27 yaşındaki F.C., bir süre önce, 6 yıldır nikahsız olarak birlikte yaşadığı İ.T.’yi terk edip oğlu 5 yaşındaki A.C. ile birlikte babasının evine yerleşti. F.C., terk ettiği eşi İ.T.’nin kendisini sürekli rahatsız etmesi üzerine Cumhuriyet Savcılığı’na müracaat etti. 3 ay uzaklaştırma cezası alan İ.T., iddiaya göre uzaklaştırma cezasını ihlal etti. F.C.’nin yeniden şikayetçi olması üzerine gözaltına alınan İ.T., Adliye’ye sevk edildi. Savcıya ifade veren, İ.T., Adliye çıkışında eşi F.C.’den hapis cezasını yatmaması için şikayetini geri almasını istedi. F.C. olumsuz yanıt verince İ.T. kendisini araçların önüne atacağını söyleyip adliye binasının yanındaki Adana Çevreyolu’na doğru yürümeye başladı.

Bu sırada annesi F.C.’nin yanında bulunan A.C. de babasının arkasından "Ne olur gitme baba. Bizi bırakma" diye ağladı. A.C.’nin haykırışı çevredekilerin de dikkatini çekti. F.C. de çevredekilere "Ne olur yardım edin eşim araçların önüne kendini atacak ne olur durdurun" dedi. Bunun üzerine çevredekiler İ.T.’yi güçlükle engelleyip, F.C. ve oğlu A.C.’nin yanına götürdü. Çevredekiler İ.T.’ye oğlunun ağlattığı için tepki gösterdi. Oğluna sarılan İ.T. de "Davalarını geri alsınlar. Beni hapise düşürmesinler diyorum" diyerek ağladı. Adliyeden çıkan avukatlar da çifte yardımcı olup ikna etmek istedi. Gözyaşlarına hakim olamayan F.C. de "Annemin yanında yaşıyorum. Bana davamı geri al diyor. Anneme sormadan şikayetimi geri alamam" dedi. İ.T. de "Annesi şikayetini geri almasını istemiyor. Ben eşime ’Gel evine sahip çık, sana resmi nikah yapayım’ diyorum" diyerek derdini anlatmaya çalıştı. Bu sırada A.C. de "Baba" diyerek ağlamasını sürdürdü. İkna edilen çift, adliye bahçesindeki banklarda bir süre konuştuktan sonra ayrılıp, adliyeden uzaklaştı.