Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenler’de Kentsel Dönüşüm Konutları Teslim Törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem öldürmez, ihmal öldürür. Bu anlayışla afetlere karşı gereken tedbirleri süratle hayata geçirmek kararı aldık. Hemen gereken yasal altyapıyı oluşturup hazırlıklara başladık. Bundan 4 yıl önce 5 Ekim’de burada kentsel dönüşüm kapsamında ilk yıkımları başlattığımızda söz verdik. ‘İstanbul’u da Türkiye’yi de bu kamburdan kurtaracağız’ demiştik. Rant değil insan odaklı bir proje üreteceğimizi ifade etmiştik. Bugün burada sözlerini yerine getirmiş kişilerin gönül huzuruyla bulunuyoruz. Hak sahibi vatandaşlarımızla çıktığımız bu yolda bugün ilk somut neticemizi aldık. Bu süreçte gerek şu anki bakanımızın, gerek ondan önceki bakanlarımızın emeği var. Kimseyi mağdur etmeden burada yaklaşık 140 bin metrekarelik inşaat alanına sahip, İstanbul’un en güzel yerleşim alanlarından birini kurduk. Burası Silahlı Kuvvetler’e ait devasa bir alan. Şimdi de bu bölgede Esenler’ye yakışan yeşil alanlardan tutun, dev bir projenin hayata geçtiğini göreceksiniz. Esener bugüne kadar beton yığınlarının arasında kayboluyordu, şimdi yeşil alanda da ailece hayatını geçirebilecek, modern bir yaşamı burada yaşayacak. Çirkin yapılaşmaya hayır, modern insanca yaşayacağımız yapılara evet” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm projelerini eleştirenlere de yanıt veren Erdoğan, “Yola çıktığımızda bu projeyi rant projesi olmakla itham edenler gelip bir baksınlar. Onların öyle bir derdi yok ki. Onlar sadece itham etsinler. Ah geziciler ah. Eğrelti binaların, çarpık yapıların, sokakların yerlerinde nasıl modern bir yerleşim alanının oluştuğunu gözleri ile görsünler. Ama onların gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, onların dili var hakkı söylemezler. Onlara gerçek dersi siz vereceksiniz. Gerçek demokrasiye inanmış olanlar olarak siz vereceksiniz. Bugüne kadar verdiniz, bundan sonra da vereceksiniz” diye konuştu.
"BİZ ANCAK BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BU MÜCADELEYİ VERİRİZ"
Erdoğan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini de hatırlatarak, “Çıkmış ‘kanımızı dökerler’ diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok ki. O dert sende var, senin geçmişinde var. Rahmetli Menderes’i, arkadaşlarını ipe gönderen sizdiniz. Parlamentoda sizi ben bile kurtaramam diyenlerin izinden giden sizsiniz. Bizim ne geçmişimizde, be bugünümde yok. Biz ancak bölücü terör örgütü ile bu mücadeleyi veririz. Bizi demokrasi mücadelemizde asla böyle bir şey olamaz, bu konuşulamaz. Afet riski taşıyan alanların dönüştürülmesi projesi için dava üstüne dava açanlar gelsinler şu güzel manzarayı yerinde incelesinler. İnsan olan bu durumu görünce geçmişte yaptıklarından utanacak yüz varsa utanır. Çıkar özür diler. Biliyoruz ki bunlar böyle bir ahlaka, karaktere, cibilliyete de sahip değil. Açıkçası bunlar zaten bizim muhatabımız da değil. Bizim için aslolan milletimizin memnuniyetidir” şeklinde konuştu.
Milletin yanında olmasıyla yapmaya ve inşa etmeye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, “Osmangazi köprüsü bitti. Son kaynakları yaptık. Şimdi de açılışa hazır hale geldi. Bugün yarın, belki ramazanla birlikte yapacağız. Osmangazi köprüsü Orhangazi ile bütünleşiyor. Şimdi diğer yollar yapılıyor. Bak şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü de bitiyor. 26 Ağustos’ta inşallah açılışını yapacağız. Gelip orayı göreceksiniz değil mi. Geçenlerde Havalimanı’nı sayın Başbakan ile birlikte gezdik. Şu anda inşaatların yüzde 25’i bitti. Dünyanın 1 numaralı havalimanı oluyor. Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı. İlk etabını 2018’de açıyoruz. Kanalistanbul’un da adımlarını atıyoruz. Karadeniz’i Marmara’ya bağlayacağız inşallah. Dünyaya bir mesaj daha vereceğiz. Çanakkale Köprüsü’nün de hazırlıkları yapılıyor. Biz yaparız bunlar yıkar. Aradaki fark bu” dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YIKTIĞI İLÇELERİMİZİ DEVLET OLARAK AYAĞA KALDIRACAĞIZ"
Türkiye’nin doğusunda terör örgütünün büyük yıkımlara yol açtığını hatırlatan Erdoğan, “Bu ilçelerimizi de hızla kentsel dönüşüm kapsamına alarak tarihi varlıkları korumak şartıyla mahallelerimizi baştan sona temizleyip yeniden inşa etmeyi planlıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız koordinesinde bunun adımını atıp neticeyi alacağız. Terör örgütü yıkarken, biz devlet olarak farkımızı gösterecek ve ilçelerimizi ayağa kaldıracağız” açıklamalarında bulundu.
Erdoğan, geçmişte şartların da zorlamasıyla İstanbul’da dikey yapılaşmanın yaygınlaştığına dikkat çekerek şunları söyledi;
“Türkiye genelinde artık bu anlayışı değiştiriyoruz. Özellikle toplu konut uygulamalarında ‘zemin artı 4’, bilemediniz ‘zemin artı 6’ gibi yapılaşmayı teşvik ediyoruz. Şehir merkezlerinde belki mümkün olmayabilir ama çevreye doğru yatay yapılaşma adımların hep birlikte atmalıyız diye düşünüyorum. Artık yeşil alanları ile, çocuk bahçeleri ile, sağlık tesisleri ile, otoparkları ile her alanda kendi kendine yeterli yaşanabilir yerleşim yerleri kurmalıyız. Tarihi ve kültürel değerlerimiz bu yeni yerleşim alanlarına damgasını vurmalı. Mimari olarak şekilsiz, ruhsuz binalar yerine Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin yorumları ile biçimlendirilen eserler ortaya koymalıyız. Ecdadımızın bize adeta miras bıraktığı bir mimari anlayış var bunu güçlü kılmalıyız. Buna bazı ilaveler yapabiliriz. Betonun değil insanın önde olduğu şehirler kurmanın yollarını aramalıyız. Ulaşımda otomobilden otobüsten ziyade raylı sistemleri, yaya ve bisiklet yollarını ön plana çıkarma gayretinde olmalıyız. Şehirlerimizin tarihi özelliklerine sahip çıkmalıyız. Suriçi başta olmak üzere tarihi değer sahip tüm alanlarını bu anlayışla yeni baştan ele almanın zamanı gelmiştir.”
GEZİ
Gezi Parkı olaylarına değinen Erdoğan, "Eylemlerin bahanesi olan Gezi Parkı’nın dahi altını üstüne getirdiler. Gezi olaylarını 17-25 Aralık darbe girişimi ve bölücü terör örgütü eylemleri izledi. O dönemde eylemcilerin sözcüleri bir grupla bir araya geldim. Bana söyledikleri başka şeylerdi, dışarı çıktılarında bir talep listesi açıkladılar. Yavuz Sultan Köprüsü’nden nükleer santrale kadar Türkiye’nin gündeminde ne kadar proje varsa hepsinin durmasını istiyorlardı. Bunların dikili ağacı yok dikili ağacı. Hatta kentsel dönüşüm çalışmaları dahil bu kesimin durdurulmasını istediği faaliyetler arasında yer alıyordu. Aynı talep listesinde yer alan öteki zırvaları saymıyorum bile. Bunu görünce insan ister istemez ‘gezi parkı ile bu taleplerin ne ilgisi var’ diye düşünüyor. Gezi Parkı’nda yapılan iş bölgede yapılan düzenlemeler sırasında 12 ağacın naklinden başka bir şey değildi. Ortada bir ağaç kesimi, yeşil alan tahribi yoktu. Bugün park da ağaçlar da , eylemcilerin bölgede yaptıkları tahribata rağmen yerli yerinde duruyor zaten” diye konuştu.
AVRUPA’YA AYNI SÖZLERİ İADE ETTİ
Bugünlerde Avrupa’nın önemli kentlerinde yaşanan olayları hatırlatan Erdoğan, “Gezi olayları Türkiye’nin gelişmesinden rahatsızlık duyanların sahneye oldukları senaryonun aşamalarından biriydi. Bugün Paris yanıyor, Brüksel yanıyor, başka batı şehirlerinde ciddi protestolar yaşanıyor. 3 yıl önce İstanbul’u mesken tutan, kesintisiz canlı yayın yapan medya kuruluşları bu olaylara adeta kör, sağır, dilsin kalmışlardır. Ne televizyonlarda canlı yayınlar, ne gazetelerde resimler, ne de olaylardan duydukları endişeleri dile getiren siyasetçiler göremezsiniz. Paris’te yaşanan olaylardan dolayı ben de endişeliyim, kaygılıyım. Protesto hakkını kullanan insanlara Fransız polisinin uyguladığı şiddeti kınıyorum. Yaşanan vahim olayları dünyaya aktarmayan batı medyasını ayıplıyorum. İnsan hakları örgütlerini, batılı politikacılarını, Paris’te yaşanan hadiseler karşısında daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Bana nasihat ediyordunuz. Şimdi size sesleniyorum Paris’teki özgürlük mücadelesini verenlere karşı niye böyle yapıyorsunuz, Brüksel’de niye böyle yapıyorsunuz. Gezi olaylarındaki görüntülerden rahatsız olanların Paris’teki olaylar karşısındaki rahatlığı bizi çok üzüyor. Fransa’nın ve diğer batı ülkelerinin 17-25 Aralık tarzı darbe girişimlerine maruz kalmalarından korkuyorum. İnşallah hadiseler bölücü terör örgütünün güney şehirlerimizde başlattıkları eylemlerin benzerlerine kadar uzanmaz. Orada da yine kameraman gönderiyorlar; Diyarbakır sokaklarında çekim yapsınlar. Orada mağdur Anadolu kadınını konuşturuyorlar. Sonra kalkıp ‘endişeliyiz’ diyor. Ben endişeliyim. Paris’ten endişeliyim, Brüksel’de endişeliyim. Bu durumlar karşısında soğukkanlılığımızı muhafaza ediyor ve gereken önlemleri alıyoruz ama batı ülkelerinin aynı başarıyı gösterebilecekleri konusunda şüpheliyiz" diye konuştu.