İşte Cavcav'ın o açıklamaları
Biri kız, iki erkek üç çocuğum var. Kızım 55 yaşında ve rahatsız. Ana rahmindeyken kafatası kemikleri birbirine kaynadı. Konuşamıyor, hareket edemiyor. İki oğlum var biri inşaatçı, diğeri benimle birlikte çalışıyor. Beş de torunum var. Biz 17 kardeştik
- Kızınızın konuşamadığını söylediniz...
Anne-baba lafı dinlemeyenin akıbetinin meçhul olacağını... Biz 17 kardeştik. 21 yaşımdayken evlendim. Karım doğum yapacak, bizim çocukluğumuzda Ankara’da Hamamönü’nde Ebe Rana diye bir kadın vardı. O zamanlar bütün Ankara’yı bu kadın doğurtmuş ve o kadar yoğun ki randevu almak mümkün değil! Ben de rahmetli anneme ‘Ebeye razı değilim, doğumevine gideceğiz’ dedim. O da babama söylemiş babam ise ‘Olmaz, Ebe Rana eve gelsin’ demiş. Zehra Kayaalp diye bir doktor var, eşi de Erdoğan Kayaalp. Zeynep Hanım doğumcu, bizim de komşumuz. Doğum başlayınca kadın doktoru getirdim. Evde bekliyorum acaba bebek kız mı olacak erkek mi olacak diye. Bebek doğmadı. Doktor sonra kocasını çağırdı, çocuk ana rahminden çıkmış doğum olmuyor, kocası kadına ‘Çocuğu mahvetmişsin, Allah belanı versin’ demiş. Adam eşimi doğurttu. Kızım oldu diye bir ay ağladım! Bize o zaman ‘Bir kızın olacağına üç tane oğlun olsun’ derlerdi. Keşke iki tane oğlum olacağına 22 kızım olsaydı.
