Murat KİBRİTOĞLU/ ADANA, () - ADANA'da özel bir klinikte görev yapan Psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, Manisa'nın Soma İlçesi'nde yaşamını yitiren madencilerin yakınlarının maddi destek kadar psikolojik desteğe ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.
Önlenebilir ölümlerin yarattığı algının sindirilmesinin çok zor olduğunu belirten Dr. Sümer Öztanrıöver, tıbbi bakımın sadece açık yaralara yapılmadığını belirtti. Toplumu derinden yaralayan travmalarda psikolojik yardımın lüks değil, zorunluluk olduğunu vurgulayan Dr. Öztanrıöver, "Fiziksel bir yaralanma olduğunda küçük bir çizik için bile hiç ihmal etmediğimiz tıbbi bakımı; konu psikolojik yardıma geldiğinde sırtımızı dönüyoruz. Sanıyoruz ki sorun kendi kendine düzelecek. Oysa psikolojik örselenmeler, ömür boyu kalıcı izler bırakabiliyor, bazen de yara hiç kapanmıyor. Maddi desteklerle acı, bir nebze olsun giderilmeye çalışılıyor. Ancak giden bir babanın, eşin, evladın, kardeşin yerini ne alabilir ki? Kaybın yerini hiçbir şey telafi edemiyor" dedi. Toplumsal travmalara müdahale edilmediğinde, toplum bilinçaltında onulmaz yaralar açılabileceğine dikkat çeken Dr. Öztanrıöver, "Soma gibi toplu felaketler; gerek felaketi direk yaşayanlar, gerekse tanık olanlar için hayattaki güvenlik algımızı ihtiyacımızı tehdit ederler. Doğal afetler ya da kazalardaki doğal olmayan ölümlerde, yaşadığımız acının katlanmasına ve öfkeye yol açan şey, önlenebilirliktir. Önlenebilir ölümler, haksızlığa uğrama ve adaletsizlik algısına yol açtığı için sindirilmesi daha zordur. Bu tür toplumsal travmalara müdahale edilmediğinde, toplum bilinçaltında onulmaz yaralar açılabilir"diye konuştu.
'GRUP TERAPİSİ YAPILABİLİR'
Yapılacak grup terapileri ile aynı anda çok sayıda bireye ulaşılabilineceğini belirten Dr. Öztanrıöver şöyle devam etti:
"Bu tür toplumu derinden yaralayan travmalarda psikolojik yardım bir lüks değil, bir zorunluluktur. Hayatımızın hem fiziksel, hem de psikolojik bütünlüğüne bir tehdit ortaya çıkmıştır. Çocuklarımız, ekranları başındakiler dahil, dünyamızın güvenli ve adaletli olmadığını öğrendiler. Artık kendilerini güvende hissedemeyecekler. Duygularını ifade edemeyen bir kültürden olduğumuz için acılarını konuşarak dışarı vurmaktan da yoksunlar. Anlatmaya kalksalar, üzülmesin diye çoğunlukla susturulacaklar. Oysa acının, duyguların içe atımı değil, dışavurumu çok önemlidir. Bedensel travmanın acısı bireyseldir, ancak psikolojik travmanın tazminatını tüm toplum öder. Grup psikoterapisi ile aynı anda çok sayıda etkilenen bireylere ulaşılabiliriz. Ağır travmaları olanlara bireysel psikoterapi verilmelidir."
'SOMA'YI EKRANLARI BAŞINDA İZLEYENLER, DUYGULARINIZI PAYLAŞIN'
Soma'da yaşanan faciayı ekranları başından izleyenlere de önerilerde bulunan Dr. Öztanrıöver sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekranları başındakiler için; manevi yardım önceliklidir. Sosyal platformlarda duygularımızı paylaşalım, teselli etmeye kalkmadan. Şiir yazalım, mektup yazalım, resim ile müzik ile sanatla anlatalım duygularımızı. Çocuklarımızın da duygularını resim yoluyla anlatmalarını isteyelim. Kendilerini ifade etmelerine, ağlamalarına izin verelim. Sonra da onlara hikayeler anlatalım. İşte o zaman yaralarımız şefkatle sarılmış olacaktır."

MK(OA/BT) (FOTOĞRAFLI)