TRABZONSPOR’un internet ortamındaki taraftar oluşumlarından bordomavi.net, bordo mavili yönetimin 2010-2011 sezonu tescilinin iptali için yaptığı başvurunun Türkiye Futbol Federasyonu'nca reddedilmesiyle ilgili olarak  açıklama yaptı.
Açıklamada şu iddialarda bulunuldu:
"Türkiye Futbol Federasyonu, Trabzonspor Kulübü’nün 2010-2011 sezonu tescilinin UEFA ve CAS kararlarını gerekçe göstererek iptal edilmesi ile ilgili 30.10.2013 tarihinde yapmış olduğu başvuruyu reddederek Türkiye’de hukukun gücünün güçlünün hukukuna yenik düştüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu. UEFA kurulları ve CAS yargılamalarında ilgili sezonda birçok maçta şike yaptığı tespit edilen Fenerbahçe spor kulübü, UEFA tarafından Avrupa kupalarından men edilmesine, başkan ve yöneticileri yine şike yapmak suçundan Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından hapis cezasına çarptırılmış olmasına ve yine PFDK tarafından kulüp yöneticilerine ve bazı futbolculara şike suçundan ceza verilmesine rağmen TFF kurulları tarafından uydurulan 'Şike Sahaya Yansımadı' safsatasının arkasına sığınılıp Trabzonspor’un çalınmış olan şampiyonluğunun gasp edilmesinin sürdürülmesi hem spor hukuku hem de adli hukuk açısından bir katliamdır."
"BEYAZLI VE ÜNER BASIN TOPLANTISI DÜZENLEMELİ"
Açıklama şu şekilde devam etti:
"TFF’nin yönetim kurullarında yer alan ve Trabzonspor delegesi olan Taylan Üner ve Mustafa Beyazlı bir an evvel bu konuda bir basın toplantısı düzenlemeli ve yaşanan hukuksuzluğu hem kamuoyu ile hem de UEFA ve FIFA ile paylaşıp, görevlerinden istifa etmeliler. Trabzonspor yönetimi de açıkça kural ihlalinde bulunan TFF’yi, verilmiş olan bu hukuksuz karar gerekçe gösterilerek UEFA’ya şikâyet etmelidir. Kulübümüz yapacak olduğu resmi başvuruyla, UEFA’nın yetkili mercilerinin TFF’ye bu hukuksuzluğun düzeltilmesi hususunda gerekli talimatları vermesi talep edilmelidir. Yapılacak olan bu resmi başvurudan FIFA da haberdar edilmeli ve UEFA ve CAS yargılamaları emsal gösterilerek gereğinin yapılması istenmelidir. Trabzonspor Kulübü başkan ve yöneticileri, bundan önce kaybetmiş olduğu zamanı bu aşamadan sonra kaybetme lüksüne sahip değildir ve çalınmış olan haklarımızın UEFA kanalıyla teminini sağlamakla yükümlüdür. Bu güne kadar sürdürülen ve Avrupa'da cevap bulan mücadelemizin Türkiye'de de başarıyla sonuçlanması ancak bu kararlılıkta adımlar atılarak mümkün olacaktır."

YES(TM/AÖ)