İstanbul’dan Muş’a gitmek için yola çıkan yolcu otobüsü, 23 Ovak gecesi Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında devrilmişti. Yeşil Muşovası firmasına ait 34 DG 5950 plakalı otobüsün sürücüsü Ertuğrul Karasu’un direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlanan otobüste 13’ü erkek, 7’si kadın, biri çocuk 21 kişi ölmüştü.

Otobüste yaşama veda edenler arasında bulunan, böbrek yetmezliğinden dolayı İstanbul’da 3 aydan beri tedavi gören Hediye Mutlu’nun (32) Muş merkeze 35 kilometre uzaklıktaki Aşağı Yongalı köyünde yaşayan çocukları Yonca (16), Cansu (13), Furkan (12), Ayhan (8), Nazlı (7), Arzu (4), Zehra (2) annelerinin yokluğuna alışamadı. Yazın çobanlık yaparak ailesinin geçimini sağlayan Baki Mutlu (42), eşi Hediye’nin İstanbul’da tedavi görürken kardeşlerinin yanında kaldığını, bu süreçte büyük kızı Yonca’nın kardeşlerine annelik yaptığını söyledi. Baki Mutlu "Küçük çocuklar annelerinin öldüğünü bilmiyor. Onlar annelerinin İstanbul’da olduğunu sanıyorlar. Arzu annesinin fotoğrafını elinden düşürmüyor. Zehra sürekli annesine ağlıyor. Yazın çobanlık için komşu illere gidiyorum. O zaman bu çocukların hali ne olacak?" diye konuştu.

Çocuklardan Furkan Konukbekler Yatılı İlköğretim Bölge Okulu 7’nci sınıfta, Ayhan Aşağı Yongalı Köyü İlkokulu 3’üncü sınıfta, Nazlı da aynı okulun 2’nci sınıfında eğitim görüyor. Yonca ile Cansu ise ilkokuldan sonra ortaokula devam edemediklerini belirterek, "Annemizin öldüğünü biz biliyoruz ama küçük kardeşlerimize söyleyemedik. Hepimiz annemizi çok özlüyoruz" dediler.

Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar ile Sağlık Müdürlüğü, Aşağı Yongalı Köyüne giderek çocukları sağlık taramasından geçirdi ve psikolojik destek vermeye başladı.