Siber Güvenlik alanında Dünya’da ve Türkiye’de durum nedir?
Dünya çalkantılı bir dönemden geçiyor. Korsanlık bir hobi olmaktan çıktı ve çok kazandıran bir iş kolu haline geldi. Günümüzde Güvenlik ve Güvenilirlik çok daha fazla öneme sahip artık. Kullanıcılar, şirketler, kurumlar güvendikleri iş ortakları ile çalışmak istiyorlar.BT yöneticileri ise Digital Dönüşümün yavaşlatan en önemli faktörün güvenlik olduğunu belirtmekte.
Türkiye’de 80 milyonun 46 milyonu aktif internet, 42 milyonu ise aktif sosyal medya kullanıcısı. Mobil telefon kullanma %90’ın üzerinde. Ancak bilinçli kullanımda problemler var. Güvenlik tarafından bakıldığında zincirin en zayıf halkasının insan olduğunu görüyoruz. Riskleri basit önlemler ile büyük oranda azaltmak mümkün ama ülkemizde güvenlik konusunda bilinçli kişi sayısı malesef az. Bunun sonuçlarını küresel raporlarda görüyoruz. Microsoft olarak 3 ayda bir yayınladığımız Güvenlik Raporu’nda Türkiye yüksek riske rahip ülkeler arasında. Örneğin, bilgisayarlarda kötü amaçlı yazılım bulunma oranı, dünyada ortalama %17.8, Japonya’da %6.3 iken, ülkemizde %40.3. Yani her 100 kullanıcıdan 40.3’ünde kötü amaçlı yazılım bulunuyor. Bunun ana sebebi ise güncel olmayan, desteklenmeyen ve yönetilmeyen yazılım kullanımı. Bu aynı zamanda ulusal güvenliğimiz içinde tehdit oluşturuyor. 
Microsoft’un güvenlik alanındaki stratejisi nedir ve deneyimi nereden geliyor?
Microsoft olarak hem Türkiye’de hemde dünyada en büyük önceliğimiz “Güven”.Bu, stratejimizin çok önemli bir parçası ve bizi diğer tüm oyunculardan farklılaştırıyor.Güven stratejimizin en önemli parçaları ise şeffaflık, gizlilik, uyumluluk ve yaşadığımız dünya’ya karşı duyduğumuz sorumluluk. Microsoft, dünya üzerindeki 1.5 milyar cihazın güvenliğinden sorumlu ve milyonlarca şirketin güvendiği, dünyanın en büyük bulut platformlarının güvenliğini 7 gün 24 saat sağlıyor. Microsoft, güvenlik alanınındaki bu derin deneyimini hem geliştirdiği ürünlerde hem de servis operasyonlarımızda kullanıyor ve iş ortaklarımızla paylaşıyoruz.
Tüm güvenlik risklerini önceden bilmek, önlem almak mümkün mü, Microsoft’un önerisi nedir?
Tüm riskleri her zaman tespit etmek mümkün olmayabilir, ama kendi kendine öğrenen yapılar kurmak mümkün. İşletmelerin risklerini azaltmak için “Koruma-Anlama-Tepki Verme” adını verdiğimiz yaklaşımı öneriyoruz. 5 ayrı katmanda (Cihaz, Kimlik, Uygulamalar, Veri ve Altyapı), her katmanı korumak, riskleri tespit etmek, öğrenmek ve anında cevap verebilmek artık mumkün.
Şirketlerin birinci önceliği inovasyon ile iş yapış şekilllerini değiştirmek ve pazarda rekabet güçlerini arttırmak. Bunu yaparken kullandıkları teknolojilerin güvenliğinden emin olmaları gerekiyor. Çalıştıkları iş ortaklarının güvenilir olması ve güvenlik konusunda deneyime sahip olması çok önemli. Microsoft gibi güvenlik konusuna yılda1 milyar dolardan fazla yatırım yapan, dünyanın en deneyimli uzmanlarından oluşan ekipler kuran ve teknoloji geliştiren şirket sayısı çok az. Dolayısı ile BT yöneticilerinin bu deneyime sahip Microsoft gibi global güvenilir oyuncular ile çalışmak istediğini görüyoruz.