Kahraman, 'Koalisyon görüşmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna, "Başbakanımız'ın büyük bir gayretle hükümet oluşturmak istediğini biliyoruz. CHP'nin ileri sürdüğü bazı şartlar vardı ki uygun olmayan tekliflerdi. Orada kilitlenme oldu. MHP tabanı da koalisyonu istiyordu fakat burada Devlet Bey faktörü ortaya çıktı. Bir hayır havası oldu. 1999'da yine böyle bir tablo oluştu. 5 parti meclise geldi. Biz Devlet Bahçeli'nin başbakanlığında DYP ve Refah bir hükümet kuracağız diye beklerken, Devlet Bey hemen ikinci gün Tansu hanımla, Recai Bey biraz dinlensinler dedi. Ekonominin alt üst olduğu talihsiz bir koalisyon kuruldu. Ne oldu, 2002'de MHP Meclis'in dışında kaldı. ANAP Meclis'in dışında kaldı. Seçmen bugün günümüzde sportakımı tutar gibi bir taraftar durumunda değil. Ailenin çocuğu oldu, ailesi hangi partideyse çocukta o partide sayılırdı. O değişti. İletişimdeki gelişmeler her an hadiseleri takip edebilme, bu imkanlar toplumu ileri hale getirdi. Birinci parti yok olabiliyor. Bu Meclis iki veya 3 partili olabilir hiç sürpriz saymam. Koalisyonlar zaruret halinde olur. İtalya koalisyondan bıktı. Yapılan değişiklikle yüzde 40'ın üzerinde alan parti iktidar sayılıyor. Bu seçim başkanlık sisteminin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. İktidar tek partide olduğu zaman istikrar olur" dedi.