İZMİR’de, diyalize mahkum eşlerine kan uyuşmazlığından uygun verici olamayan Mülayim Yücel ile Mehmet Akınsu, 'çapraz böbrek bağışı' ile Salise Yücel ve Zeynep Akınsu’yu makinaya bağımlı olmaktan kurtardı. Çapraz naklin bir araya getirdiği Yücel ve Akunsu aileleri, “Biz artık kardeş olduk, büyük, geniş bir aile olduk. Çok mutluyuz” dedi.
İzmir’in Menderes İlçesi’ne bağlı Tekeli Köyü’nde oturan marangoz Mehmet Akınsu (52) ile evli Zeynep Akınsu (48), 11 yıl önce böbrek yetmezliğine yakalandı. Yıllarca ilaç tedavileri ve diyetle idare eden Zeynep Akınsu, bir yıl önce makineli yaşama mahkum oldu. Haftada üç gün Gaziemir’e diyaliz için gidip gelmeye başlayan ve sağlık durumu da gün geçtikçe kötüleşen Zeynep Akınsu, böbrek nakli olup, normal yaşama dönmek istedi.
Çift, nakil için çeşitli hastanelere gitti, bir hastanede iki kez nakil için hazırlık yapıldı, gerçekleşmedi. Zeynep Akınsu, 4 ay önce İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan tetkiklerde gönüllü canlı verici olmak isteyen eşi Mehmet Akınsu’yla kan gruplarının uymadığı, donör olamayacağı belirlenen Zeynep Akınsu’nun adı, kadavra bekleme listesine yazıldı.
KADERLERİ AYNIYDI
Akınsu çifti gibi kan uyuşmazlığı nedeniyle verici çaresizliğine düşen bir başka çift de Balıkesir’in Bigadiç İlçesi’nde yaşayan böbrek hastası Salise Yücel (43) ile eşi oto elektrikçisi Mülayim Yücel (48) oldu. 16 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi konulan iki çocuk, iki torun sahibi Salise Yücel, iki yıldan bu yana periton diyalizle yaşamını sürdürüyordu. Günde dört kez evde karın diyalizi yapmak zorunda kalan Salise Yücel iki yıl önce yazıldığı kadavra bekleme listesinden de umudunu kesince, İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Sağlığı giderek kötüleşen Salise Yücel’e ilk gönüllü, eşi Mülayim Yücel oldu. Kızı Seher ile oğlu Mehmet de Salise Yücel’e böbrek vermek için sıraya girerken, çift birer küçük çocukları olan evlatlarının donörlüğünü kabul etmedi. Baba Yücel’in de kan uyuşmazlığı yüzünden verici olamayacağı ortaya çıktı. Çift kaderlerine boyun eğdi.
DEĞİŞ TOKUŞLA HAYATLARI DEĞİŞTİ
Yücel çifti Bigadiç’e döndükten bir hafta sonra İzmir Kent Hastanesi’nden arandı. Kendileri gibi kan uyuşmazlığı nedeniyle canlı vericiden nakil gerçekleştirilemeyen bir çift olduğu, 'değiş-tokuş' ile çapraz nakil yapılabileceği bildirildi. Akınsu ve Yücel aileleri birbirleriyle tanışmadan yapılan tetkikler sonucunda Mehmet Akınsu’nun Salise Yücel’e, Mülayim Yücel’in de Zeynep Akınsu’ya böbrek vermeye uygun oldukları belirlendi. Bu durumun bildirildiği iki aile hastanede buluşup tanıştı ve çapraz nakil olmaya karar verdi. Nakil, Opr. Dr. Işık Özgü ve Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu başkanlığındaki ekipler tarafından geçen 14 Mart’ta yan yana ameliyathanelerde gerçekleştirildi.
YOLLARI HASTANEDE KESİŞTİ
Umutlarının tükendiği anda yolları hastanede kesişen Akınsu ve Yücel çifti, “Biz artık kardeş olduk, büyük, geniş bir aile olduk. İki hayat kurtuldu, iki aile kurtuldu, çok mutluyuz” sözleriyle duygularını dile getirdi.
HASTALAR NELER SÖYLEDİ
Böbrek yetmezliği tedavisi görürken 8 yıl önce Tuğba adını verdiği üçüncü çocuğunun dünyaya geldiğini belirten Zeynep Akınsu, “Kızım Emel’in 7 yaşında bir kızı var, 8 yaşında da kardeşi. Kızım çalışıyor, ben ikisine bakmak zorundaydım. Oğlum Uğur üniversite öğrencisi. 8 yaşındaki kızım bile böbreğini vermek istedi. İlk başta eşim verebilir, denildiğinde çok umutluyduk. Olmadı. Umutlarımız tükendiğinde çapraz nakil imdadımıza yetişti. Artık biz bir aileyiz, doktorlarıma da çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
26 yıl önce eşi Zeynep’le kaçarak evlendiklerini, böbreğini değil canını vermeye hazır olduğunu belirten Mehmet Akınsu, “Kadavradan beklemeye kalksayık eşim ölüp giderdi. Bir yerde takas diyeceğimiz organ bağışıyla iki can kurtuldu, biz de iki örnek aile olduk. Eşimi çok seviyorum, hayat vermek çok güzel” dedi.
Özellikle periton diyalizie başladığı iki yıldan bu yana çok kötü günler geçirdiğini belirten Salise Yücel, “16 yıl önce sağ kolum felç oldu, nedenini bulamadılar. Sonrasında ise bademcik iltihabının böbreğimi tuttuğu söylendi. Kendime iyi baktım, ilaçlarımı, diyetimi başarıyla sürdürdüm. Ama iki yıl önce böbreklerim bitti. Günde 4 kez karın diyalizi yapıyordum. Her gece ağlıyordum, ağrılarım çok artmıştı, sapsarı olmuştum. Sosyal yaşam diye bir şey kalmamıştı. Çocuklarım, eşim perişandı. Çocuklarımın da birer küçük çocuğu vardı, hangisin tercih edebilirdim ki! Eşimle kan gruplarımız uyuşmadı. Çok çaresizlik yaşadım. Ancak çapraz nakil bizim için mucize oldu. Benim artık bir abim, bir kardeşim daha var. Eski halime döndüm, makineden kurtuldum” diye konuştu.
Eşine veremediği böbreğiyle Zeynep Yücel’e yeni bir hayatın kapılarını aralayan Mülayim Yücel de çok mutlu olduğunu söyledi. Değiş tokuş usulüyle eşinin de bir başka hastanın da hayatının kurtulduğunu belirten Yücel, “Eşim çok kötü günler geçirdi, çapraz nakille yepyeni bir hayatımız oldu. Bu kardeşlik, dostluk hep sürecek. Artık bizim Tekeli Köyü’nde bir evimiz, onların da Bigadiç’te bir evleri, aileleri var” diyerek duygularını dile getirdi.
İzmir Kent Hastanesi Böbrek Nakli Bölümü Başkanı Opr. Dr. Işık Özgü de “Çapraz nakiller çok sık yapılmıyor. Ancak böyle canlı vericisi olup uygun olmayan vakalarda çapraz nakiller hayat kurtarıyor. Bunda ailelerin anlaşması ve karşılıklı fedakarlık söz konusu. Bu iki ailemizde değiş tokuşla bu nakil gerçekleşti. Bir de böbrek nakillerinde genelde hanımlar beylerine organını verir, daha cesur ve fedakardırlar. Bu kez tam tersi oldu. Bu fedakarlığı, cesareti beyler gösterdi. Hastalarımız da vericileri de çok iyi. Donörleri taburcu ediyoruz. Kısa bir süre sonra da alıcı hastalar taburcu olacak” dedi.

MB(İÖ/AAA)(FOTOĞRAF)