Türkiye’de 45 yıldan bu yana yürürlükte olan kış saati uygulamasından vazgeçilerek ekim ayında saatlerin 1 saat geri alınmaması sebebiyle öğrenciler kelimenin tam anlamıyla zifiri karanlıkta evden çıkıyor, ilk dersi de lamba yakarak işliyor. İstanbul’da güneşin 8 Aralık itibarıyla 8.09’da doğduğu göz önüne alındığında, sabahçı öğrenciler saat 07.00’de başlayan derse yetişmek için en geç 06.30’da evden çıkıyor. Öğrencilerin çoğu ilk ders uyukluyor, öğretmenler de ilk derslerden verim alamamaktan şikâyet ediyor. Karanlıkta evden çıkanların ayrıca sokak köpekleri, tinerciler, sapıklar gibi ayrı korkuları oluyor. Öğrencilerin uykularını iyi alamaması bazı psikolojik sıkıntılara da yol açarken, en önemli öğün olan kah-valtının atlanması da iyi beslenememeleri sonucunu doğuruyor. Yaz saati uygulaması çalışanları da zor durumda bırakıyor. Bazı işçiler, oturabilirlerse uykularını toplu ulaşım vasıtalarında almaya çalıştığını ifade ederken, karanlıkta yola çıkılması trafik kazalarını da beraberinde getiriyor. 


İşte bu tepkiler hızla büyüdü ve saatlerin geri alınması için sosyal medyada kampanya başlatıldı. #Saatler1SaatGeriAlınsın hashtagi önceki gün Twitter’da Türkiye gündeminin ilk sırasına çıkarken, Change.org üzerinden başlatılan, “Saatler yeniden geri alınsın” başlıklı imza kampanyasına destek verenlerin sayısı da 50 bine yaklaştı. 

"Gün doğmadan biz doğuyoruz"

∂ “Çocuklar karanlıkta sokağa çıkmasın”
∂ “Sabah sabah okula giden kişi karşıdan gelen tanıdığına ‘günaydın’ diyemiyor”
∂ “Söz veriyoruz bir daha ‘yaz saati istiyoruz’ demeyeceğiz”
∂ “Çevik Kuvvet’in operasyon saatinde işe gidiyoruz”
∂ “Sabahın körü derler ya, işte öyle bir şey”
∂ “Fenerle işe gitmek istemiyorum...”
∂ “Akşamları aydınlanmak için fazladan kullanacağımız elektriği, sabahları kullanır olduk”
∂ “Aydınlık sabahlara uyanmak istiyorum”
∂ “Gece işten eve gelip gece işe gidiyoruz”
∂ “Horozlar bile uykusunu tamamlamadan biz okula gidiyoruz”
∂ “Gün doğmadan biz doğuyoruz”