Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın listelere etkisi konusunda “Sayın Cumhurbaşkanımızın listelere etkisi, yani her türlü yorum yapılabilir. Ama sayın Cumhurbaşkanımız bu partinin kurucu, yalnız kurucusu değil kurucu lideri. Ve bugüne partinin gelişinde tartışmasız lider. Bu liderin partinin herhangi bir icraatında, etkinliğinde, projesinde o liderin misyonunun veya ruhunun olmaması mümkün değil. Düşünmek de doğru değil. Kesip atsın veya kesip atalım demek de hem mümkün değil, hem de doğru değil” dedi.

‘Katkıları olmuştur’

Ak Parti’ye dönüp dönmeyeceği tartışılan eski Cumhurbaşkanı Gül’ün kongreye gelmemesi ve sonrasındaki tartışmalara ilişkin olarak da “Sayın 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Bey’in de bu partinin misyonu adına ki duruşu partiden kopsun veya göbeğinde olsun gibi bir cümleden ziyade o misyonun, o ruhun bir kişiliğidir. Kongreye gelse de gelmese de sayın Cumhurbaşkanı’nın partiye bugüne kadar kattığı çok önemli güçlü katkıları olmuştur. Bugünden sonra da olmaya devam edecektir” diye konuştu.

‘Güçlü bir MKYK’

Müezzinoğlu, yenilenme, tazelenme ve yeniden ayağa kalkma mesajlarının verildiği kongrede tartışmalara neden olan yeni MKYK ve eski MKYK farklarını şöyle özetledi: “Daha önceki kongrelerimizde farklı siyasi partilerde siyaset yapmış olan isimlerin kongrelerde listelere girdiği süreçler yansımıştı. Bu kongrede daha çok kuruluşundan bugüne Ak Parti’nin misyonunda, vizyonunda sorumluluk almış arkadaşlar yer aldı. Çünkü ülke ve demokrasi adına huzur ve güven anlamında, Türkiye’nin büyük hedefleri anlamında Ak Parti’nin sorumluluklarının yeniden çok ağırlaştığı bir döneme girdi. Bu ağırlaşan sorumlulukların üstesinden gelebilecek güçlü bir MKYK listesi oldu.” 

‘Sorumluluk kongresi’

Müezzinoğlu, 1 Kasım’a yönelik yol haritasının nasıl olacağı sorusuna ilişkin, “Bu dönem Ak Parti’nin sorumluluklarının çok daha arttığı bir dönem. Bu sorumlulukları samimiyetle, duyarlılıkla, gayretle ve toplumsal birlik ve beraberliği merkeze alacak, milletin kardeşliğini merkeze alacak bir öncülüğü güçlü bir şekilde yapması gerekiyor. Kongredeki mesaj da buydu, listenin kamuoyuna vermesi gereken mesajın da bu olduğuna inanıyorum. 1 Kasım içinde ve sonrasında da bu yolculuğu güçlü şekilde yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘PKK’yı gömeceğiz’

Terör örgütüne HDP’ye ve terörün dış desteklerine tepki gösteren Müezzinoğlu, PKK’nın Türkiye’yi büyük eylem sürecine sürüklediğini dile getirdi. Bakan, “Dış güçlerin maşaşı olarak PKK örgütü 30 yıldır ülkemizi huzursuz ediyor. Kürt kökenli vatandaşlarımızı kullanıyor. En ağır bedeli de Kürt kökenli vatandaşlarımıza yaşatıyor. Tarihin karanlık sayfalarına terör örgütünü inşallah gömeceğiz” diyor.

‘Hizmet değil güvenli ortam sorunu var’

Müezzinoğlu, başta Cizre olmak üzere bölgede sağlık hizmetlerinin zaman zaman verilememesi eleştirilerine de ‘algı yönetimi yapıldığı’ yanıtını verdi. Sağlık hizmetlerinin gidememesinin nedeninin terör örgütü tarafından hendeklerin kazılması, sağlık elemanlarının kaçırılması ve sokaklarda güvenli ortamın olmamasına bağlayan Müezzinoğlu, şöyle devam etti: “Tüm siyasi partiler ve milletçe bu ortamı bozanlara tavrımızı koymamız lazım. 
 
Bizim hiçbir zaman acil hizmet sunumunda sorunumuz yok, güvenli ortam sorunu var. Tehdit varsa terörist bizim görev yapmamızı engelliyorsa o zaman vatandaş da bedel ödüyor. Bu duruma ülkeyi kim düşürüyor; Kandil’den talimat alan teröristler. ‘Kandil’e sırtımı dayadım’ diyen HDP. Oysa HDP’nin aldığı 6 milyon Oyun hakkını koruması lazım. Silah örgütünün avukatlığını yapmak herhalde bir şey kazandırmaz. En ağır bedeli onlar ödüyor.”