TÜRKİYE Futbol Federasyonu (TFF) tarafından hazırlanan TamSaha dergisinin Aralık sayısına konuşan Koray Altınay, profesyonellikle 20 yaşında tanıştığını söyledi, Bayern Münih tezgâhından geçen, Almanya'da 3. Lig'de oynayacağını zannederken kendisini Çaykur Rizespor'da ve akabinde A Millî Takım'da bulduğunu ifada eden Koray, "Türkiye'ye gelirken ancak önümüzdeki sezondan itibaren oynayabileceğimi düşünüyordum. Şimdi hayallerimin ötesindeyim" dedi. TamSaha Dergisi'nin yaptığı soru-cevap şeklinde süren röportaj şu şekilde:
BU SEZON SÜPER LİG'E GELEN GURBETÇİ OYUNCULAR ARASINDA EN İSTİKRARLILARDAN BİRİSİN. FUTBOLA NE ZAMAN VE NASIL BAŞLADIN?
Benim için başlangıçta futboldan önce okul geliyordu açıkçası. Çok iyi bir öğrenciydim ve futboldan fazla okula konsantre olmuştum. Bir yandan futbol da oynuyordum ama babam, "Eğer ders notlarında düşme olursa seni futboldan alırım" demişti bana. Bu nedenle ağırlık okuldaydı. 2011 yılında Almanya'da en üst düzeydeki lise eğitimini bitirdim. Bu nedenle başlangıçta futbola fazla ağırlık veremedim. 20 yaşına kadar sadece haftada üç antrenman yapılan bir amatör takımda oynadım.
LİSEYİ BİTİRDİKTEN SONRA FUTBOLCU OLMAYA KARAR VERDİN YANİ...
Liseyi bitirmeden 1 yıl önce Bayern Münih'in ikinci takımına imzayı atmıştım ama onlar da bana "Okulunu bitirdikten sonra gel oyna" dediler.
AİLEN NEDEN ÖNCELİĞİ OKULA VERMENİ İSTEMİŞTİ?
Babam futbolda sakatlıkların yaşanabileceğini, küçük bir terslikte futbol hayatımın bitebileceğini düşünüyor ve bu nedenle önceliği eğitime vermemi istiyordu. Annem de "Oğlum önce okulunu bitir, sonra ne istersen yaparsın" düşüncesindeydi.
SÖZ AİLENDEN AÇILMIŞKEN, BİZE BİRAZ ONLARDAN SÖZ EDER MİSİN? ALMANYA'YA NE ZAMAN VE NEREDEN GÖÇ ETMİŞLER? ANNEN, BABAN NE İŞ YAPIYOR?
Babam Kütahyalı. 5 yaşındayken dedemle birlikte Almanya'ya gitmiş. Annem ise İstanbullu. O da 12 yaşında gitmiş Almanya'ya. Orada tanışıp evlenmişler. Babam kepçe operatörü. Annem de dedemin benzin istasyonunda çalışıyor. İki kardeşiz. Bir ağabeyim var. Aslında benden daha yetenekliydi, sol ayaklıydı ama dizinden bir sakatlık geçirince futbolu bırakmak zorunda kaldı. Ben onun sayesinde futbolla tanışmıştım.
ALMANYA'DAKİ KARİYERİNİN BAŞINDA PARLAK BİR ÇIKIŞ VAR ASLINDA. BAYERN MÜNİH'İN İKİNCİ TAKIMINA TRANSFER OLUYORSUN. BİZE O TRANSFERİ ANLATIRMISIN?
Ağırlığı okula verdiğim dönemde SC Fürstenfeldbruck takımında forvet oynuyordum. O dönemde sağ açıktım. İyi bir performans göstermiş ve çok sayıda gol atmıştım. Bayern Münih beni izlemiş ve beğenmiş. O sırada Bayern Münih'in ikinci takımının başında Mehmet Scholl vardı ve beni isteyen de o olmuştu. İlk antrenmana çıktığımda "Tamam, seni alıyoruz" dediler. Bayern'e imzayı attım ama dediğim gibi 1 yıl sonra takıma katıldım.
BAYERN MÜNİH GÜNLERİNDE NELER YAŞADIN? İKİNCİ TAKIMDA DA OLSAN ALMANYA'NIN EN BÜYÜK KULÜBÜNE GİTTİN SONUÇTA... ORADA ALDIĞIN EĞİTİMİN ÖZELLİKLERİNDEN SÖZ EDER MİSİN?
Okulu bitirdikten üç gün sonra Bayern'le idmanlara çıkmaya başladım. Her gün antrenman yapıyorduk ve bu benim için yepyeni bir şeydi. Böyle bir tempoya alışık değildim. 20 yaşında ilk kez profesyonel anlamda antrenman yapmaya başlamıştım. Başlangıçta her şey çok zor oldu benim için. Her tarafım ağrıyordu. Ağır idman temposu nedeniyle sakatlandım hatta. Bir yandan da gelir gelmez oynayacağım sanıyordum. Çünkü Fürstenfeldbruck'ta buna alışmıştım. Ama sezon başladığında maç kadrosuna bile giremedim. Sonrasında bir de sakatlık yaşadım ve devre arasına kadar hiç oynayamadım. Bayern'de yaşadığım asıl problem ise A takımdan bazı oyuncuların ikinci takıma indirilmesiydi. Onlardan biri olan Takashi Usami de benim mevkiimde oynadı. Ama devre arası dönemde çok iyi çalıştım, hoca da bana şans verdi ve oynamaya başladım. Son 15 maçta forma şansı buldum. En önemli maçımı ise Münih derbisinde 1860'a karşı oynadım ve bir de gol attım. Sezon sonunda Bayern'le sözleşmem sona eriyordu. Beni 1860 Münih karşısında izleyen ve beğenen Jahn Regensburg takımından gelen teklifi kabul edip oraya transfer oldum.
BAYERN'DE KENDİNE BİR GELECEK GÖRMEDİN Mİ? ORADAN AYRILMAK SENİN İÇİN ZOR OLMADI MI?
Doğrusunu söylemek gerekirse Bayern'de kendimi gösterememiştim ve artık orada bir geleceğim kalmamıştı. Bayern'den ayrılmayı bir şanssızlık olarak görmedim. Tam tersine Regensburg'un teklifi benim için önemli bir şanstı. O sezon 2. Lig'e çıkmışlardı ve beni de gerçekten çok istiyorlardı. Ben de kendimi geliştirip gösterebileceğim ve sürekli oynayabileceğim bir takıma gitmiş olacaktım. Ragensburg doğru bir tercih olarak görünüyordu benim açımdan.
RAGENSBURG'DA NELER YAŞADIN PEKİ? ORADA UMDUĞUNU BULABILDİN Mİ?
Orada her şeyi yaşadım (gülüyor). Başlangıçta hocayla hiç anlaşamadım. Hazırlık döneminde iyi bir performans göstermiştim aslında. Takım arkadaşlarımın hepsi Bayern'den de geldiğim için bana güveniyor ve hazırlık maçlarındaki performansımdan övgüyle söz ediyordu. Ama takımın teknik direktörü Oscar Corrochano beni hiç sevmedi ve A2 takımına gönderdi. 6. Lig'de oynamak zorunda kaldım. Benim için zor günlerdi. Takımdaki diğer oyunculara bakıyordum ve 6. Lig'de oynamanın benim için haksızlık olduğunu düşünüyordum. Artık futbol oynamaktan hiçbir zevk almıyordum. Bırakmayı ve yeniden okula dönüp üniversiteye devam etmeyi düşünmeye başlamıştım. Ama bu defa şans bana yardım etti ve hocayı gönderdiler. Yerine Polonyalı Franciszek Smuda geldi. Smuda da gelir gelmez beni A takıma çıkardı. Onun döneminde ikinci maça ilk on birde çıktım. Hiç unutmuyorum, Kaiserslautern maçıydı. Bir süredir sağ açık değil ön libero oynuyordum ama Kaiserslautern maçı öncesinde sağ bekimiz sakatlanmıştı. Smuda bana "Sağ bek oynayabilir misin?" diye sordu, ben de oynayabileceğimi söyledim. O maçta 90 dakika sağ bek oynadım ve öyle de kaldım.
ÇAYKUR RİZESPOR'A TRANSFERİNE GELİRSEK, ALMANYA'DA ALT LİGLERDE OYNAYAN BİR OYUNCU OLARAK SENİ NASIL KEŞFETTİLER?
Geçtiğimiz sezon Smuda'nın takımın başına gelmesinin ardından 2. Bundesliga'da sürekli oynayan bir oyuncu haline gelmiştim. 2. Lig'de 14 maça çıktım ve gerçekten de başarılı bir performans gösterdim. Takım 3. Lig'e düşse de ben oynadığım futbolla sivrilmiştim. Kulüple 1 yıllık sözleşmem daha vardı ve 3. Lig'de devam edeceğimi zannediyordum. Yaz tatili için Bulgaristan'a gittiğimde menajerim aradı ve "Süper Lig'den teklif var, oynar mısın?" diye sordu. Ailemle görüşüp, onlara danıştım. "Sen nasıl istiyorsan öyle yap" dediler. Bir yanda Süper Lig, bir yanda Almanya 3. Ligi... Elbette tercihimi Türkiye'den yana kullandım ve Çaykur Rizespor'a gelip kampa katıldım.
ÇAYKUR RİZESPOR'DA GEÇİRDİĞİN KAMP DÖNEMİ ALMANYA'DAKİ TECRÜBELERİNDEN FARKLI MIYDI?
Almanya'da yaz dönemi kampları 5-6 gün sürer. O dönemde dağlara çıkıp sadece kros yaparsınız. Burada ise iki hafta kamp yaptık, üç gün izin kullandık, ardından iki hafta daha kamp yaptık. İmzayı İstanbul'da atmıştım, Rize'yi 1 aydan uzun bir süre sonra görebildim (gülüyor).
**ÇAYKUR RİZESPOR'DA OYNAMAYA BAŞLADIKTAN SONRA TÜRK FUTBOLUNU DA YAKINDAN TANIMA FIRSATI BULDUN. ALMANYA İLE BURADA OYNANAN FUTBOLUN ARASINDA TEMEL FARKLAR NELER?
Almanya'da sadece 2. Lig'de oynadım. Süper Lig'deki kalite daha yüksek elbette. Burada Galatasaray'a ve Beşiktaş'a karşı oynadım ve onların ne kadar kaliteli takımlar olduğunu gördüm. Özellikle Galatasaray oyun temposu ve oyuncu kalitesiyle bambaşka bir takım. Fenerbahçe ile henüz oynamadığımız için onlar hakkında bir şey söyleyemiyorum.
BAŞLANGIÇTA SAĞ AÇIK OYNUYORDUN, SONRASINDA ÖN LİBEROYA GEÇTİN VE SON OLARAK SAĞ BEKTE GÖREV YAPIYORSUN. BU DEĞİŞİMİN SENİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNLE BİR İLGİSİ VAR HERHALDE.
Evet. Ragensburg'daki hocam benim ön liberoda daha verimli olabileceğimi düşünmüştü. Çünkü fiziksel olarak savaşçı bir görüntüm var ve bunu değerlendirmek istemişti. Ancak Kaiserslautern maçında doğan boşlukta sağ bekte oynamam ve verimli olmam nedeniyle o bölgenin oyuncusu oldum artık.
SENİN FİZİĞİNDEKİ BİR OYUNCUNUN BEK OYNAMASININ GETİRDİĞİ ZORLUKLAR YOK MU?
Var elbette. Çünkü sol açıklar genellikle ufak-tefek ve çabuk oyuncular. Ama hem mesafe bırakarak hem de fizik gücümü kullanarak bu dezavantajı kapatmaya çalışıyorum. Defansif açıdan bakıldığında ilk çıkışlarda biraz yavaş kalıyorum. Ama sonrasında yeterince süratliyim. İlk çıkışlarımı daha iyi hale getirmek için çalışmalarımı sürdürüyorum.
LİGDE HENÜZ DAKİKA KAÇIRMAYAN OYNAYAN BIR OYUNCUSUN, BU DA FİZİKSEL ANLAMDA GÜÇLÜ OLMAYI GEREKTİYOR. BU KONUDA NELERE DİKKAT EDİYORSUN?
Rize'de olmak bu açıdan önemli bir şans. Çünkü antrenman yapmak ve futbol oynamak dışında yapılacak fazla bir şey yok. Arada arkadaşlarımızla dışarı çıkıp yemeğimizi yiyoruz, sonra da gelip dinleniyoruz. İki kez yaylalara gittim ve çok beğendim. Profesyonel bir oyuncu açısından Rize'de yaşamak bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Ben de bunun faydasını gördüğümü düşünüyorum.
LİGİMİZDE BEĞENDİĞİN SAĞ BEKLER KİMLER?
Fenerbahçeli Gökhan Gönül çok iyi bir oyuncu. Bir sağ bekin bütün özelliklerini taşıyor. Yabancı oyunculardan da Bosingwa öyle. Sanki başka bir âlemden gelmiş gibi oynuyor. Son derece soğukkanlı, topu da müthiş kullanıyor. Dünyada örnek aldığım sağ bek ise Barcelonalı Dani Alves.
GEÇMİŞTE SAĞ AÇIK OYNAMANIN AVANTAJINI DA YAŞIYOR MUSUN SAĞ BEKTE?
Elbette... Aslında eğer fiziksel olarak güçlüyseniz sağ bek oynamak daha avantajlı. Önünüzde büyük bir boşluk var ve markajsız olarak çıktığınız için o boşluğu istediğiniz gibi kullanabiliyorsunuz. Ama tabii dönüşleriniz ve çabukluğunuzun da iyi olması gerekiyor.
ÇAYKUR RİZESPOR SEZONA ÇOK İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTI ANCAK SONRASINDA BİR DÜŞÜŞ YAŞANDI. BUNU NEYE BAĞLAMAK GEREKİYOR?
Çok fazla sakatlık yaşandı ve önemli oyuncularımızın bir kısmını kullanamadık. Bence tek sorunumuz bu. O oyuncuların da aramıza dönmesinden sonra sezon başındaki yüksek performansımızı yakalayacağımızdan kuşku duymuyorum.
LİGİ NEREDE BİTİRMEYİ HEDEFLİYORSUNUZ?
Başlangıçtaki hedefimiz ligde kalıcı olabilmekti. Ama sezon başlayıp iyi maçlar çıkarmaya başlayınca ilk 8'in içinde yer almak gibi bir hedef konuldu önümüze. Kadromuza bakıldığında bunu da başarabiliriz diye düşünüyorum. Neden olmasın ki?
RIZA ÇALIMBAY'I DAHA ÖNCE ÇALIŞTIĞIN DİĞER HOCALARDAN FARKLI KILAN ÖZELLİKLERİ NELER?
Rıza Hocayı çok seviyorum. Çünkü bana çok yardım etti ve banko oynatıyor. "Ben oynatmıyorum, sen kendin oynuyorsun" diyor ama ona çok teşekkür etmem lâzım. Rıza Hoca kimsenin ismine ya da kariyerine bakmayan, iyi gördüğüne forma veren bir teknik direktör.
ÇOK GÜZEL BİR STADINIZ VE İYİ OYUNCUYARDAN OLUŞAN BİR KADRONUZ VAR. TARAFTARLARINIZDAN DA YETERİNCE DESTEK ALDIĞINIZI DÜŞÜNÜYOR MUSUN?
Gerçekten de iyi bir stada sahibiz. Oradaki atmosfer rakipleri de korkutuyor. Taraftarımızdan da çok memnunuz. İç sahada harika bir atmosfer oluşturuyorlar. Henüz evimizde büyük takımlara karşı oynamadık. Bu nedenle Fenerbahçe ile yapacağımız maçtaki atmosferi çok merak ediyorum.
ŞEHRE ÇIKTIĞINIZDA TARAFTARLARLA İLİŞKİLERİNİZ NASIL? ARANIZDA NASIL DİYALOGLAR GEÇİYOR?
Herkes bizi tanıyor ama yanımıza gelip imza isteyen veya fotoğraf çektirmek isteyen olmadı şimdiye kadar. Belki de böylesi daha iyidir. Ayaklarımız yerden kesilmez (gülüyor).
ÇAYKUR RİZESPOR BİZİM GÖZLEMLEDİĞİMİZ KADARIYLA ÇOK PROFESYONELCE YÖNETİLEN BİR KULÜP. DAHA PTT 1. LİG'DE OYNARKEN UEFA KULÜP LİSANSI'NI ALMIŞLARDI. BU YÖNETİM TARZININ OYUNCULARA YANSIMASI NASIL?
Türkiye'de diğer kulüplerdeki işleyişi bilmediğim için bu konuda net bir yorum yapamıyorum. Ama şunu söyleyebilirim; Bayern Münih'te bir futbolcu için ne yapılıyorsa, Çaykur Rizespor'da da o yapılıyor. Ben de bu standarda alıştığım için zaten böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
ÇAYKUR RİZESPOR'A GELİRKEN ALMANYA'DAKİ STANDARTLARININ ÜZERİNDE BİR PARA KAZANDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ. AİLENE BU KONUDA DESTEK SAĞLIYOR MUSUN?
Elbette. Aileme her ay düzenli olarak para gönderiyorum. Çünkü onlara borcumun büyük olduğunu düşünüyorum. Şimdi sıra aileme bir ev almaya geldi.
BU YIL İLK OLARAK A2 MİLLİ TAKIMIN'NA ÇAĞRILDIN, ŞİMDİ DE A MİLLİ TAKIM'DASIN. TÜRKİYE'YE GELİRKİN KENDİNE BÖYLE HEDEFLER ÇİZMİŞ MİYDİN? BU KADAR KISA SÜREDE MİLLİ TAKIM'A YÜKSELMEYİ UMUT EDİYOR MUYDUN?
Hiç beklemiyordum açıkçası. Buraya gelirken ancak önümüzdeki sezondan itibaren oynayabileceğimi düşünüyordum. Ama Rıza Hocamla çok iyi anlaşıyorum ve bana her maçta şans veriyor. Şimdi hayallerimin ötesindeyim. A2 Millî Takımı'na çağrılmak benim için büyük bir hayaldi ama gerçekleşti. A Millî Takım'da olmak ise bana "Coştun artık Koray" dedirtiyor.
PEKİ HAYALLERİNİN ÖTESİNE GEÇMİŞ OLMANI NEYE BAĞLIYORSUN? NELERİ DOĞRU YAPTIN DA BUGÜN A MİLLÎ TAKIM KADROSUNDASIN?
Önümdeki zorluklardan yılmadım. Ailemi Almanya'da bırakıp Rize'ye gelmek çok zordu benim için ama futbol oynamak için bu zorluğa göğüs gerdim. Rizespor'a geldikten sonra her gün çok sıkı biçimde çalıştım. Ayrıca sadece futbola konsantre oldum ve başka bir şey düşünmedim.
AY-YILDIZLI FORMAYI GİYMEK SANA NE HİSSETTİRİYOR?
Her şeyden önce ailem ve Almanya'daki yakınlarım benimle büyük bir gurur duyuyor. Bense müthiş bir heyecan hissediyorum.
BURADA FATİH HOCAYLA İLK ÇALIŞMA FIRSATI DA BULDUN.
Fatih Hocayla daha önce tanışma fırsatımız olmamıştı. Onu sadece televizyonda görmüştüm. Son derecede saygı duyduğum bir teknik direktördü Fatih Hoca. Şimdi yakından tanıyınca daha da fazla saygı duymaya başladım. Zaten onu gördüğünüz zaman otomatik olarak böyle hissediyorsunuz.
MİLLÎ TAKIM KAMPINDAKİ HAVAYI NASIL BULDUN? İLK KEZ GELİYORSUN VE YENİ İNSANLARLA TANIŞIYORSUN. YABANCILIK ÇEKTİN Mİ?
Hiç yabancılık çekmedim. Zaten daha önce Almanya'dan tanıdığım pek çok oyuncu var kampta. Tarık Çamdal Münih'ten de yakın arkadaşım. Keza Olcay Şahan da öyle. Zaten buradaki ortam da son derecede sıcak.
GELECEKLE İLGİLİ HEDEFLERİN VE HAYALLERİN NELER?
Küçüklüğümden beri Galatasaray'ı tutuyorum. En büyük hayalim bir gün Galatasaray formasını giymek ve Millî Takım'ın da değişmez oyuncusu olmak.
BİR GÜN ALMANYA'YA DÖNÜP ORADA OYNAMAK GİBİ HEDEFLERİN DE VAR MI?
Hayır futbol hayatımı Türkiye'de sürdürmek istiyorum. Almanya'ya ise futbolu bıraktıktan sonra döneceğim. Futboldan sonraki hayatımı orada kurmak amacındayım. Çünkü Almanya'da alıştığım bir düzen var ve ben de hayatımı o düzen içinde sürdürmek istiyorum.
BURADA ALIŞAMADIĞIN ŞEY NE?
Trafik! Rize'de trafik yok ama İstanbul'a geldiğim zaman korkunç bir trafikle karşılaşıyorum. İzinli olduğumda Adapazarı'ndaki babaannemin yanına gitmek için İstanbul'a geldiğimde trafik kaosunu görüyorum.
RİZE'DE EN YAKIN ARKADAŞLARIN KİMLER?
Benim gibi Almanya'dan gelen oyuncular var Rize'de. Kağan Söylemezoğlu ve Tevfik Köse benden önce Türkiye'ye geldikleri için buradaki hayatı daha iyi biliyor. İkisi de bana çok yardımcı oluyor. MA(UD/FG)