AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Muhalefet partilerinin uyumsuz tavırlarıyla hükümet kurulması mümkün olmazsa Ak Parti milli iradeye gitmeye hazırdır"dedi. Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndaki bayramlaşma töreninde yaptığı konuşma sırasında "Ahmet Hoca, götür bizi Osmanlı'ya" şeklinde kendine seslenen partililere "İnşallah Osmanlı'nın düzenini, adaletini bugünlere ve yarınlara getireceğiz" diye karşılık verdi.

HEYBELERİNDE NE VARSA ORTAYA KOYSUNLAR

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Sütlüce'de bulunan AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda gerçekleştirilen bayramlaşma programında muhalefet partilerinin liderlerine koalisyon konusunda seslenerek "Heybelerinde ne varsa hepsini ülkemizin geleceği için paylaşmak üzere ortaya koysunlar. Zamana oynamak, sürekli kapıları kapatmak ya da değişik alternatifler üzerine yeni senaryolar yazmaktansa bir an önce AK Parti öncülüğünde bir yeni hükümetin oluşumu için gayret sarfetmek durumundayız. Evet, bu hükümet AK Parti öncülüğünde kurulacak. Ümit ederiz ki en kısa zamanda milletimizin desteğini almış bir hükümet kurmak nasip olur" ifadelerini kullandı. Hükümetin kurulamaması halinde AK Parti'nin milli iradeye gitmeye hazır olduğunu da ifade eden Davutoğlu, "Muhalefet partilerinin uyumsuz tavırlarıyla hükümet kurulması mümkün olmazsa AK Parti milli iradeye gitmeye de hazırdır. Biz önce milli iradenin bize verdiği görevi yapacağız, bütün hükümet ihtimallerini deneyeceğiz" dedi.

"BİRİLERİ TEK PARTİ İKTİDARI OLMAMAMIZ DOLAYISIYLA BAYRAM ETTİ"

Bayram namazı için gittiği camide bir Suriyeli'nin ağlayarak eline kapandığını söyleyen Davutoğlu, "Bugün Sultanahmet Camii'nde gördüğüm her Suriyeli elime kapandı ve ağlayarak Türkiye'ye teşekkür etti. Bu teşekkür şahsen bana yapılmış bir teşekkür değil. Bu teşekkür bu davayı mültecilere, kardeşlerimize, muhacirlere ensar muamelesi yapan AK Parti hareketine ve Türkiye'nin her köşesinde onları bağrına basan aziz milletimizedir. Birileri yüzde 41 gibi yüksek bir oran almamıza rağmen dört partili bir Meclis oluşması sebebiyle tek parti iktidarı olmamamız dolayısıyla neredeyse bayram ettiler. Şenlik yapmaya kalktılar 8 Haziran sabahı. Ama bir aylık süreç gösterdi ki Türkiye'de siyasetin de gönül coğrafyasının da kaderi anahtarı hala ve bundan sonra da daima AK Parti'nin elinde olacaktır" diye konuştu. Davutoğlu, konuşmasını sürdürürken kendisine "Ahmet Hoca, götür bizi Osmanlı'ya" şeklinde seslenen partililere de "İnşallah Osmanlı'nın düzenini, adaletini bugünlere ve yarınlara getireceğiz" diye karşılık verdi.

"O GECE TEKRAR MİLLİ İRADEYE GİTMEK GEREKİRSE ONA DA HAZIRIZ DEDİK, BUGÜN DE HAZIRIZ"

Koalisyon görüşmelerine ilişkin konuşan Davutoğlu, "Bir aylık sınav gösterdi. AK Parti her ihtimale açık olduğunu herkesle her şartta görüşme yapabileceğini ortaya koydu. Geçtiğimiz hafta diğer partilerin genel başkanlarıyla ilk tur görüşmelerini yaptık. 7 Haziran akşamı balkonda yaptığım konuşmadan bu yana en ufak bir çizgi değişikliği görülmedi. O gece ne dediysek bugün aynısını söylüyoruz. Yarın aynısını söyleyeceğiz. O gece milli iradeye saygı duyuyoruz demiştik, şimdi de saygı duyuyoruz. O gece milli iradenin gereğini yapacağız, dedik. Bir aydır da gereğini yapıyoruz. O gece her şarta tekrar milli iradeye gitmek gerekirse ona da hazırız dedik, bugün de hazırız" ifadelerini kullandı.

"YÜZDE 60'LIK BLOK İDDİASI OLDUĞU YERDE ÇÖKTÜ"

Muhalefet partilerinin tutumunu eleştiren Davutoğlu, "Biz milli iradeden bahsederken onlar önce yüzde 60'lık bloktan bahsettiler. Sanki bu üç partiye oy verenlerin hepsi ortak bir hedef için oy vermiş gibi hayali bir yüzde 60'lık bloktan bahsettiler. Biz ise soğukkanlı bir şekilde ilkeli bir tutumla Meclis başkanlığı seçimlerine hazırlandık. Sonuç ne oldu? Meclis başkanı AK Parti'den seçildi ve yüzde 60'lık blok iddiası olduğu yerde çöktü. Diyorlardı ki Sayın Cumhurbaşkanımız orada, devletin başında ama Meclis başkanı ya da başbakan başka partilerden çıkacak. Cumhurbaşkanımız izole edilecek. Bunu hesap ediyorlardı ama olmadı. Başbakanlık için değişik senaryolar gündeme getirdiler. Dönüşümlü başbakanlıktan bahsettiler ama bunlar da başarıya ulaşmadı, ulaşmayacak. Milli irade şunu gösterdi. Yüzde 41 ile ve en yakın partiye yüzde 16 puan fark ile Meclis başkanlığını da başbakanlığı da hakeden ve bu hakettiği sorumluluğu da hakkınca taşıma kudretine sahip yegane parti Ak Parti'dir" şeklinde konuştu.

"BU HÜKÜMET AK PARTİ ÖNCÜLÜĞÜNDE KURULACAK"

AK Parti öncülüğünde bir hükümetin oluşumu için muhalefet partilerinin kapıları kapatmadan gayret sarf etmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Muhalefet parti liderlerine bir kez daha sesleniyorum. Heybelerinde ne varsa hepsini ülkemizin geleceği için paylaşmak üzere ortaya koysunlar. Hepimiz heybemizdekiler ortaya koyalım. Bu ülkenin kaybedecek bir saniye dahi vakti yok. Onun için zamana oynamak, sürekli kapıları kapatmak ya da değişik alternatifler üzerine yeni senaryolar yazmaktansa bir an önce AK Parti öncülüğünde bir yeni hükümetin oluşumu için gayret sarfetmek durumundayız. Evet, bu hükümet AK Parti öncülüğünde kurulacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın hükümeti kurma görevini tarafıma tevdi etmesinden bu yana yaptığım bütün görüşmelerde gönlümüzün zihnimizin Türkiye'deki her bir vatandaşımıza hangi partiye oy vermiş olursa olsun her bir kardeşimize ve bütün parti yetkililerine açık olduğunu ifade ettik ve bunun gereğini de yaptık. İnşallah bayramdan sonra bu görüşmelere devam edeceğiz. Önümüzdeki salı günü parti organlarımızda ilk tur temaslarla ilgili istişareler yapacağız. Grubumuzda değerlendirmeler yapacağız. Bakanlar Kurulu hiçbir vakit kaybetmeksizin ülke hizmetine devam edecek. Ümit ederiz ki en kısa zamanda milletimizin desteğini almış bir hükümet kurmak nasip olur. Bunun için bütün partilerin aynı iyi niyetle çalışması lazım" açıklamasında bulundu.

"DÖRT PARTİNİN LİDERLERİ OLARAK ORTAK BİR DEKLARASYONA İMZA ATALIM"

Muhalefet partisi liderlerine teröre karşı ortak bir tutum sergilemek adına dörtlü bir deklarasyona imza atma çağrısında bulunan Davutoğlu, "Bu bayram gününde bir kez daha bütün partilere geçtiğimiz gün yaptığım teklifi tekrar ediyorum. Türkiye'nin her yerinde bayram neşesi var. Şiddet yok. Terör yok. Çevre ülkelerde yaşanan etnik ve mezhep çatışmalarını Türkiye'ye taşımak isteyenlere, fitne hesabı yapanlara da söylüyorum. Çevredeki ateş çemberinin içinden Türkiye barışla, istikrarla ve kalkınmayla çıkacaktır. Bu çerçevede de bütün partilere çağrımız şudur, özellikle de HDP'ye. Şiddet ile terör ile aralarına mesafe koymak durumundalar. Gelin hep beraber dört partinin liderleri olarak ortak bir deklarasyona imza atalım ve diyelim ki Türkiye'de demokrasinin en iyi yaşandığı bu ülkede genel seçimler gerçekleştikten sonra artık dört parti de ortak olarak şiddete ve teröre karşı barışın demokrasinin adaletin ve bu ülke kalkınmasının yanında ve önünde olacaktır. Güçlü bir iradeyle Meclis'te temsil hakkı kazanmış bütün partilerin yan yana gelip şiddete ve teröre karşı tavır sergilemesinin vakti gelmiştir. Her türlü silahlanmaya karşı her türlü terör ve şiddet eylemine karşı 78 milyonun tek bir vücut olma zamanı, vakti gelmiştir. AK Parti buna da öncülük yapmaya kararlıdır" dedi.

"MUHALEFET PARTİLERİNİN UYUMSUZ TAVIRLARIYLA HÜKÜMET KURULMASI MÜMKÜN OLMAZSA AK PARTİ MİLLİ İRADEYE GİTMEYE HAZIRDIR"

Hükümetin kurulamaması halinde AK Parti'nin milli iradeye gitmeye hazır olduğunu belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Burada gördüğüm coşku da bir kez daha gösterdi ki inşallah hükümet kurulursa AK Parti kadroları bu hükümetin başarısı için gece gündüz çalışmaya hazır. Ama muhalefet partilerinin uyumsuz tavırlarıyla hükümet kurulması mümkün olmazsa AK Parti milli iradeye gitmeye de hazırdır. Ak Parti kadroları seçim deyince, milli irade deyince hemen heyecanlanıp ayağa kalkıyor maşallah. Biz önce milli iradenin bize verdiği görevi yapacağız, bütün hükümet ihtimallerini deneyeceğiz. İnşallah dediğim gibi herhangi bir vakit kaybına mahal kalmaksızın hükümeti kurarız. Ama Türkiye'nin geleceği söz konusu olduğunda böyle dimdik ayakta duran AK Parti kadroları Türkiye'nin geleceğinin de en güçlü teminatıdır"