DİYARBAKIR Barosu Başkanı Tahir Elçi, artık Terörle Mücadele Kanunu'na (TMK)'ya ihtiyaç kalmadığını belirterek, "Tam 1 yıl önce başlatılan 'Barış ve çözüm süreci' çerçevesinde bu güne kadar bir tek silahlı çatışmanın yaşanmamış olmasını da dikkate alan Parlamento, bu teklifle birlikte TMK'yı tümüyle yürürlükten kaldırma fırsatını değerlendirmelidir" dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, TBMM gündeminde bulunan, TMK 10'uncu madde uyarınca kurulan mahkemelerin kaldırılması ve çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifiyle ilgili görüş ve önerileri için basın toplantısı düzenledi. Elçi, yasa teklifinin, 17 Aralık'ta başlatılan ve kamuoyunda 'Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu' olarak bilinen operasyon ile bağlantılı olarak ortaya çıktığını belirterek, şöyle dedi: "Kanun teklifi ile 1987 yılından beri çeşitli adlar altında faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdüren olağanüstü mahkemeler ortadan kaldırılmaktadır. Teklif ile başta yakalama, tutuklama, arama, el koyma, iletişimin tespiti ve teknik araçlarla izleme, müdafinin dosyayı incelemesi gibi temel tüm soruşturma tedbirleriyle ilgili sanık haklarını güçlendirici düzenlemeler öngörülmektedir. Bu nedenle, hükümetin kendisine yönelik bir tertip olduğunu iddia ettiği bir soruşturma vesilesiyle de olsa bu kanun teklifinin gündeme gelmesi, kapsadığı konuların önemini ortadan kaldırmamaktadır." Elçi, kanun teklifinin, başta özel yetkili mahkemelerin kaldırılması olmak üzere bir dizi iyileştirici ve pozitif düzenleme içermekle birlikte, düzenlemenin hukuksal, adli ve toplumsal birçok yönden yetersiz ve toplumsal beklentilere yanıt vermediği görüşünde olduklarını söyledi. Elçi, şöyle konuştu: "Teklifle görevlerine devam eden özel yetkili mahkemeler ile TMK’nın 10'uncu maddesi uyarınca kurulan Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmakla birlikte, bu mahkemelerin olağanüstü niteliğine hukuksal zemin oluşturan TMK yürürlükten kaldırılması öngörülmemiştir. Daha önce Devlet Güvenlik Mahkemelerinin, bir süredir Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin başta kişi özgürlüğü ve adil yargılama hakkı olmak üzere birçok temel hak ve özgürlüğü ihlal eden uygulamalarının temel dayanağı TMK'dır. Bu mahkemelere olağanüstü nitelik kazandıran ve bu mahkemelere olağanüstü yetkiler veren temel hukuksal enstrüman olan TMK ve bu kanunun hükümleridir. Bu nedenle adından 'özel yetkili' kavramını çıkarsanız da aynı amaçları gerçekleştirmek üzere ve aynı araçları başka mahkemelere verdiğinizde o mahkemeyi gerçekte kaldırmış olmazsınız. TMK 10'uncu maddesi uyarınca kurulan özel yetkili mahkemeler kaldırıldıktan sonra, TMK’nın tümüyle yürürlükten kaldırmak ceza hukuku tekniği ve ceza kanunun bütünselliği bakımından gerekli olduğu gibi, böyle bir düzenleme Kürt Sorununun demokratik çözümü bakımından da süreci geliştirici ve güçlendirici bir unsur olacaktır. Tam bir yıl önce başlatılan barış ve çözüm süreci çerçevesinde bu güne kadar bir tek silahlı çatışmanın yaşanmamış olmasını da dikkate alan Parlamento, bu teklifle birlikte TMK’yı tümüyle yürürlükten kaldırma fırsatını değerlendirmelidir." Baro Başkanı Tahir Elçi, Adalet Komisyonu'nda bugün görüşmeye başlanacak kanun teklifiyle ilgili baro alarak önerilerini sıralarken, TMK’nın 'Terörün tanımı' başlıklı 1'inci maddesinin değiştirilmesi, suçlar arasında eşitsizlik ve adaletsizliğe yol açarak cezaları yarı oranında artıran bu yasanın 5'inci maddesi mutlaka yürüklükten kaldırılması gerektiğini söyledi. Elçi, ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına dair kanunda suçlar arasında infaz eşitsizliğini öngören 'Koşullu salıverilme' başlıklı 107'nci maddesinde eşitsizliği giderici bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini anlattı. Elçi, TCK'nın, 'Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler örgüt üyesi gibi cezalandırılır' olarak düzenlenen 220/6 maddesinin yürürlükten kaldırılması ve 'silahlı örgüt üyeliği' tanımına açıklık getirilerek, yargıca geniş takdir yetkisi tanımayacak biçimde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Elçi, bir soru üzerine TMK kaldırılmadan özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının bir anlam ifade etmeyeceğini belirterek, şöyle konuştu: "Özel yetkili mahkemelerin savcı ve yargıçlarından bir kısmı bir süre önce normal ağır cezalara atandı. Yani özel yetkili mahkemelerin kapanması ile bu dosyalara aynı savcı ve hakimler bakacak. TMK kaldırılmadıkça bu yeni bir gelişme olmayacaktır. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ile dava dosyaları suçun işlendiği ilin ağır ceza mahkemelerine gidecek. KCK olarak bilinen davalara etkisinin olacağını söylemek mümkün değildir."