Genel Başkanlık yarışı yapılıp yapılmayacağı belli değil ama MHP’de üç iddialı isim tüzük kongresi toplanması için harekete geçti. O isimlerden biri Koray Aydın. Daha önce de Devlet Bahçeli’ye karşı genel başkanlık için yarışan Aydın bugün MHP’de değişim iradesinin çok kuvvetli olduğu görüşünde. Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Koray Aydın’a göre 1 Kasım seçimleriyle birlikte MHP’de Devlet Bahçeli dönemi kapandı. Delegenin durumunu “cinnet hâli” olarak tanımlayan Aydın, MHP’nin küreselleşen dünyanın yeni şartlarına göre pozisyon alamadığını söyledi. Koray Aydın, “Milliyetçiliği kendi sınırları içine hapseden değil dünya şartlarına göre yeni tariflere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Neden oy vermiyorlar?

Bu son seçimlerde yaşananların tüm sorumlusunun Genel Başkan olduğunu düşünüyorlar. Böyle bir irade var. Biz de sahadan geldik hem de kendi seçmenimizle harp ederek geldik. Biz bize oy verecek diğer kitlelerle mücadele ederek geldiğimiz gibi aynı mücadeleyi kendi seçmenimizle de verdik.

Siz 1 Kasım seçimlerinde Trabzon’dan aday oldunuz ve seçilemediniz. MHP Trabzon’dan milletvekili çıkaramadı. Siz neden seçilemediniz? Seçmen size ve MHP’ye neden oy vermedi?

Bu seçimde seçmen Genel Başkanımızı cezalandırdı. Biz 40 günlük seçim kampanyamızda tüm konuşmalarımızı Genel Başkan üzerinden yapmak, o yönde sorulara cevap vermek durumunda kaldık. Bunun doğruluğu yanlışlığı üzerinde konuşmak, bu konulara girmek istemiyorum ama bu algıyı ben oluşturmadım. Halkta bu algı oluşmuş. Bu algının oluşmasından sorumlu olan kişinin artık bunun gereğini yapması gerektiğini düşünüyoruz.

Genel Başkan partiyi “CHP’lileştirmekten” söz etti….

Ben kavramlar üzerinden konuşmam, o ne demekse onu da bilmiyorum. Biz çocukluğumuzdan beri gözümüzü burada açtık, o fikirleri benimsedik, onun fiili uygulayıcısı olarak elimizi taşın altına koyarak da siyaset yaptık. Bu adımı atmanın da şart olduğunu düşünüyorum.

Sizinle ilgili yapılan değerlendirmelerde, “Son ana kadar Genel Başkan’ın yanındaydı, hatta Genel Başkan O’nu Meclis Başkanvekili yaptı” gibi sözler söyleniyor. Neden son ana kadar yönetimin yanındaydınız? Ya da yönetimin yanında mıydınız?

Benim bir görevde olmam birinin yanında veya karşısında olduğum anlamına gelmez. Bu görevler bize birinin lütfu ya da ihsanı değildir. Biz bu görevleri hareket içindeki müktesebatımızla alıyoruz, kimse bize bir ikramda bulunmuyor. Çünkü ben 97 kongresinde Devlet beyi desteklerken partinin genel sekreteriydim. Bir ünvan sahibiydim, o zaman 23 kişilik divanda 22 kişi Tuğrul beyi tuttu bir tek ben Devlet Bey'i tuttum. Benim tavır koymam yeni değil ki… Bütün MHP çizgisinde her hareketim kendi doğrularım konusundaki kararlılığımın göstergesidir. 92 yılındaki MHP kongresinde Türkeş Bey'in listesine karşı parti içinde liste çıkarmış birisiyim. Kavgalar oldu, yakınlarım salon içinde itilip kakıldı. Ben kendi doğrularını korkmadan, çekinmeden hayata geçirme kararlılığı olan birisiyim. 2012’de ben adayken milletvekiliydim. 2011 seçimlerinde milletvekili seçildiğimde hemen iki gün sonra “Bu sözlerim MHP’nin Genel Merkezi'ne, bir parti hep kazanıyor, muhalefetin kendine çeki düzen vermesi gerek” diye yaptığım açıklamalar var. Ben doğrultu tutarlılığı olan bir siyasetçiyim. Buradan bana bir şey yapıştırmaya çalışmak bana tutmaz. Benim için görev, makam hiçbir anlam ifade etmez. Ben nefer olmayı da iyi bilen bir siyasetçiyim