının ihanetle suçladığı kadın son olarak, “Çocuk benim değil” demişti. Mahkeme ise iddiasının araştırılması için DNA testi yapılmasına karar verdi. 
 
Sıradışı yöntemle çocuk sahibi oldular 
 
26 yıllık evlilikleri boyunca çocuk sahibi olamayan çift sıradışı bir yönteme başvurdu. H.M., çocuk sahibi olabilecek eşi için kendi bulduğu donörle eşini Kıbrıs'a gönderdi. Özlemini çektikleri çocuk dünyaya geldi. Ancak bu çocuğun embriyo transferi yöntemiyle değil de zina yoluyla dünyaya geldiğini iddia eden adam eşine boşanma davası açtı. Bu dava devam ederken S.M. ise eşinin “Debilite” (Akıl Zayıflığı) olduğunu belirterek vasisi olarak tayini için mahkemeye başvurdu. Bu davalar devam ederken zinayla suçlanan S.M. şok bir iddiada bulunarak KKTC’de doğumunu yaptığı çocuğun kendisinden olmadığını iddia etti. 
 
Mahkeme DNA incelemesine karar verdi 
 
Koca tarafından aile mahkemesine açılan ‘Soybağının reddi’ davasında zinayla suçlanan kadın KKTC’de dünyaya getirdiği Arda’nın kendi çocuğu olmadığını iddia etti. Mahkeme ise iddianın tespiti için çocuk ve anneyi Adlı Tıp Kurumu’na sevk etti. Mahkeme ayrıca belirlenen sürede çocuk davalı ve davacının hazır edilmemesi durumunda “davalı tarafın çocuğun kendisinden olmadığına dair iddiasından vazgeçmiş sayılacağının davalı tarafından çocuğun davacıdan başka bir şahıstan olduğuna dair iddiasını kabul etmiş sayılacağı” ihtar edildi. Gözler ise DNA incelemesi sonucuna çevrildi. Adli Tıp Kurumu’nun vereceği rapor çerçevesinde davanın karara çıkması bekleniyor. 
 
KOCAM BİZİMLE GELMEDİ, AYNI EVDE YAŞADIK
 
S.M.'nin kocasıyla karşılıklı açtığı davalarda bulunan beyanları ise şöyle: “H1986 yılında evlendim. Evliliğimizde çocuk eksikliği hissettik. 2000-2001 yılında kocamın çocuğunun olmayacağını öğrendik. Ancak mutlaka bir çocuk sahibi olmak istedik. Eşim bir şart önüme sürdü. ‘Benim bulduğum kişiden sperm almak kaydıyla çocuk yapabilirsin’ dedi. Donörü kendisi buldu. Semtimizde otoparkındaki adamı  eşim tanıyormuş güvendiği için çocuğun ondan olmasını karar verdi. Eşim bağırsaklarından rahatsız olduğu için bizimle KKTC’ye gelmedi. Donörle aynı evde yaşadık. Tüp bebek yaptık. Eşimin aileden geliri var. GATA ise Debilite (akıl zayıflığı) raporu vermiş ve askerlikten de muaf tutulmuş. İyi bir insan olduğu için fedakarlık ederek evliliğimi sürdürdüm.”  
 
BİR DAVA DAHA SÜRÜYOR
 
S.M., Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak kocası için vasi olarak tayinini de istedi. Başvurusunda da “Eşim “Debilite rahatsızıdır. Aşırı harcama yapmaktadır. Vesayet altına alınarak vasi olarak da tayin edilmeyi talep ediyorum” demişti. Bu dava ise halen devam ediyor.