MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, hükümetin dış politikasını eleştirdi, “Türkiye kendi milli çıkarlarını korumak yerine, Büyük Ortadoğu projesi çerçevesinde yerine getirilmesi gerekenleri yapıyor” dedi.
Türkiye’nin siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal gündemine dair konuların tartışıldığı Siyaset Akademisi İzmir’de devam ediyor. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin düzenlediği akademinin konuğu olan MHP Grup başkanvekili Oktay Vural, Türk dış politikasının yerel seçimler öncesindeki konumunu değerlendirdi. Dış politika kapsamında diplomatik sahadaki gücün üç temel hedefi olmasının gerektiğini belirten Vural, “Türk dış politikası özellikle bugün Türkiye’yi yöneten iktidarın ülkenin öz çıkarını korumak yerine küreselleşmenin hedeflediği bir Türkiye olmuştur. Bugünkü iktidarın yaptığı değerlendirme, uluslararası standartlarına uygun düzenlenmesi gereken bir ülkedir. İktidarın Türkiye’nin değerlerini korumak değil yıpratma politikası vardır” dedi. “ORTADOĞU’DA ÇIKIŞI OLMAYAN BİR ÜLKE HALİNE GELDİK”
Irak, Suriye, Libya ve Mısır olaylarında dış politikadaki yanlışlıklardan dolayı Ortadoğu’da çıkışı olmayan bir ülke haline geldiklerini söyleyen MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, “Sayın başbakanımız 'Türkiye yeni Irak idealine bağlı' dedi olmadı. Suriye’deki yanlışlıklardan dolayı PYD oluşumu tamamlandı ve bunların hepsi Türkiye için bir yıl önce tehditken, şimdi normal birşeymiş gibi gösteriliyor. Türkiye oradaki oluşumu meşrulaştırdı. Sayın Davutoğlu “Suriye’nin kuzeyindeki özerkliğe karşı değiliz' dedi. Bir yıl içinde fikir değişti. Bunları anlamak çok güç. Terör örgütünün silahları ile birlikte varlığını kabul etmek bile Türkiye’nin bu konuda malesef uluslararası güçlerin kontrolüne veren bir devlet haline gelmesini sağladı. Yakın coğrafya ile ilişkilerin artmasını biz doğru buluyoruz. Ama vatandaşlarımızın menfaatleri açısından Türkiye’nin bu politikası yanlış. Afrika’ya açılma politikası olumlu bir politikaydı ama şimdi Türkiye Ortadoğu'da çıkışı olmayan bir ülke haline geldi. Suriye ile Irak, Mısır ile problem bu da ciddi bir problem” diye konuştu.
DIŞ POLİTİKA TEK MERKEZLİ
Türkiye’nin dış politikada Amerika ile tek merkezli gidildiğini savunan Vural, ülkenin dış politikasının çok merkezli olması gerektiğini söyledi. Tek kutuplu bir merkezin hedefini kolaylaştırma adına çalışıldığını iddia eden Vural, "Cumhurbaşkanının konuşmasına istinaden Suriye'de bir iç savaştan bahsediliyor. Türkiye bu iç savaşın tarafı haline geldi. Türkiye’nin tek merkezden komuta kontrol modeliyle 'bunu yapın' diyorlar. Türkiye de yapıyor. Büyük Ortadoğu projesinde çerçevesinde yerine getirilmesi gerekeni yapıyorlar. Milli devlet anlayışını ortadan kaldırmak istiyorlar. Tek kutuplu bir dünya konsepti ortaya çıktı” dedi.
DIŞARDAKİ POLİTİKA İÇ POLİTİKAYI ETKİLİYOR
Dış politikadaki yanlışların iç politikayı etkilediğini belirten Vural, “Dış politika etnik ve mezhebe dayalı. Milli devlet fikri bağımsızlığa dayalı devlet fikrinin çözümlenmesi ve dış politikası ile iç politikasıyla aynı eksende oturması lazım. Dışı da içerisi de Türkiye’nin cumhuriyetle kurulan temel yapılanmayı tehditlerle karşılaşacak duruma gelmiştir. Bağımsız bir politika uygulamıyor. Kendi uluslararası sorunlarımızı ve menfaatlerimizi düşünmüyoruz. Dışardaki politika iç politikamızı çok net şekilde etkileyecek bir hale gelmiştir. Milli ve üniter devlet yapısından vazgeçmeye başladı” dedi.
SURİYE’DE YANLIŞ YAPILDI
Suriye’den Türkiye’ye giriş yapan mülteciler için yanlış planlama olduğunu belirten Oktay Vural, “Zamanında Gürcistan ve Irak’tan Türkiye’ye mülteciler geldi. Hatay’da Akçakale’de yaşanan kavgaları biliyor musunuz? Ben diyorum ki toplumsal ve sosyoekonomik problem haline gelmeden bu sorunu çözmek lazım. Kapılar açılmasın diyen yok ama yanlış politika yüzünden bunun toplum yapısı içinde yaşattığı huzursuzluklar var. Elini sallayan gelsin yani. Uyuşturucu satıcısı, terörist ve akaryakıt kaçakçısı hepsi gelsin o zaman. Bunların hepsinin topluma bir maliyet olarak gittiğini ve bunun önlenemediğini belirtiyorum. Partilerimiz ayrı vicdanımız aynı olması lazım. Vicdanlarda bölünme olur mu?” dedi.