İstanbul’daki terör saldırılarına ilişkin olarak ortak bir bildiri çağrısında bulunan Sırrı Süreyya Önder, şunları söyledi:
NEREDEN GELMİŞ OLURSA OLSUN, BU SALDIRIYI KINIYORUZ
"Hayatını kaybeden gerek polis, gerek sivil bütün yurttaşlarımıza rahmet, yaralılara da acil şifa diliyoruz. Nereden gelmiş olursa olsun, hangi el tarafından yapılmış olursa olsun bu saldırıyı kınadığımızı belirtmek istiyorum.
ORTAK BİLDİRİ HAZIRLAMA ARAYIŞI İÇİNDEYİZ, BURADAN BAŞLAYABİLİRİZ
Biz 4 siyasal partiden arkadaşlar bu gelişmeye karşı ortak bildiri hazırlama arayışı içindeyiz. Buradan başlayabiliriz. Herkesin siyasal perspektifi var, herkesin olayları yorumlayış biçimi var. Ama reddedebileceğimiz mekanikler karşısında bir araya geleceğimizi, düşmanlaştırıcı, ayrımcı, kutuplaştırıcı bir dil kullanmayacağımızı söylemekle başlayabiliriz. Bu ülkenin yitip giden her canı, bizim noksanlığımızdır. Kalp ve vicdan taşıma hususunda hiçbirimiz diğerimizden geride değiliz. Kastettiğimiz, başka bir çözüm bulunması gerekliliğidir. Görünen o ki bunun üstünde bir yaklaşıma ihtiyaç var.
EN KÖTÜ BARIŞ HALİ SAVAŞTAN İYİDİR
En kötü barış hali savaştan iyidir. Giden, canlarımızdır! Bu meclis inisiyatif geliştirebilir. Bizi kuvvetlendirecek olan, bu saldırılara karşı en korunaklı zırh demokratik zırhtır. Demokratik alanın genişlemesi; ülkenin bir “hamuşan kabristanına” dönmemesi, konuşandan korkmamamız gerekiyor. Yoksa “hamuşan” ve “kabristan” neredeyse eş anlamlı; susmak ölmek demektir.
YENİDEN TECRÜBE ETME LÜKSÜMÜZ YOK, ZAMAN KAYIP GİDİYOR
Bunları her seferinde yeniden tecrübe etme lüksümüz yok. Zaman elimizden kayıp gidiyor. Karpuz kesmekle yürek soğumaz. Biz bunun ötesinde bir şeyler yapmakla mükellefiz. Bu şekilde gerçekleşecek her şeye katkı sunmaktan onur duyarız."
Sırrı Süreyya Önder terörü kınadığını söyledi
(Sırrı Süreyya Önder, canlı yayında "Ben PKK ile görüşen bir insanım. Kandil'e gidiyorum, geliyorum" demişti.)