SAADET Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın 'askere kumpas kurulduğu' yönündeki açıklamasıyla ilgili, "Korkunç bir ifade bu. Eğer doğru ise elbette o yargılamanın yeniden yapılması lazım. Doğru değilse o başdanışmanın ordan bir an önce uzaklaştırılması lazım" dedi.
SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, Belediye Başkan adaylarını açıklamak için geldiği Kayseri’de Ticaret Odası'nı ziyaret etti. KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’a hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu belirten Karamollaoğlu, üretken insan ve müteşebbislerin ülke ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı.
BAŞ KESTİREN DEĞİL SAVAŞ DURDURAN ÜSLUPTAN YANAYIZ
SP’nin ekonomiyi çok önemsediğini ancak insanın daha da önemli olduğunu anlatan Kamalak, "Sanayi, teknoloji, önemlidir. Ama ekonomi her şey değil, aslolan insan unsurudur. Bunun için de barışçı bir dil diyoruz, kırmadan dökmeden. Hepimizin bu ülkenin insanları olduğumuzu unutmadan yapıcı kardeşlik diliyle yaklaşmamız lazım. Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. ‘Söz ola durdura savaşı, söz ola kestire başı’ Milli görüş olarak baş kestiren üsluptan yana değil, savaş durduran üsluptan yanayız" diye konuştu.
KTO ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kamalak, Başbakan’ın başdanışmanının ‘Kumpas’ açıklaması ve Genelkurmay’ın Ergenekon yargılamasının yeniden yapılmasını istemesini şöyle değerlendirdi:
"Buraya gelirken Temel beye (Karamollaoğlu) Sivaslı şair Ruhsati’nin sözünü hatırlattım. Şair, 'Öyle bir vakte erişti ki günümüz, yiğit belli değil mert belli değil' diyor. Öyle bir ortama geldik ki ne doğru ne yanlış seçemez olduk. Bu devlet çarkı bakımından son derece üzücü bir durum. Gerçekten bugün mahkemelerden şüphe eder hale geldik. Hükümet vasıtasıyla Başbakanımızın başdanışmanı Kumpastan bahsetti. Sıradan bir insan değil bu. Milli Türk ordusuna karşı kumpas kurulduğunu ifade etti. Korkunç bir ifade bu. Eğer doğru ise, elbette o yargılamanın yapılması lazım. Doğru değilse o başdanışmanın ordan bir an önce uzaklaştırılması lazım. Devlet adamı böyle gelişi güzel söz söyleyemez. Bir de 'Devlet içinde paralel yapılanma' denildi. O zaman, kim devletin polisi, kim çete üyesi, kim hakim, kim çete mensubu. Bunları ben ayırt edemem, o zaman kime güveneceğim. Şuan yargı kararları şüpheli hale geldi. İçerdeki siz, ben ya da yakınımız da olabilirdi. Mahkemeye güvenmiyorsam, güvenli mekanizmaları harekete geçirmemiz lazım. Beğeniriz beğenmeyiz, takdir ederiz etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti, Devletinin en yetkili mahkemesi Anayasa mahkemesi. Anayasa’nin 153’ncü maddesine göre Anayasa mahkemesi kararları herkes için bağlayıcıdır. Anayasa’ya bu yetkiyi verdiğimize göre onun kararlarına da saygı duymamız lazım."
SP Başkanı Mustafa Kamalak ve Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, daha sonra Baro Başkanı Fevzi Konaç’ı ziyaret etti.