Kadir ÇETİNÇALI, İstanbul-

G.Saray'ın sivri dilli yöneticisiydi. İçindekini direk dışa vururken; kimilerinin takdirini kazandı, kimilerinde öfkesine hedef oldu. Uzun süredir konuşmuyor. Konuşmuyor çünkü yazıyormuş, Adnan Öztürk spor kulvarından çıkıp politik ve ekonomik görüşlerini dile getirmiş. "Akılda kalsın" adlı kitabında yine sivri dilli yine keskin bir solukta okunacak bir eser oluşmuş.

Adnan Öztürk ile kitabı üstüne konuştuk sorularımız da spor değil biraz politikti.

--- Çok yoğun bir iş yaşamınız var. Nasıl oldu da bir de kitap yazdınız.

"Siz de yakından tanık oluyorsunuz. Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor. Benim de yöneticilik yaptığım zamanlarda bu zor dönemlerle ilgili. Cumhuriyetimize, milletimize, devletimize her zaman kafa yoruyoruz. Ama o dönemde Galatasaray'da temsil mecburiyetim olduğu için sporu hiçbir şekilde siyasete, siyaseti de spora karıştırmadım. O zamanlar da kafa yorduğumuz olaylarla ilgili 'Sakaryasehri.com' internet sitesinde isimsiz yazıyordum. İsimsiz yazdığım için biraz eleştiri de alıyordum. Bu yazıların hepsini bir kitapta topladım. Bunu yayınlamaya karar verdim. Çünkü özellikle Türk gençlerinin bugünlerini unutmaması lazım. Cumhuriyeti iyi anlaması lazım. Bu Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu iyi anlaması lazım. Atatürk'ün bıraktıklarına ve Cumhuriyete sahip çıkması lazım. Ki gençlikle ben her zaman iftihar ediyorum. Türk gençlerine çok önem veriyorum. Fikirlerimizi dürüstçe, mertçe paylaşmış olmak ayrı bir huzur veriyor. Dolayısıyla konuyla ilgilenen ve kafa yoran herkese tavsiye ediyorum"

----Kitabın içeriğinde spor ve Galatasaray hiç yok mu?

"Galatasaray sadece özgeçmişimde 'Galatasaray Lisesi'nde okudu' olarak yer alıyor. Spor ile ilgili tek bir makaleye yer verdim. O makale de Fenerbahçe maçına çıkarken 'Yüce Atatürk' tişörtleri ile sahaya çıkan Fethiyespor ile ilgili. Fethiyespor'a da sevgi göndermiş olalım buradan"

---- Bu kitabın devamı gelecek mi? Yoksa politik kulvarda yürümeye mi başlayacaksınız?



"Politika ile ilgili samimi söylüyorum hiçbir düşüncem yok. Herhangi bir girişimim olmadı. Ancak politik yazıları çok okuyor ve takip ediyorum. İkinci bir kitap yazacağım. İkinci kitabın konusu da, Türkiye'de sosyal medyada olan problemlerden sonra ortaya çıkan sorunlar ve bütün ulusların, bütün dinlerin ortak ahlak değerleri üzerine kaleme aldığım bir kitap olacak. Dolayısıyla bunun için de Dünya'da bulunan bütün kutsal kitaplardan başlayıp, bütün ulusların ortak ahlak değerlerini kapsayacak şekilde baya derin bir çalışma yapacağım. Kitabı bir sene içerisinde bitirmeyi planlıyorum."

--Herkesin tavrını net gösteremediği, korktuğu dönemde bir tavır almaktan korkmuyor musunuz?

"Fikirlerimi ve yazılarımı paylaşırken hiçbir şekilde hiç kimseden çekinmem. Doğru bildiğimi doğru şekilde söylerim. Bunun temelinde de hiç kimseye minnet borcumun olmayışı yatar. Ailem ve dostlarım dışında kimseye bir minnet borcum yok. Yaptığımız işlerin hepsini doğru bir şekilde yaparız. Dolayısıyla yasalara uymayan ve ahlaka uymayan en ufak bir işimiz olmadığından kimseden çekinmem. Bütün fikirlerimi söylerim. Bütün fikirlerimi de medeniyet çerçevesinde tartışmaya hazırım. Tavsiyem de bence kimse kimseden çekinmesin. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Burada ifade özgürlüğü vardır. Burada demokrasi vardır. 'Bunlar olmaz' diyenlerde her türlü ortamda benimle tartışabilir benim için hiç problem olmaz."

-- Hiç politikaya atılmanız yönünde teklif aldınız mı?

"Politik teklifler alıyorum. Ve Türkiye'nin içinde bulunduğu durum için çok üzülüyorum. Demin aslında konuşmanın başında söylemek lazımdı ama artık 21. yüzyıldayız, teknoloji çağını yaşıyoruz. Son günlerde en çok Soma'dan gelen haberlerle çok üzüldük. 300 kişinin öldüğü bir olaya kaza deniyor. Böyle bir olaya kaza denemez. İnsanlar canını veriyor. Türkiye'ye çok üzülüyorum. Her ölenle Türkiye'nin bir parçası ölüyor. Cumhuriyetin değerlerin bir parçası ölüyor. Türkiye'ye üzülmemin sebebi iş hayatından da edindiğimiz tecrübelere göre Dünya'da bir çok ülkeyi biliyoruz ve görüyoruz. Türkiye yaşam şartları olarak yüksek bir potansiyeli olan bir ülke ama biz bu ülkede Türkiye potansiyelinin sadece %10 'u ile yaşıyoruz. Bunun sorumlusu da bu ülkede politikayı yapanlar ve politikayı yapanların tarzı. Fikirlerimi yansıtmak için bir kitap yazdım. Bunun dışında üniversitelere çok gidiyorum. Panellere katılıyorum. Yine söylüyorum bu ülke böyle yaşamayı hak etmiyor. Gençlik için çok üzülüyorum. Bu konu hakkında hep platformda mücadeleye devam ama herhangi bir politik girişimim yok."

--- Cumhurbaşkanlığı seçimi için ne düşünüyorsunuz?

"Türkiye'nin 20 tane derdini sıralasam bu sıralamada Cumhurbaşkanlığı seçimleri yer almaz. Ne yazık ki şu anki gündem ve ülkenin içinde bulunduğu durum nedeni ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri detay olarak kaldı. Ülkenin bu kadar üzgün, bu kadar gergin, bu kadar bedbah olduğu bir dönemde değil Cumhurbaşkanlığı, herhangi bir seçimden insanların medet umduğunu pek zannetmiyorum. Samimi bir şekilde söylüyorum Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili hiçbir görüşüm yok."

---G.Saray'ı nasıl görüyorsunuz bu dönemde yeni bir borç kredisi alındı..

"İnanın iki gündür çok üzücü olaylar yaşandı. Canını veren kardeşlerimize Allah gani gani rahmet eylesin. Yani böyle üzgün bir günde Galatasaray Spor Kulübü sadece bir detay. Şimdi onunla ilgili bir konuşma yaparsam hem yersiz olur hem kırıcı olur. Dolayısıyla Galatasaray'a pek girmemek lazım. Ama zamanı gelince onunla da ilgileneceğiz tabi ki."

kç (ud)