ANKARA, () - CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi Marmara Üniversitesinde bazı öğretim görevlileri hakkında açılan, sendikal hakları tehdit eden, öğrencileri 'sağcı-solcu' diye ayrıştıran soruşturmalar olduğu iddialarını yazılı bir önergeyle Meclis gündemine taşıdı.

Çelebi'nin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM'ye sunduğu soru önergesi şöyle; "Marmara Üniversitesi yönetimi, bazı öğretim elemanları ve idari çalışanları hakkında soruşturmalar açarak, akademik ve sendikal özgürlükleri tehdit eden bir yönelime girmiştir. Soruşturmaların içeriğinden gerekçelerine, söz konusu iddialarda öne sürülen delillerden tanıklıklara kadar her noktada hukuk ayaklar altına alınmıştır. Soruşturmalardaki keyfilik, uydurma gerekçeler, ithamlar insan aklıyla adeta dalga geçen niteliktedir. Bu soruşturma, özgürlüğün ve bilimin yuvası olmasını beklediğimiz üniversitelerin geldiği noktayı ortaya koyması bakımından ibret vericidir. Geldiğimiz noktada ne yazık ki disiplin cezalarının bir caydırma, öç alma ve mimleme aracı olarak kullanıldığı Marmara Üniversitesi'nde son dönemde yaşananlar, ülkenin kamusal alanlarının nasıl bir mayın tarlasına döndüğünü ve bu alanda bulunanların nasıl hareketsiz ve tepkisiz kalmaya zorlandığını gösteriyor. Birçok araştırma görevlisine psikolojik taciz (mobbing) uygulanıyor, çok sıradan nedenlerle soruşturmalar açılıyor, KESK'in çağrısı ile greve katılan akademisyenler işten çıkartılmak isteniyor. Son olarak, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde çalışan beş araştırma görevlisi hakkında “olaylara karışmakö gibi muğlâk bir iddia ile soruşturma açıldı. Soruşturma, iki araştırma görevlisinin, Eren Paydaş ve Tolga Şirin'in dosyalarının 'kamu görevinden çıkarma' istemiyle YÖK'e gönderilmesiyle sonuçlandı. Bu öğretim elemanlarının olaylarla bir ilişkileri olmadı kamera kayıtlarıyla ispatlanmasına rağmen 'kamu görevinden çıkarma' gibi ağır bir cezaya çarptırılmak istenmeleri ülkemizde hukuk konusundaki keyfiliğin artık kamusal alanlara da sirayet ettiğinin açık bir göstergesi olmuştur."

"Bu nedenle;

1- İsnat edilen suçlara ve verilen cezalar hangi hukuki gerekçelere dayandırılmıştır?

2- Soruşturma sonucunda cezaya konu olan fiiller arasında "Solcu öğrencilerle görüşmek" eylemi gerekçe gösterilmiştir. Öğretim elemanlarının öğrencileriyle görüşmesi suç mudur? Öğretim elemanları hangi görüşlere mensup öğrencilerle görüşebilirler?

3- Öğrencilerin solcu-sağcı diye sınıflandırılması, bu ifadelerin bir üniversite yönetiminin soruşturma dosyasında geçmesi ayırımcılık değil midir?

4- Hangi öğrencilerin solcu hangilerinin sağcı olduğunun nereden ve nasıl bilinmektedir?

5- Öğrencilerin sağcı veya solcu diye sınıflandırılması bir fişleme değil midir?

6- Üniversitelerdeki fişleme iddialarıyla ilgili yürüttüğünüz bir soruşturma faaliyeti var mıdır?

7-Marmara Üniversitesinin adının son zamanlarda yürüttüğü akademik ve bilimsel faaliyetlerle değil de aldığı antidemokratik ve ayrımcı politik tavırları ile anılmasını Bakanlığınız dikkate alıp bir soruşturma faaliyeti yürütmüş müdür?

8- Üniversite yönetimin hiçbir maddi ispat dayanağı olmaksızın öğretim elemanlarını hedef alan bu soruşturmaların yoğunlaşmasının sebebi nedir?"

() (MV)