Rıdvan Dilmen, Fenerbahçe'nin Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Balıkesirspor'u 4-3 mağlup ettiği maçın ardından çarpıcı tespitlerde bulundu.
Bu oyundan çıkarılması gereken önemli dersler var. Sadece Fenerbahçe antrenörünün değil, bütün teknik adamların ders çıkarabileceği bir maç. Ne kadar önemli oyunculardan kurulu olursanız olun, rakibiniz ligin dibinde de olsa çantada keklik yok. Oyuncular ve İsmail Hoca, Bursa'dan gelirken, Balıkesirspor maçını kazanacaklarını düşünüyorlardı.
 
Diego, az gol atan modern bir orta saha oyuncusu. Fenerbahçe'nin topla en çok oynayan en çok faul alan oyuncusuydu. Fenerbahçeli oyuncular maçtan önce kafalarında maçı kazanmıştı. "Nasıl olsa kazanırız" diyen ve hücumu düşünen bir takım vardı sahada.
 
Devre arasında problem belli, teşhis belli, hastalık belliydi. Tedavi de doğru olunca da atarsınız. Zaten rakibinizden tehdit almıyorsunuz. Oyuncular 4-3'ten sonra, "Biz 3 puanı aldık. Aman güvenliği elden bırakmayalım" dediler ve savunmayı hemen hemen hiç çıkarmadılar.
 
Volkan Demirel'in 2 golde hatası vardı. İkinci golde topu tam yumruklayamadı, üçüncü golde de öne fazla çıkmıştı. Caner, gösterdiği performansla, "Ben bu takımın bekiyim" diyor. Caner, oyunun tamamında mükemmel bir top oynadı. Avrupa'nın her takımında oynayabilecek bir oyunu.
 
Moussa Sow, bu maçta 2 gol attı. Gayretli ve istekliydi. Emenike, 2. yarıda en az 3 kez birebir yakaladı. Emenike, bu pozisyonlarda çalım değil, dikine gitmesi lazım. Emenike, geniş akan oyuncusu. Hele karşındaki stoper ağırsa, Emenike'yi tutma ihtimali yok. Bu özelliği gitti