MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan UNESCO Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen oturumda Genel Kurul üyelerine seslendi. Avcı, birçok ülke gibi Türkiye'nin de UNESCO'nun üstlendiği rolü artırmasını arzu ettiğini belirterek, UNESCO'nun ilk zorlu sınavını Milenyum Kalkınma Hedefleri için verilen son tarih olan 2015 yılı öncesinde vereceğini, ancak bunun bir fırsata dönüştürülebileceğini söyledi.
Bakan Avcı, "Bugüne kadar pek çok ilerleme sağlamış olabiliriz, ancak bu başarılar her zaman arzu ettiğimiz şekilde ortaya çıkmıyor. Olumlu gelişmelere rağmen bazı konularda yeterince hızlı ilerleyemedik veya sağlanan ilerlemenin sonuçlarını coğrafi olarak dengeli şekilde dağılmasını temin edemedik. 2015 takviminde UNESCO'nun 'Afrika Önceliği', bu eşitsizliklerin üstesinden gelmek için birincil aracımız olmalıdır" dedi.
Cinsiyet eşitliğinin Türkiye'nin ana öncelikleri arasında yer aldığını kaydeden Bakan Avcı, şöyle devam etti:
"2015’e doğru atılan bu son adımda ve 2015 sonrası gündemini belirlemede, eğitim ve kültür ile sektörler arası bir konu olan cinsiyet eşitliği Türkiye’nin ana öncelikleridir. Eşitlikçi ve kaliteli eğitim ile herkes için yaşam boyu öğrenme, eğitim alanındaki en önemli hedefimiz olmalı. Herkes İçin Eğitim Hedefleri ile Milenyum Kalkınma Hedefleri arasında uyum tesis edilmelidir. Tüm kız ve erkek çocukların eğitime erişimi geliştirilmeli, öğrenme kalitesi iyileştirilmeli ve değer temelli eğitimi güçlendirmeliyiz. 'Önce Eğitim' inisiyatifi, bu nedenle hak ettiği ilgiyi görmeli ve bu kapsamda kabul edilen tavsiyeler tüm uluslararası toplum tarafından uygulanmalıdır. Bu önemli çabada hepimiz birer paydaş olarak sorumluluk taşımalıyız."
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma aracı olarak kültür bağlantılı bir başlığın Binyıl Kalkınma Hedefleri gündemine dahil edilmesi gerektiğine olan inancını koruduğunu vurguladı. Bakan Avcı, "Bu güçlü inanç temelinde Türkiye, temel olarak UNESCO aracılığı ile söz konusu hedefe katkıda bulunmaya kararlıdır. Üyesi olmayı arzuladığımız Dünya Miras Komitesi ile Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi, bu bağlamdaki temel araçlarımız olacaktır" diye konuştu.
UNESCO'nun giderek azalan mali ve insan kaynağı sorunu ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Avcı, Türkiye'nin bu zor zamanlarda yardımcı olmak amacı ile UNESCO'ya gönüllü katkıda bulunacağını ve personel göndereceğini ifade etti. Türkiye'nin kültürel ve doğal mirasın korunması ve çatışma sonrası uygulamalara ilişkin UNESCO'dan çok şey beklediğini kaydeden Avcı, bunun UNESCO'nun geçerliliği için gerçek bir sınav olduğunu belirtti. Avcı, şöyle devam etti:
"Suriye'de meydana gelenleri tartışmamak gibi bir lüksümüz bulunmamaktadır. Suriye'de göz önüne serilenler, yazık ki sadece kültürel miras konuları ile sınırlı değildir. UNESCO perspektifinden bakıldığında endişe etmek için birçok neden bulunmaktadır. Çocukların eğitim hakkı engellenmekte, gazeteciler güvenli bir ortamda çalışamamakta; Suriyeliler, yaşam, eğitim ve ifade özgürlüğü gibi temel haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. Türkiye, Suriyeli sığınmacıların akınına sınır kapılarını açık tutarak yanıt vermiştir. Hâlihazırda 200 binden fazla Suriyeli, sınır vilayetlerimizde kurulan 21 kampta misafir edilmektedir. Buna ilaveten, Türkiye'de kamplar dışında yaşayan 400 binden fazla Suriyeli ise korumamız altındadır. Söz konusu sığınmacılara, barınak, güvenlik, sağlık ve eğitim hizmeti sağlanmaktadır."
Kamplarda bulunan 45 bin 696 Suriyeli öğrenciye, bin 923 öğretmenin 693 sınıfta ilk ve ortaöğretim derecelerinde eğitim verildiğini vurgulayan Bakan Avcı, "Suriyeli öğrencilere, yükseköğretim imkanı da yine devletimiz tarafından sağlanmaktadır. 135 üniversite öğrencisine uzun dönemli burs, 261 burs ve uluslararası düzeyde oluşturulan platform sayesinde de ilave olarak bin 105 öğrenciye burs verilmektedir" dedi.
UNESCO Dünya Mirası Komitesi üyeliği seçimleri öncesinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlarken, UNESCO’nun değişik birimlerinde daha çok Türk vatandaşı memur alınması taleplerini UNESCO Genel Müdürü İrina Bokova’ya ilettiklerini belirti, şöyle devam etti:
"Aday ülkelerin bile, nüfusu ve UNESCO’ya katkısı bizimle kıyaslanamayacak pek çok ülkenin uluslararası memur statüsünde çalışan vatandaşları var. Oysa Türkiye UNESCO’ya özellikle son iki yıldır en çok katkıda bulunan 25 ülkeden birisi. Bunun karşılığı değil ama Türkiye’nin hak ettiği bu makamlara daha çok bilim adamı ya da sanatçının görevlendirilmesini beklediğimizi söyledik. Kendisi de buna makul baktıklarını Türkiye’den daha fazla talep gelmesini beklediklerini belirtti."
Türkiye’nin 2014 Dünya Mirası Komitesi üyeliği için kulis yapan Bakan Avcı Azerbaycan,Milli Eğitim Bakanı ile öğlen yemeğinde bir araya geldi. Avcı, Pakistan, Sudan, Singapur bakanları ile görüştüklerini ve destek sözü aldıklarını söyleyerek "Desteklerini bildirdiler, umutluyuz" dedi.