Türkiye, 1 Kasım 2015'te yeniden seçim için sandığa gitti. Rekor düzeyde katılımın olduğu seçimde, AK Parti, 57 milyon seçmenin %49,5'luk kısmının oylarını almayı başardı. 

AK Parti, bu büyük zaferin ardından yeniden tek başına iktidar oldu. Bu zaferin altında yatan bir çok çalışma ve neden mevcut. Ancak bunlardan belki de en önemlisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Muhtarlar Buluşması' daveti oldu. 



Toplumun en küçük yönetim birimi olan muhtarlar; köylerde, mahallelerde sevilen ve sözü geçen kişiler olarak biliniyor. Bir ülke Cumhurbaşkanı'nın, yani en tepedeki yönetim biriminin, tabandaki yönetim birimini onurlandırması, toplum tarafından da takdir gördü. Halk ile hükümet arasındaki en önemli köprülerden biri olan muhtarlar aracılığıyla mesajlar doğru ve net bir biçimde verilebildi.

Erdoğan'ın davetine katılan ve sohbet etme şansı bulan muhtarlardan biri olan,Çanakkale/Biga ilçesinin Ağaköy muhtarı Ayhan Ferah'a da bu toplantıyı, öncesini, sonrasını ve seçim sonuçlarına etkisini sorduk.

"BÜYÜK BİR HEYECANLA BEKLEDİK"

Siz de Sayın Erdoğan tarafından ağırlanan muhtarlardan biriydiniz. Bu davet geldiğinde ne hissettiniz?

Böyle bir organizasyonun olduğunu duyduğumda elbette çok heyecanlandım. Bir ülkenin en üst kademesinden davet alma fikri bizleri onurlandırdı. Bizim buralarda bir deyim vardır, 'Hacı bekler gibi beklemek' diye. Tabiri caizse hacı bekler gibi bekledik.



Davete katıldığınız ilk anlarda neler hissettiniz?

Cumhurbaşkanımız bizleri karşıladı. İlk gördüğünüzde zaten asaletinden, bakışlarından ve konuşmasından etkilenmemek mümkün değil. Son derece samimi bir karşılama oldu. 

Bu davet sizin için ne anlam ifade ediyordu?

Bu davet bizleri onurlandırdı. Gururlandırdı. İlk defa devletin en önemli kademeleri tarafından önemsendiğimizi hissettik. İnsan yerine konduğumuzun farkına vardık. Devletimizin bizden haberdar olduğunu, bizim farkımızda olduklarını hissettik.



"KÖY HALKINDAN FİKRİ DEĞİŞENLER OLDU"

Bu davete katılmanız köy halkını nasıl etkiledi?

Davet dönüşünde büyük bir coşkuyla karşıladılar bizleri. Bizi o köy halkı seçti. Bize değer verildiğini hissettiklerinde onlar da aynı değeri hissettiler. Yanıma gelip bana dokunmak isteyenler oldu. Neler konuştuğumuzu sordular. Biz de hiç kimseyi etkilemeden Sayın Cumhurbaşkanımızın anlattıklarını aktardık köy halkımıza. 

Peki bu davet sonrası, başka partiye gönül bağı olduğu halde AK Parti'ye oy vermeyi düşünenler oldu mu?

Elbette oldu. İnsanların hoşuna gitti çünkü bu davet. Dediğim gibi değerli olduklarını anladılar. Bizi de ciddiye alan bir devlet varmış dediler. Yıllardır CHP'ye oy verdiği halde bizzat bana gelip; "Çok gururlandım, mutlu oldum. Bu kez oyumu AK Parti'ye vereceğim" diyenler oldu. 

Bağlı bulunduğunuz Biga Belediyesi, CHP tarafından yönetiliyor. Yarın yerel seçim olsa yeniden CHP mi kazanır sizce?

Asla kazanamaz. O muhtarlar toplantısından sonra edindiğimiz izlenimler, Biga'da seçim olsa şu an AK Parti'nin büyük bir farkla kazanacağını gösteriyor.