Sağlık Bakanlığı'nın desteklediği bir çalışmaya göre, ülkemizde prostat kanseri endüstrinin geliştiği İstanbul, Ankara gibi bölgelerde daha sık görülüyor. Hastalığın diğer bölgelere oranla gelişmiş endüstri bölgelerinde sık görülmesi bazı meslek gruplarına bağlanıyor. Özel olarak tanımlanmış bir meslek grubu olmasa dahi, böcek ilacına maruz kalanlar, petrol ve kimya sanayi çalışanları, yüksek manyetik alan ve elektrik sanayi çalışanlarında prostat kanserinin daha sık görüldüğü bildiriliyor. Buna karşın mesane kanserinde durum daha farklı ve mesleklerle yakından ilişkili ilerliyor.

Mesane kanseri kimyasallarla yakından ilgili olduğu için, özellikle kauçuk, boya, deri, kaplama ve alüminyum sanayi çalışanları ve kimya sanayi çalışanlarında bir risk söz konusu oluyor. Tüm bu etkenler ek olarak sigara içimi de diğer tüm kanser hastalıklarında olduğu gibi prostat ve mesane kanserine yakalanmak ihtimalini büyük oranda artırıyor.

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç.Dr. Faruk Yencilek, hastalıkla ilgili bilgi verirken şunları söyledi: "günümüzde, endüstrileşme, kimya sanayisinin büyümesi ve sigara kullanımının artmasıyla beraber artış gösteren prostat ve mesane kanseri, 1980'li yıllar ve 90'ların başında geç evrelerde saptanabiliyorken, bugün her iki kanser türü gelişen teknolojiyle beraber erken evrede yakalanıp başarıyla tedavi edilebiliyor. Prostat kanserinde 1 dakikalık rektal muayene ve kanda yapılan PSA ölçümü teşhis edilebiliyor."

Mesane kanseri hastalarının doktora başvurmada ilk şikayetinin yüzde 85 oranında idrarda ağrısız kanama olarak öne çıktığını anlatan Doç.Dr. Faruk Yencilek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu takip eden şikayetler enfeksiyonla karıştırılmakla beraber, idrarda yanma ve sık idrara çıkma isteği olarak kendini gösteriyor. Prostat kanserinde, günümüzde kanser taraması daha sık yapıldığından hiçbir belirti yokken hastalığı yakalamak mümkün olabiliyor. Hastalıkta, kesin bir belirti olmamakla birlikte zorlu idrar yapmak, kesik kesik idrar yapma ve sık tuvalete çıkma gibi sıkıntılar görülebiliyor. Prostat kanseri vakalarında en sıkıntılı durum herhangi bir belirti olması durumunda erken evrenin geçirilmiş olmasıdır."

HASTALARA TAVSİYELER
Doç.Dr. Faruk Yencilek, özellikle vurgulanan tarama testlerinde amacın, hastalığın prostatın dışına çıkmadan yakalanmasını sağlamak olduğunu dile getirdi.

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç.Dr. Yencilek, doktordan çekinen hastalara şöyle tavsiyede bulundu: "Doktordan çekinerek sağlıklı olma yolunda yapılan tüm girişimler sağlıksızdır. Hangi test olursa olsun bütün bunların bireysel olarak yorumlanması ve değerlendirilmesi için hekime ihtiyaç vardır. Prostat kanserinde önemli olan hastalığı daha prostatın dışına çıkmadan yakalamaktır. Çünkü erken aşamadaki prostat kanseri ameliyat dışında HIFU gibi farklı yaklaşımlarla da tedavi edilebiliyor."

Doç.Dr. Faruk Yencilek, mesane kanseri için en önemli riskin sigara olduğunu söyledi. Ağır içici olarak adlandırılan ve günde bir paketten fazla sigara içenlerde riskin 5 kat daha yüksek olduğunu anlatan Yencilek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara bırakıldığında mesane kanseri gelişme riski ilk 4 yılda yüzde 30, sonraki 25 yılda yüzde 60 oranında azalır. Ancak, hiçbir zaman sigara içmeyenler seviyesine inmez. Dolayısıyla sigaraya hiç başlamamak en iyi risk azaltıcı yaklaşımdır. Ayrıca kimyasal sanayi çalışanları, kemoterapi kullananlar, radyoterapi görmüş olanlar, uzun süreli taşı olanlar ve uzun süreli sondalı kalanlar da risk grubu içindedir."

POSTAT KANSERİNDEN KORUNMA YOLLARI
Prostat kanserinden korunmak için fazla hayvansal yağ ve kırmızı et tüketilmesinden kaçınmalı ve meyve sebze tüketimi artırılmalıdır. Fazla kalorili fast food beslenme terk edilmeli. Obeziteyle mücadele edilip ideal kiloya spor yaparak düşülmelidir. Mesane kanserinden korunmak için sigara kullanılmamalı ve pasif içici olmamalı. Kimya sanayi çalışanıysak kimyasallardan direk temastan kaçınmak gerekiyor.
Prostat kanserinde en önemli risk grupları genetik, ırk, yaş olarak öne çıkıyor. Birinci derece yakınlarda 1 kişi de prostat kanseri varsa risk 3 kere, 2 yakınında varsa risk 5 kere, 3 yakınında varsa risk 11 kere yüksek oluyor. Yaş ilerledikçe paralel bir şekilde artan prostat kanseri en çok Amerikalılar ve siyah ırklarda görülüyor.