Pedagog Bahar Özateş, çocukların gelişiminde aileye çok fazla rol düştüğünü belirterek, anne ve babalara uyarılarda bulundu. Çocukların da depresyona girebileceğini ve bu durumun değişik şekillerde ortaya çıktığını anlatan Özateş, “Depresyon, çocukta normalinden farklı, gözle görülür duygu durumu bozukluğudur. Normalde sevdiği oyuncaklarla oynamaktan zevk almaz, sevdiği insanlara karşı olan ilgisinde azalmalar olur. Çocuklar genelde okulda yaşadığı arkadaş ilişkilerinden dolayı, öğretmenleriyle adaptasyon sorunu yaşarken ya da anne baba ayrılıkları sonucunda depresyona girebilirler” dedi.

“ÇOCUKLARLA HER ZAMAN İLETİŞİM HALİNDE OLUNMALI”
Çocukların girdiği bunalımı aileleriyle paylaşmak istemediklerini, paylaşınca bir işe yaramayacağını düşündüklerini anlatan Özateş, “Anne ve babalar çocuklarla her zaman bir iletişim halinde olurlarsa o güveni karşı tarafa verirlerse ve o güveni karşı taraftan aynen alırlarsa bu durum hiçbir zaman çocukları depresyona iten nedenler arasında yer almaz. Çünkü çocuklar genelde kendilerini yalnız hissettikleri zaman, ilgi görmedikleri zaman depresyona girerler. Bu durumu düzeltmek için aileye düşen rol çok fazladır. En ufak bir örnek, çocuğa alacağımız tişörtün rengi konusunda kararı çocuğa bırakabiliriz. Bu durumda çocuğun özgüveni gelişecek, ne kadar önemsendiğini hissedecek ve böylece gelişimine katkıda bulunmuş olacağız” diye konuştu.

“BÜYÜYECEĞİNİ DÜŞÜNEREK HAREKET ETMELİYİZ”
Çocuk büyütmenin kolay olmadığını ifade eden Özateş, şunları kaydetti:
“Çocuklarla ilgilenmek kolay değil, onların gelişimini takip etmek hiç kolay değil ama uzman kişilerden alacağımız yardımlarla onların gelişimine katkıda bulunabiliriz. Çünkü onlar her zaman çocuk kalmayacak, onların büyüyeceğini düşünerek hareket edersek onları topluma kazandırabiliriz ve gerçekten sağlıklı birer birey haline getirebiliriz. İnternet üzerinde gördüğümüz bilgileri kendimize empoze ederek uygulamaya çalışırsak bu ters tepebilir. Bunun yerine uzman kişilerden yardım almaktan kaçınmamalıyız.”

“ANNE VE BABALAR TUTARLI OLMALI”
Çocukların depresyona girmemesi için ailede hiçbir zaman tutarsızlık olmaması gerektiğini de dikkat çeken Özateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anne ve babalar her zaman tutarlı olmalı. Olumlu karar alabilirler olumsuz karar alabilirler ama kararlarının ortak olması şart. Tutarlı olmaları çocuk için çok önemli. Çünkü ilerleyen zamanlarda çocuk şöyle bir düşünceye sahip olabilir. Diyebilir ki annem benim istediğim her şeyi yapabilir. Ya da babam benim istediğim her şeyi yapıyor. Bu düşünceye sebebiyet vermemek için kendi aramızda konuşup, iletişimimizi sağlayacağız. Tutarlı bir karar alacağız. Olumlu ya da olumsuz fark etmez bunu da sonradan çocuğa aksettireceğiz. Bunu söylerken de iletişim çok önemli. Bunu çocuğa yapması gereken bir şeymiş gibi davranmak yerine normalde olması gereken bir şeymiş gibi aksettirirsek daha sağlıklı bir sonuçlar alırız. Çocuğun yanında tartışacağımız yerde başka bir yere çekilebiliriz. Karı kocanın birbirine yaptığı göz teması, sert bir bakış bile çocuğu kötü etkileyebilir. Çünkü çocuklar birbirilerine sinirlendikleri zaman ya şiddet uygularlar ya da buna benzer duygusal şiddet uygularlar. Yani bakışlarında bir terslik olur. Örneğin kaşlarını çatarlar. Bu da çocuğun hayata bakış açısını etkiler. Hayata güzel bakamazlar ve hayattan zevk alamazlar. Bu durumda onun depresyona girmesine neden olur. Ayrıca aileler ceza ve ödül yöntemini kullanırken dikkatli olmalılar. Ceza yöntemini kullanırken çocuğu rencide edici ya da aşağılayıcı bir ceza yöntemi kullanmamalılar.”