İZMİR İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Bağışı Haftası’nda organ nakli olan kişilerinde katıldığı bir etkinlik düzenledi. Dikili’de 2007 yılında meydana gelen kazada ölen çocukları Burak ve Burcu Yamaç’ın organlarını bağışlayan anne Bedriye Yamaç’ın konuşması duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Yamaç, "Evlat acısı çok zor bir şey ama bir hayat biterken neden bir hayat daha devam etmesin. O yüzden büyük acıya rağmen çocuklarımızın organlarını bağışladık" dedi.
Organ ve Doku Bağışı Haftası’nda Kültürpark İzmir Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan İzmir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bediha Türkyılmaz, görevlerinin organ bağışı farkındalığını oluşturarak umut bekleyenlerin umudu olmak olduğunu söyledi. Organ bağışında en önemli faktörün özenli bir iletişim olduğuna değinen Türkyılmaz, "Organ bağışı konusunda duyarlılığın her geçen gün arttığını görüyoruz. Doğru bilgi doğru iletişimle benimseniyor. Bu gün hastasıyla, hekimiyle, hemşiresiyle, koordinatörlük çalışanıyla organ bağışındaki en önemli faktör, kişiyle kurduğumuz iletişimdir. Bir yandan küçücük bir söz ya da tavır bir çuval inciri berbat edebiliyorken, bir yandan sevecen, samimi, doğru zamanlı bir yaklaşım bir can daha kurtarabiliyor. Bu yüzden ağırlıklı olarak üzerinde durduğumuz bir konu eğitim. Yaptığımız çalışmalar ve eğitimle organ bağışı konusunu arttıracağız" dedi.
'HERKES ORGAN MOZAİĞİNİN İÇİNDE OLSUN'
Organ bağışı ve nakline ilişkin bilgiler veren Ege Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Cüneyt Hoşçoşkun, "Siz organ bağışı kartını doldursanız da aileniz onay vermedikten sonra biz organlarınızı almayız. Ancak aileniz onay verecek ki organlarınızı alabilelim. Kişinin beyin ölümü gerçekleşmeden organlarını kesinlikle almayız. Organ alımı kesinlikle steril ve ameliyathane ortamında yapılır. Nasıl herhangi bir ameliyat bittikten sonra hastanın vücut bütünlüğü bozulmuyorsa, organ nakil ameliyatlarında da öyle yapılmaktadır. Hatta organ nakil ameliyatlarında vücut bütünlüğü ayrı bir özen gösteriyoruz. Organ nakli bir mozaiktir. Hepimizin bu mozaiğinin içinde olması gerekiyor" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, Ege Bölgesi’nin organ bağışına duyarlı bir bölge olduğunu söyledi. Astarcıoğlu, "Ege Bölgesi’nde kadavra donör tespiti sayısı milyon kişi başına 8.1’dir. Bu yüksek bir rakamdır. Duyarlılığın tüm bölge illerimizde artması temennisinde bulunuyoruz" dedi.
DUYGULU ANLAR YAŞANDI
Organ nakli olan kişiler ise yaşadıkları deneyimleri katılımcılar ile paylaşması duygulu anlar yaşanmasına neden oldu. Dikili’de 2007 yılında yaşanan kazanın ardından 5 gün arayla hayatlarını kaybeden oğlu Burak Yamaç (14) ve kızı Burcu Yamaç’ın (22) organlarını bağışlayan anne Bedriye Yamaç’ın (48) konuşması sırasında katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı. Yamaç, "Evlat acısı çok zor bir şey ama bir hayat biterken neden bir hayat daha devam etmesin. O yüzden büyük acıya rağmen çocuklarımızın organlarını bağışladık. Eşim o dönemde çok erdemli bir davranış gösterdi. Bir anne olarak evlatlarımın organlarını belki de bağışlayamazdım. Eşimin davranışından dolayı çok mutluyum. Şu an oğlumun karaciğeri ile yaşayan Emine Hanım da burada. Oğlumun organı ile yaşama tutundu ve torunlarını gördü" dedi.
HERKESİ ORGAN BAĞIŞINA DAVET ETTİLER
Burak Yamaç’ın karaciğeri ile hayata tutunan 52 yaşındaki Emine Göl ise "Yamaç ailesinin çocuklarının karaciğeri ile yaşıyorum. Tam ümidim kesilmişti ki uygun organ bulundu. Keşke çocukları hayatlarını kaybetmesiydi. Ama takdiri ilahi. Organ nakliden sonra hayata bağlandım ve torunlarımı gördüm. Organ bağışından daha büyük bir sevap daha olamaz" diye konuştu.
Yaklaşık bir yıl önce Karaciğer nakli olan Ayşe Tıngaz, öncesinde bir yıl boyunca hastanede kaldığını, organ nakli olduktan sonra yaşama dönerek çok sevdiği kızıyla vakit geçirme imkanı bulduğunu belirtti. Kalp nakli olan 18 yaşındaki Ömer Soylu ise herkesi organ bağışı yapmaya davet etti. Organ bağışı konusunda yasa çıkarılması isteğinde bulundu.
Organ bagışı duyarlılığı için düzenlenen etkinlik, Korneanın Sesi grubunun konseri ile devam etti.