HDP TBMM Başkan adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, meclis başkanı seçilirse eğer İstiklal Marşı'nı okuyup okumayacağına ilişkin, "Hiçbir arkadaşımızın İstiklal Marşı’yla bayrakla bir sorunu yok. İçerik olarak belki karşı çıktığımız noktalar olabilir. Mühim olan ona karşı saygı duruşunda bulunmaktır. Esas olan budur ama mutlaka İstiklal Marşı söylenecek diye bir şey yaparsanız o zaman 12 Eylül zindanlarını hatırlatmış olursunuz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’nin Meclis Başkan adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ile görüşmesinin ardından HDP TBMM Başkan adayı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı kabul etti. Fırat, CHP Genel Merkezi’ne HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ile beraber geldi. Görüşmede Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç ve Tekin Bingöl de hazır bulundu. Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Fırat, “Meclis Başkanlığı seçimi nedeniyle partimin beni aday göstermiş olması üzerine önce Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’nde Sayın Genel Başkan ve heyetiyle bir görüşmemiz oldu. Cumhuriyet Halk Partisi ile de biraz önce oldukça verimli bir görüş alışverişimiz oldu. Özellikle parlamentonun bundan sonra bir kanunlar fabrikası olmaktan çıkarılıp gerçek anlamda bir parlamento gibi çalışmasını sağlamak, parlamentonun, milletvekilinin olması gereken itibarın sağlanması konusunda alınması gereken tedbirlerin yanında Türkiye’nin anayasal, siyasi partiler ve seçim kanunu gibi önemli kanunların bir an önce bu dönemde değiştirilebilmesinin gerektiği konusunda aynı görüşte olduğumuzu tespit etmiş olmak çok önemliydi. Özellikle darbe yasalarının bir şekilde tasfiye edilerek demokratik bir sürecin önünün açılması konusunda da bir mutabakat içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

“MAALESEF MHP’NİN BAŞTAN BERİ TAKINMIŞ OLDUĞU TAVRI ANLAYABİLMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Fırat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“CHP’nin de diğer siyasi partilerimiz gibi deneyimli bir adayı bulunuyor, Sayın Baykal. Şu anda da Meclisi en yaşlı üye olarak geçici olarak yönetiyor. Bütün siyasi parti adaylarının tamamı meclisi yönetmeye muktedir olan birikime sahip olan arkadaşlar. Ama arzu edilirdi ki geniş tabanlı yani 4 siyasi partinin mutabakatıyla bir Meclis Başkanı seçilebilsin. Arzu edilen budur. Çünkü o Meclis Başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hangi siyasi partiye mensup olursa olsun tüm milletvekillerini temsil eden bir makamdır. Ama maalesef Milliyetçi Hareket Partisi’nin baştan beri takınmış olduğu tavrı anlayabilmek mümkün değildir. Aslında 7 Haziran seçimlerinin de milletimiz tarafından verilen mesajın da tam anlaşılmadığı sonucu buradan çıkıyor. Ümit ederiz ki, bu tutum zaman içerisinde nihayete erer diye düşünüyorum. Bu vesileyle CHP yetkililerine bizi kabullerinden dolayı teşekkür ediyoruz.”

“BEN BÖYLE BİR YÖNTEME BAŞVURULACAĞI KANISINDA DEĞİLİM”
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Fırat, “AK Parti’nin son turda sizi 60 milletvekiliyle destekleyip dördüncü tura taşıyacağı ve Baykal’ı bu sayede geride bırakacağı yönünde iddialar var ne dersiniz” sorusuna Fırat, “Her seçimde bu nevi iddialar ortaya atılır. Ama gerçekliği nedir çok fazla bir zaman kalmadı Çarşamba günü hep beraber göreceğiz. Ben böyle bir yönteme başvurulacağı kanısında değilim. Çünkü kendi grubunuz milletvekilinin eline bir şekilde başkasına oy vermeye alıştırırsanız sonunda fazla kontrol edememe imkanı da ortaya çıkabilecek bir tehlikedir, siyasetin cilvelerinden birisidir. Ama her şeyden öte iki gün içinde neticelenecek olan seçim hep beraber izleyip görelim” karşılığını verdi.

“HİÇBİR ARKADAŞIMIZIN İSTİKLAL MARŞI’YLA BAYRAKLA BİR SORUNU YOK”
Meclis’te milletvekili yemin töreninde HDP’li milletvekillerin İstiklal Marşı’nı okumadığı hatırlatılarak, Meclis Başkanı seçilirse İstiklal Marşı’nı okuyup okumayacağının sorulması üzerine Fırat, şunları kaydetti:
“Ben İstiklal Marşı’nın bütün kıtalarını bilmiyorum. Ezberimde değil ama 12 Eylül zindanlarından geçmiş olanlar, yalnız o şimdi okuduğumuz kıtayı değil, tümünü ezberlemek zorundalardı. Yoksa sopa eşliğinde onu öğreniyorlardı. O bakımdan tabi ki İstiklal Marşı’nı sopa ile öğretmenin veya dayakla özdeşleştirmenin de çok faydalı olmadığını bu şekilde de görmüş oluyoruz. Bu onun bir tezahürü de olabilir. Yoksa ben şuna inanıyorum; hiçbir arkadaşımızın İstiklal Marşı’yla Bayrakla bir sorunu yok. İçerik olarak belki karşı çıktığımız noktalar olabilir. Yalnız bunu HDP’li milletvekillerine yapmak gerekmez, diğer siyasi partilerinde zaman zaman İstiklal Marşı’nın içeriğiyle ilgili söylemleri olmuştur. Tasvip etmedikleri cümleler olmuştur ama İstiklal Marşı’nı bugünkü şartlar içerisinde değil, o günkü şartlar içerisinde Akif nasıl yazmıştır, ne anlamda yazmıştır ona bakmak lazım. Bu çok da önemsenecek bir şey değil. Herkesin sesi çok güzel değil, herkes müziğe de çok fazla aşina değil benim gibi. Dolayısıyla da mühim olan ona karşı saygı duruşunda bulunmaktır. Esas olan budur ama mutlaka İstiklal Marşı söylenecek diye bir şey yaparsanız o zaman 12 Eylül zindanlarını hatırlatmış olursunuz.”

“ŞU ANKİ HÜKÜMET GEÇİCİ BİR HÜKÜMET TÜRKİYE’Yİ SAVAŞA SOKMA RİSKİNİ ALABİLECEK BİR HÜKÜMET YOK ŞU ANDA”
“AK Parti iktidarının yeni bir hükümet kurulmadan orduyu Suriye’ye sokma gibi bir eylemi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ise Fırat, “Şu anki hükümet geçici bir hükümet Türkiye’yi savaşa sokma riskini alabilecek bir hükümet yok şu anda. Dolayısıyla çok ciddi konu olan savaş konusunu böyle geçici bir hükümetle ele alınmasını doğru bulmuyoruz. Kaldı ki Türkiye’nin Suriye’ye müdahale gerekçelerinin geçerli olduğu kanısında değilim. Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına sürüklenmesi bana göre Türkiye’nin felaketi olur içinden çıkılmaz bir hal alır. Bunun sorumluluğunu sırtlanabilecek bir siyasiyi de ben şahsen düşünmek dahi istemiyorum. Aldığım haberlere göre TSK çok daha aklıselim ile bu konuyu irdeliyor. Doğrudur. Suriye’ye girmiş olmak yalnız Suriye’deki gruplarla çatışmayı değil bunun yanında Rusya’nın, İsrail’in, İran’ın tutumlarını değerlendirmek kanısındayım. Dolayısıyla böyle bir savaşta kimlerle savaşacağınızı peşin olarak tahmin edemezsiniz. Böyle bir maceraya da Türkiye yeni bir hükümetin kurulup Meclis'te konuşulmadan Türkiye’nin karar vermesi kanısında değilim” değerlendirmesinde bulundu.