ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Organ Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Zeki Yılmaz, vatandaşlara organ bağışı çağrısında bulunarak, "Kendinizi organ bekleyen insanların ve yakınlarının yerine koyun, empati yapın" dedi. 2012 yılında organ nakli bekleyip, organ temin edilemediği için hayatını kaybeden hasta sayısının 2 bine yakın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, "Yapılan her organ bağışı 6-7 hastaya hayat veriyor. Bu nedenle halkımız bu konuda duyarlı davranmalıdır. Bağışlanmayan organ toprak oluyor, organ bekleyen hastalar ise ölüyor" diye konuştu.
Kayseri Sağlık Müdürlüğü ve Erciyes Üniversitesi tarafından 'Organ Bağışı Haftası' nedeniyle Kayseripark Alışveriş Merkezi’nde, bağış standı kuruldu. İl Sağlık Müdür Vekili İbrahim Demirel, 3-9 Kasım tarihlerinin Organ Bağışı Haftası olarak belirlendiğini ve bu kapsamda vatandaşları bilgilendirmek için de bazı etkinlikler gerçekleştirdiklerini bu stantla da organ bağışı konusunda kamu bilinci oluşturmak istediklerini söyledi. Daha sonra açıklamalarda bulunan Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Zeki Yılmaz ise organ nakli yetersizliği konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Organ bağışının Türkiye’de çok düşük olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yılmaz, organ bağışını arttırmak için insanların bilinçlenmesi gerektiğini kaydetti.
Organ nakillerindeki en büyük engelin yeterli organın temin edilmemesinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, "Organın kaynağı insandır. İnsanlarımız bu konuda mutlaka bilinçlenmelidir. Çünkü organ satın alınacak bir cihaz ya da ilaç değildir. Organ bağışının artırılması için insanlarımızım empati kurması gerekiyor. Vatandaşlarımız kendilerini organ bağışı bekleyen hastaların ya da hasta yakınlarının yerine koymalıdır. Ancak bu şekilde organ bağışının önemi anlaşılır. İnsanın başına ne geleceği bilinmez, ihtiyacımız olmadan ihtiyacı olanların halini anlamalıyız" dedi.
'ORGAN BAĞIŞI 6-7 HASTAYA HAYAT VERİYOR'
Avrupa ülkesi olan İspanya’da yılda milyon nüfus başına 30 beyin ölümlü hastanın organlarının bağışlandığına ve bu rakamın son verilere göre 35’e çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, "Bu rakam ülkemizde milyon nüfus başına yılda 4. Yani Avrupa’dakinin 9’da 1’i kadar organ bağışı yapılmakta. Bunun yanından Avrupa’da beyin ölümü gerçekleşen 4 kişiden 3 tanesinin organları bağışlanmakta iken bu rakam ülkemizde ne yazık ki, her 4 kişiden 1 olarak karşımıza çıkmakta. Oysa beyin ölümlü bir kişinin bağışlanan organları en az 6-7 kişiye hayat vermektedir. İhtiyacı olanlarda can bulmakta, can vermektedir. Bağışlanmayan organlar da toprak olup, telef olmaktadır" diye konuştu.
2012 yılında organ nakli bekleyip, ancak organ temin edilemediği için kaybedilen hasta sayısının 2 bine yakın olduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, toprak olan organlar nedeniyle, organ bekleyen hastaların kaybedildiğini söyledi.
'KAYSERİ’DE ORGAN BAĞIŞI 20120 YILINDAN SONRA DURDU'
Ülkemizde organ nakli merkezlerinin yanı sıra uzman personel sayısının ve araç- gereç donanımının yeterli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zeki Yılmaz, şunları söyledi:
"Bütün imkanlar mevcut ama organ nakli sayısı az. Çünkü yeterli organ temin edilememekte. Sağlık Bakanlığı bu konuda çaba sarf ediyor. Hatta bunun için özel helikopter ve uçakta tahsis edilmiş durumda. Bu hizmet ile birlikte beyin ölümü gerçekleşen kişinin organları ihtiyacı olan merkezlere ulaştırılıyor. İnsanlarımız da dan bu konuda duyarlı ve hassas davranmalarını ve organ bağışının artmasını umut ediyoruz. Ne yazık ki son yıllarda Kayseri’de de gerekli bağış yapılmıyor. 20 yılı geçen süredir Kayseri’de organ nakli yapılmakta. Ancak 2010 yılına kadar beyin ölümlü hastaların organları bağışlanmaktaydı. 2010 yılından sonra organ bağışı durdu. Komşu illerden yani, Kahramanmaraş, Adana, Mersin gibi illerden yapılan organ bağışları ile Erciyes Üniversitesi’nde ihtiyacı olan hastalar şifa buluyor. Bu sorun sadece Kayseri’nin değil, Türkiye’nin sorunu. Maalesef 81 ilden sadece 30 vilayette organ bağışlanmakta. Beyin ölümlü hastaların organları bağışlanmadığı için ülkemizde yüzde 80 oranında canlıdan organ alınmakta. Böbrek ve karaciğerin bir bölümü gibi. Oyda bunun doğrusu beyin ölümlü hastalardan daha fazla olmalı. Avrupa’da yüzde 80 kadavra yüzde 20 canlıdan nakil yapılmakta. Ülkemizde bu durum tam tersi. Bunun nedenini henüz tam anlamıyla bilmiyoruz."
Organ bağışının dini açıdan da bir sakıncasının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, 1979 yılında Diyanet İşleri Yüksek Din Kurulu’nun aldığı kararı da hatırlatarak, "Alınan o karar gereği bağışın dinen bir sakıncasının olmadığı ortaya konmuştur. Ve organ bağışının caiz olduğu ifade edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanı ve müftülerimiz de bu konuza zaman zaman gerçekleştirilen etkinliklere katılmakta ve toplumu bilgilendirmektedir. Bizler kamuoyunu doğru bilgilendirmek için çaba gösteriyoruz" dedi.