Hakkında, Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde "Kasten adam öldürmek" suçundan ömür boyu, "Adam öldürmeye teşebbüs" suçlarından ise 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Osman Yılmaz’ın yargılanmasına başlandı. Olay günü arkadaşları ile içki ’Meyhaneye’ gittiklerini anlatan Yılmaz şöyle dedi:
"İçeri giridğimde halamın kızı olan Melek’i gördüm. Servis yapılan biradan iki yudum alıp dışarı çıktım. Gezerken Doğan adındaki arkadaşımla karşılaştım. Birlikte bira alıp içtik. Bu sırada, meyhaneden çıkan Melek ile yanındaki arkadaşı Faruk Ekiz bir banka oturdu. Yanlarında başkaları da vardı. Biramız bittikten sonra Doğan’ı, ’Bende geleceğim’ diyerek meyhaneye gönderdim. Tek başıma oturduğum yerde, sap kısmı hafif kırık bir bıçak buldum. Meyhaneye doğru giderken, Melek ile nasıl yan yana geldim bilmiyorum. Bana ’Şerefsiz beni mi takip ediyorsun?’ dedi. Erkek arkadaşı da tekme atınca, yanımda bulunan sapı kırık olan bıçağı rast gele sallamaya başladım. Amacım kendimi korumaktı. O anda şuurum kaybolmuştu. Ne olduğunu anlayamadım."
Duruşmada hazır bulunan öldürülen Melek Karataş’ın annesi Fatma, babası Hami ve kardeşi Recep Karataş tutuklu sanıktan şikayetci olmadıklarını söyledi. Müşteki olarak katılan Faruk Ekiz ise olay akşamı Melek Karataş ve diğer arkadaşlarıyla meyhaneden çıktıklarını, bu sırada başında kapşon olan bir kişininin yanına geldiği Melek Karataş ile tartıştığını söyledi. Kapşonlu olan kişinin kız arkadaşına ne söylediğini hatırlamadığını belirten Ekiz, "Melek kendisine, ’Benim namus bekçim misiniz?’ diye çıkıştı. Ben de kapşon takan kişiyi çelme takarak düşürdüm. Aramızda kavga çıktı. Beni bıçakladı. Elinden kurtulup güvenli bir yere kaçtım. Buradaki kişilerden yardım istedim. Beni ambulans ile hastaneye kaldırdılar. O kişinin Melik’i bıçaklayıp, bıçaklamadığını bilmiyorum. Ben kendisinden şikayetci değilim. Davayada katılmak istemiyorum" dedi.
Dava tanıkların dinlenmesi için ertelenirken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
