CHP Cezaevi Komisyonu Üyesi milletvekilleri Askeri Casusluk Davası'nda yargılananların yakınları ile birlikte TBMM'de düzenledi. CHP Cezaevi Komisyonu Üyesi Veli Ağababa, "CHP Cezaevi Komisyonu olarak soruyoruz, bir orduda 400 tane casus olur mu, 400 tane casus varsa o ordunun komutanı o koltukta oturur mu?" dedi. Basın toplantısına katılanlar, para sayma makinesi, üzerinde 'pandora', 'para kasası' ve 'ayakkabı kutusu' yazılı kutuları gazetecilere gösterdi.

CHP'li Veli Ağababa, "Bu çelik kasalar, ayakkabı kutuları bu arkadaşların evlerinden çıkmadı, bu arkadaşların evlerinde bir pandora kutusu çıktı. Bu kutunun içinde Türk filmlerinde olduğu gibi aşk var, ıstırap, var, acı var, mezhepçilik var, bir binbaşının eşine olan sevgisi var, asker çocuğunun cezaevindeki babasını beklerken döktüğü gözyaşı var, AK Parti hükümetinin TSK olan nefreti var, mezhebe, memlekete, isme göre fişlemeler var, hard diskler var, sahte dijital veriler var, kendi personeline sahip çıkmayan bir Genelkurmay var. Askeri Casusluk Davası'nda pandora kutusu açıldı içinde askere kumpas çıktı. Bu askerler mahkeme hala devam ederken, suçlu oldukları ispat edilmemişken ordudan resmen emekli edildiler, 14 yaşında girdikleri ordudan atıldılar. CHP Cezaevi Komisyonu olarak soruyoruz, bir orduda 400 tane casus olur mu, 400 tane casus varsa o ordunun komutanı o koltukta oturur mu?" dedi.

Binbaşı Merdin Kışkan'ın annesi Altın Kışkan, "Benim çocuğumu orduya 13 yaşında teslim ettim. Benim oğlumu Merdin isminden dolayı Süryani olup olmadığını sorguladılar. Benim çocuğum başarılı bir subay. Biz 19 aydır yaşamıyoruz, 2 tane torunum var, gözyaşıyla onları büyütmeye çalışıyorum. Biz adalet istiyoruz. Adalet bekliyoruz" dedi.

Pilot Kurmay Yarbay Oğuz Okuyucu'nun eşi Ufuk Okuyucu, "Eşime her gün işe giderken ardından bakardım acaba akşam gelecek mi diye. Dualarla uğurlardır işe. Her telefon geldiğinde eşimin uçağı düştü mü diye düşünürdüm. Eşim bu davadaki diğer subaylar gibi ülkesini, vatanını, tüyü bitmemiş yetimin hakkını her şeyin üzerinde tutan bir subaydır. Eşim ve diğer subaylara casusluk gibi ağır ithamların yapılması kabul edilebilir değildir. Eşlerimiz 19 aydır tek bir gerekçe gösterilmedin tutuklu bulunmaktadırö diye konuştu.

Yüzbaşı Andaç Keskin'in annesi Zerrin Keskin, "Oğlum öğretmen yüzbaşıdır. Öğretmen bir yüzbaşının hiçbir gizli belgeye ulaşması mümkün değildir. Kumpas olduğunu başından beri biliyorlardı ama yine de bize eziyet etmekten geri durmadılar. Vicdanlara seslenmek istiyoruz, bu kumpası kuranları, bizim çocuklarımızı ekmeksiz bırakanları kamu vicdanına, Allah'a havale ediyoruz. Bizim davamızda mezhep ayrılığı var. Biz bu vatana hizmet edemez miyiz, bu vatanı sevemez miyiz? Hakkımızı helal etmiyoruz. Biz çocuklarımızı beden, ruh sağlığı ile geri istiyoruz. Bu kadar eziyet çektikten sonra çocuklarımızın ruh ve beden sağlığını nasıl koruyacağız" dedi.

Kurmay Albay İdris Acartürk'ün eşi Sevda Acartürk, "Suçsuzluğumuzu 19 aydır ispatlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.