ŞANLIURFA’da, 'Fikir Masası Platformu' tarafından düzenlenen 'Demokrasi Paketi ve Barış Süreci' konulu panelde konuşan 23'üncü dönem BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, 12 Eylül Davası'nda yargılanan eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in müebbet cezası alacağını tahmin ettiğini belirterek, "12 Eylül davası sürüyor. 27 Aralık'ta Kenan Evren, tahminim ağırlaştırılmış müebbet cezaya çarptırılacak" dedi.
Fikir Masası Platformu tarafından El Ruha Otel'de düzenlenen ve moderatörlüğünü Şanlıurfa Baro Başkanı Avukat Ali Fuat Bucak’ın yaptığı 'Demokrasi Paketi ve Barış Süreci' konulu panele, 23'üncü dönem BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Gazeteci Yazar Bejan Matur, Sosyolog Prof. Dr. Mesut Yeğen, Gazeteci Yazar Mehmet Altan ve avukatlar ile vatandaşlar katıldı. Panelde ilk olarak konuşan Ufuk Uras, 2014 yılının atılacak adımlar doğrultusunda barış yılı olacağına inandıklarını belirterek, "En ufak bir şüphem yok 2014 yılı bir barış yılı olacaktır" dedi.
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve Şivan Perver’in Diyarbakır ziyaretini değerlendiren Ufuk Uras, ziyareti son derece olumlu bulduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Başbakanın katıldığı buluşmayı simgesel olarak önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün bunların da bizim sayısız yaptığımız mücadelenin de bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Önemli olan hızlandırılmış adımlar atmak. Fikirlerden çok zikirlere bakmak yani somut adımlarla taçlanıp taçlanmadığına bakmamız gerekiyor. Atılan adımların seçim yatırımı olup olmadığının hiç bir önemi yok. Çünkü seçimler attığınız adımların test edildiği yerdir. Keşke herkes seçim yatırımı yapsa. Problem biraz Adalet ve Kalkınma Partisinin tek kale maç yapmasıdır."
KENAN EVREN MÜEBBET CEZA ALACAK
12 Eylül davasında yargılanan eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ağırlaştırılmış müebbet cezaya çarptırılacağını tahmin ettiğini belirten Ufuk Uras, "Dün Seyit Rıza’nın ölüm yıldönümüydü. Mecliste ana muhalefet partisinin grup başkanvekilinin Seyit Rıza’nın itibari var mı ki; itibarını geri verelim dediği bir ana muhalefetle karşı karşıya olduğumuz için biz şimdi bir üçüncü yol olarak HDP’yi örgütledik. HDP üzerinden hareket etmenin Adalet ve Kalkınma Partisini de zorlayacağını düşünüyoruz. 12 Eylül rejiminden kopmanın yolu tek başına yasalarda değil. Sivil itaatsizlikleri politik itaatsizliğe dönüştürmek. 12 Eylül davası sürüyor. 27 Aralık’ta Kenan Evren, tahminim ağırlaştırılmış müebbet cezaya çarptırılacak" dedi.
Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ve cezasını İmralı adasında çeken terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile devlet arasında yapılan görüşmelerin siyasileştirilmesi gerektiğine değinen Uras, "Süreci derinleştirmek acısından İmralı görüşmelerinin MİT eksenli bir görüşmeden çıkarılıp derhal siyasileştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
MATUR: KAYGIYLA HAZIRLANAN BİR PAKET VAR
Her kesimden demokratikleşmeye destek verildiğini konuşmasında belirten Bejan Matur ise, "Sorunlar belli akil adamlar oluşturuldu ve bölge bölge dolaşarak sorunları dinleyip, listeler çıkardılar. Maddeler halinde yazdılar ve bu listeler Başbakana gitti. Başbakan neticede bir paket açıkladı. Büyük bir tantanayla. Ben şöyle düşünüyorum. Bizim ve merkezde olanların bildiği talepler başbakana gitmiştir. Ama Başbakan çok büyük bir oyun kurucu, iddialı bir siyasetçi olduğu için her halde eline kalemi alıp şu olmaz bu olmaz şunu yaparsam Kütahya’dan oy kaybederim. Bunu yaparsam bilmem nerede şu olur düşüncesiyle tamamen seçim ve siyaset endeksli bir kaygıyla geriye kırpılmış 3-5 paketten bize duyurulan maddeyi bıraktı. Umuyoruz devamı gelir diye düşünüyorum" dedi.
DEVLET ÖCALAN VE PKK’NIN KARA KAŞINA, KARA GÖZÜNE HAYRAN DEĞİL
Konuşmasında müzakere sürecine de değinen Matur, "Müzakere süreci başlarken tabi ne zaman başladığını hiç birimiz bilmiyoruz. Müzakere süreci Başbakan ile başlamadı. Emre Taner’in projesi bu çünkü devletin o derin aklını yöneten belirleyen stratejilerini oluşturan insanlar Ortadoğu’daki kıpırdamayı çok erken hissettiler. Araplar’da daha somut olarak gördüğümüz Arap Baharı denilen adına bir biçimde bu tarafa da gelecekti yansıyacaktı. Bugün Rojova da olan o zaten Irakta olan yapılanmayı hepiniz biliyorsunuz. Devlet gidişatı gördüğü için başından itibaren bir biçimde kontrol etme ihtiyacı duydu yoksa Öcalan’ın ya da PKK’nın karakaşına, kara gözüne hayran olduğu için değil. Bir tür mecburiyetle müzakere ihtiyacı duydu ve bu müzakereler devam ediyor devam etmiyor bilmiyoruz şu anda. Kapalı kapılar ardında ne tür pazarlıklar yapılıyor tabiki bilemiyoruz. Bizde devleti Rumi tabiri var. Yani Bizans Devleti kavramı var. Kürtler devlete güvenmezler. Ne zaman o güveni duymuşlarsa güvenleri sarsılmıştır. Şeyh Sait ve Seyit Rıza da öyledir. Bu günde hala bu korku var" diye konuştu.
Ana dilde eğitimle ilgili de konuşan Matur şunları söyledi: "Ana dilde eğitim bunu devlet bilmiyor değildir tabiki biliyor. Muhtemelen bir pazarlık kozu olarak bunu bekletmeyi tercih ediyorlar. Bana göre şunu düşünüyor; baştakiler ben ana dili kamu okullarında veririm sende silahını bırak. Her halde böyle bir pazarlık kozu olarak biraz daha erteleyip o kozu kullanmak üzere bir stratejiyle erteliyor. Yoksa bunu ertelemenin insani ve ahlaki hiç bir tarafı yok."
Gazeteci Yazar Mehmet Altan ise, Türkiye’de siyasi gündemin sürekli değiştiğini ve iktidarın gündemi belirlediğini söyledi.