İZMİR'de, akraba evliliği yapan Gaziantepli Zekiye- Mehmet Bayramoğlu çiftinin iki çocuğundan 5 yaşındaki Furkan 3.5 yıl önce annesinin karaciğerinin bir parçasıyla, kız kardeşi 2.5 yaşındaki Nisa ise, balkondan düşüp yaşamını yitiren 5 yaşındaki Önder Yiğit Keser'in bağışlanan karaciğerinin nakledilmesiyle yaşama tutundu.
Amca çocukları olan ev kadını Zekiye Bayramoğlu ile elektrikçi Mehmet Bayramoğlu ilk çocukları Furkan'ı 17 Nisan 2009'da kucaklarına aldı. Anne Bayramoğlu, oğlu daha 15 günlükken beyaz kaka yapınca şüphelendi. Bebek hemen doktora götürüldü. Minik Furkan, Adana'da bir ay hastanede yattı, Ankara'ya gidip gelerek tedavisi 1.5 yıl sürdü, taburcu edildi. Aile Ankara'dan sonra İzmir'e Kent Hastanesi'ne başvurdu.
Karaciğer yetmezliği tanısı konulan Furkan için nakil kararı alındı. Doç. Dr. Murat Kılıç ve Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığındaki Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Prof. Dr. Mehmet Alper, Opr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Dr. Onur Duygu'dan oluşan ekip tarafından anne Zekiye Bayramoğlu'ndan alınan karaciğer parçası, 7 Ekim 2010'da henüz 1.5 yaşında olan oğlu Furkan'a nakledildi.
Başarılı geçen nakil sonrası aile Gaziantep'e döndü. Bayramoğlu çifti 13 Aralık 2011'de dünyaya gelen Nisa ile ikinci çocuk sevinci yaşadı. Ama bu sevinç kısa sürdü. Tecrübeli anne, daha birkaç günlük kızının da beyaz kaka yaptığını görünce, kendilerini iyi şeylerin beklemediğini anladı. Yeniden hastane günleri başladı. Nisa bebek Gaziantep'te, Malatya'da tedavi gördü. Bayramoğlu çifti, Nisa'ya da ağabeyiyle aynı teşhis konulunca, yeniden İzmir'de Kent Hastanesi'ne başvurdu. Nisa'ya da nakil gerektiğini belirten doktorlar verici bulunmasını istedi.
Ailedeki tek uygun kişi anneydi, ancak daha önce oğluna can aşısı olduğu için tekrar donör olması mümkün değildi. Aile akrabaların içinde verici aramayı sürdürdü ama minik Nisa'ya hayat verecek gönüllü, uygun donör bulunamadı. Çiftin tek umudu iki yıl önce kızlarının adını yazdırdıkları kadavra bağış listesiydi. Umutla beklenen telefon geçen 18 Ağustos akşamı geldi. Manisa'nın Turgutlu İlçesi'nde, balkondan düşüp kafa travması geçiren, kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tüm çabalara karşın kurtarılamayan 5 yaşındaki Önder Yiğit Keser'in beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine ailesi organlarını bağışladı. Minik Önder Yiğit'in karaciğeri Kent Hastanesi'ne gönderilirken, nakil adayı minik Nisa da Gaziantep'teki evinden çağrıldı. Geçen 19 Ağustos sabahı hastaneye gelen Nisa bebek, Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığındaki ekip tarafından ameliyata alındı. Nakil başarılı geçerken, Nisa'nın ilk ziyaretçilerinden biri de ağabeyi Furkan oldu.
"BU BAĞIŞ KIZIMIN HAYATINI KURTARDI"
Oğlundan sonra kızının da aynı hastalıktan nakil olmak zorunda kalmasının büyük üzüntüsünü yaşadıklarını belirten anne Bayramoğlu, “İki çocuğumun da aynı hastalıkla doğup, nakil olması anne baba olarak bizleri kahretti. Kızımda daha çaresizlik yaşadık, çünkü canlı donörü yoktu. Babaannesiyle kan grubu uydu ama hepatit B hastası olduğu için olamadı. İki yıldır kadavra listesindeydik, umutlarımız tükeniyordu. Acılı aileye çok teşekkür ederim, Allah onlardan razı olsun. Bu bağış kızımın hayatını kurtardı. Furkan'ın şu anda sağlık durumu iyi. Çok büyük sorunumuz yok, darısı kızımın başına. İki evladımda da aynı şeyleri yaşadım. Normal çocuk gibi her ortama giremiyorlar, güneşe çıkamıyorlar. Hep bir eksik olacak hayatlarında. Şimdiki gençler akraba evliliği yapmasınlar. Biz yaptık, onlar yapmasın. Ne oluyorsa çocuklara oluyor, yazık. Bunların suçları, günahları yok, bizim cezamızı onlar çekiyor" dedi.
"BU BAĞIŞ ÇOK DEĞERLİ"
Öte yandan Furkan ve nisa kardeşlerin yaşadığı durumu “aile kaderi" olarak yorumlayan Prof. Dr. Çiğdem Arıkan şunları söyledi:
“Akraba evliliği olduğu için sorunları da ailesel ilerleyici kolestaz denilen PFIC (progresif familyal intrahepatik kolestaz) hastalığı. Genellikle akraba evlilikleri sonucu oluşan karaciğerdeki safra yapımı, taşınması ile ilgili bozukluklarla karakterize bir hastalık. Sarılık olabiliyor, bazen kaşıntı olabiliyor. Bazen bunların hiçbiri olmadan organ büyüklükleriyle birlikte büyüme- gelişme geriliği olabiliyor. Furkan'da ilk 6 ayda başlayan dalak büyüklüğü ve sonrasında damarın tıkanmasına kadar ilerleyen bir siroz gelişimi vardı. Annesinden nakil yapmıştık. Onunla ilgili çok büyük sıkıntı yok. Kardeşinde de başlangıçta yüksek sarılık düzeyi vardı ama izlemeyi uygun gördük. Zaten ailede verici de olmadığı için aciliyet gerektiren bir durum da yoktu. Sonra organ bağışı olunca ona da karaciğer nakli uygulandı. Gerçekten çok kötü, nakil gerektiren karaciğeri vardı. O yüzden fayda göreceğine inanıyoruz. Akraba evliliği her zaman risk. Bir kişi taşıyıcı olduğu zaman diğeri de taşıyıcısıysa ikisi bir araya geldiği zaman hastalığın ortaya çıkma şansı çok daha fazla oluyor. Bazen anne baba sağlıklı olup akrabalar dışında hiçbir şey olmayıp sonrasında da olan bir takım bozukluklar var ama nadir. Ülkemizde sadece çocuklar için değil erişkinler için de kadavradan bağış çok düşük. Yılda 200 az bir sayı, yüzde biri ancak çocuk bağışı oluyor. Nisa'nın vericisi yoktu. O yüzden bu bağış çok daha değerli, çok daha önemli oldu. Başka şansı da yoktu. Şu an iyi ama izlememiz gerekecek."

FOTOĞRAFLI