Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı ve AK Parti Mersin Milletvekili AdayıLütfi Elvan, "Ülkemiz üzerinde oyun oynamak isteyenler var. Bu kardeşliğimizi bozmak isteyenler var. Etle tırnak gibi gelmiş olduğumuz bu birlikteliğimizi zayıflatmak isteyenler var. Bugüne kadar ne siz, ne de biz buna izin vermedik, bundan sonrada vermeyeceğiz. Toplum içerisinde vesayet oluşturmak isteyenlere asla izin vermeyeceğiz. Hiçbirinden de korkumuz yok" dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında Mersin'deki STK'lar ve hemşeri dernekleri ziyaretlerini sürdüren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Adayı Lütfi Elvan, son olarak AK Parti Mersin İl Başkanı İsmail Taşpınar ve AK Parti Mersin Milletvekili Adayı Nafiz Deniz ile birlikte Diyarbakırlılar Derneği'ni ziyaret etti.

"YAPTIĞIMIZ HİZMETLERDEN RAHATSIZ OLANLAR VAR"

Diyarbakırlıların yoğun ilgi gösterdiği Elvan, 1 Kasım seçimleri için Diyarbakırlı vatandaşlardan destek isteyerek, "Biz birlikte beraber olursak bundan güç doğar ve biz daha da gelişir daha da büyürüz ama ülkemiz üzerinde oyun oynamak isteyenler var. Bu kardeşliğimizi bozmak isteyenler var. Etle tırnak gelmiş olduğumuz bu birlikteliğimizi zayıflatmak isteyenler var. Bugüne kadar ne siz ne, ne de biz buna izin vermedik, bundan sonrada vermeyeceğiz. Bizim 2002'den beri uygulamaya  başladığımız reform politikaları tüm insanımızı içeren elbette Kürt vatandaşlarımızı da kapsayan demokratikleşme hareketi gerçekten Türkiye'nin önünü açtı. Eğer biz demokratikleşme reformunu yapmasaydık sadece ekonomik anlamda çalışıp ülkenin büyümesine çalışsaydık bu gelişmeyi sağlayamazdık. Bir taraftan demokratikleşme bir taraftan ekonomik alanda reformlar. Bunlar atbaşı giden ve birleştirilmesi gereken hususlardır. AK Parti olarak biz bunları yaptık. Gerçekten  konuşulamayan, tartışılamayan hususları tartışır hale getirtirdik. Geçmişte uygulanan inkar ve asimilasyon politikalarına son verdik. Ancak bundan rahatsız olanlar oldu" diye konuştu.

"TERÖR ÖRGÜTÜ YATIRIMLARI ENGELLİYOR"

"Bölgedeki insanların rahat yaşamalarından, yaylalara çıkmalarından hayvanlarını otlatmalarından ve oralara hafta sonu pikniğe gitmelerinden rahatsız oldu. Bölge halkımızın gelişmesini istemeyen kesimler oldu. İşte son yaşanan hadiseler 11 Temmuz tarihinde Kandilden açıklama geliyor, 'Artık çatışmasızlık dönemi bitmiştir, silahlı ayaklanma dönemi başlamıştır' diye. Bu halkı savaşa ve ayaklanmaya davet eden açıklamadır" diyen Elvan, konuşmasına şöyle devam etti:  "14 Temmuz'da başka bir açıklama arkasından saldırılar, kamyonlarımızı yakmalar, TIR'ları yakmalar ambulansları yakmalar başladı. Bunları kimler kullanıyor. Peki kamyonu TIR'ı yakılan kim? Kürt vatandaşlarımız. Kullanan kim? Kürt vatandaşımız, öldürülen kim? Kürt vatandaşlarımız, işinden aşından olan kim? Kürt vatandaşımız, Ambulans yakılıyor peki niçin kullanılıyor? Orada yaşayan Kürt vatandaşlarımız hastalandığında hastaneye götürülmek için kullanılıyor. Neden ambulans yakılıyor.  Çünkü isteniliyor ki oradaki Kürt vatandaşımız hizmet almasın. hizmet almasın ki AK Partiyi kötülesinler. Yol yapıyoruz ve yolu yapan müteahhit kim? Kürt. Yolu yapan işçi kim? Kürt. Böyle bir anlayışı nasıl kabul edebiliriz."

"SAMİMİ OLMALIYIZ"

Bu süreçte tüm kesimlerin samimi olması gerektiğinin altını çizen Elvan, "Siz yol yapılmasını istiyorsunuz. Biz yapıyoruz. Hizmete hazırız. Çünkü biz her vatandaşımıza hizmet götürmek istiyoruz. yapalım ama bakınız Şuanda Güneydoğu'da 200 üzerinde şantiyemiz var. Neredeyse hepsi kapalı. İş yapmaya başlanıldığında müteahhitlerin araçları yakılıyor. Samimi olalım. AK Parti öncesinde Biz vesayetten şikayet ediyorduk. Bizim üzerimizde baskı var vesayet var demiyor muyduk, diyorduk. Bugünkü vesayet nedir peki? Bunu nasıl kabul edelim. Böyle bir vesayeti kabul edemeyiz. Milletin tercihine herkes saygı duymak zorundadır. Hiç korkmayacağız. Bu mücadele devam edecek Kürt kardeşlerimiz, Diyarbakırlı kardeşlerimiz huzura erecek bundan emin olun. Bizler Kürt vatandaşlarımızın sosyal huzurunu sağlayacağız. Eninde sonunda sağlayacağız. Bunu sağlayacak olan tek bir güç var o da AK Partidir. başkada bir güç yoktur" diye konuştu. 

''KORKMAYIN, YANLIŞ YAPAN OLURSA GEREĞİ YAPILIR''

"Bugün sizden zorla para alanlar yarın evinizi arabanızı alır ondan sonra başınıza birini koymaya kalkarsa işte bu diktatörlüktür. Bu isyankarlıktır. Biz birlikte güçlüyüz kardeşlerim. Herkes bu devlete bu ülkeye saygı gösterecektir. Propagandasını yapmak isteyen şiddet kullanmadan istediğini söylesin konuşsun ama yeter ki şiddete başvurmasın baskıyla bu iş olmaz" ifadelerini kullanan Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kürt kardeşlerimizin sonuna kadar arkasındayız, arkanızda da olmaya devam edeceğiz. Korkmayacaksınız. Her şey demokratik kurallar dahilinde olmalıdır. Eğer bizi demokrasiyi içimize sindiremezsek bu sorunları çözemeyiz. Demokrasiyi içimize sindirmemiz lazım. Geçmişte vesayetten şikayet edipte bugün toplum içersinde vesayet oluşturmak isteyenlere asla izin vermeyeceğiz. Hiç kimseden korkumuz yok. Seçimde de her kardeşimiz gidip oyunu rahatça kullanacaktır. Eğer yanlış yapan olursa da onunda gereği yapılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devletinde gerçekten AK Parti güçlü bir partidir ve AK Parti Diyarbakırlı kardeşlerimiz için o bölgede yaşayan kardeşlerimiz için gerekli çabayı göstermiştir. Bunca saldırılara rağmen hep sizin arkanızda olmuştur. Biz sizler için mücadele ettik etmeye de devam edeceğiz ama ne olur bu birlikteliğimizi bu dayanışmamızı artıralım. Ülkemizi hep birlikte kardeş ruhuyla birlikte yüceltelim. Bizleri birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Biz yüzyıllarca beraber yaşadık. Bizi diğer ülkelerle karıştırmasınlar. Bu ülke çok değişik kesimlerden farklı dinlerlerden kültürlerden insanlar beraber yaşamıştır. Biz sizlerin her sorununu çözmeye geldik. Bu mücadeleyi bu ülkenin geleceği için devam ettirecek. Biz Kürt kardeşlerimizin kılına dahi zarar gelmesini istemeyiz ama şiddetle baskıyla bu işler olmaz. 1 Kasım'da birlikte huzura kavuşacağız. Huzurun olmadığı yerde istikrar olmaz. Yatırım olmaz istihdam olmaz."

"ÖNCE BEN GELECEĞİM"

Bizim kadın kollarımız bazı mahalleleri dolaşırken kadınlarımıza ve gençlerimize saldırılar oldu burada. Dedim ki 'Korkmayın, hep bir araya geleceksiniz. Eğer girmenizi engelleyen birileri varsa önce ben geleceğim, en önde ben gideceğim dedim ve bunu da yapacağım. Her şey demokratik kurallar dahilinde olmalıdır. Eğer biz demokrasiyi içimize sindiremezssek bu sorunları çözemeyiz. Demokrasiyi içimize sindirmemiz lazım.''