Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ile birlikte Diyarbakır’da Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki sivil toplum kuruluşları (STK) ve meslek odaları ile bir araya geldi. Bölgeden 193 STK’nın ve odanın davet edildiği toplantıya 183 STK ve oda temsilcisi iştirak etti.

Diyarbakır'da bir otelde gerçekleşen toplantıya HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DTK Eş Başkanları Selma Irmak ile Hatip Dicle, HDP milletvekilleri ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk katıldı.

“SİLAHLAR KONUŞTUKÇA SİVİL HALKIN SESİ KISILACAK”

Toplantıdan önce basınla bir araya gelen HDP ve DTK heyeti açıklamalarda bulundu. Toplantıda açıklama yapan HDP Eş Başkanı Demirtaş konuşmalarında son yaşanan sürece değindi. Yaşanan sürecin Türkiye’deki bütün halklara zarar verdiğini söyleyen Demirtaş, Suriye gibi olmak istemediklerini ifade etti. Türkiye’de her dinden, her dilden, her kültürden insan olduğunu ve bu insanların bu zamana kadar bir arada yaşadığını, bundan sonra da bir arada yaşamaya devam etmek istediklerini aktaran Demirtaş, HDP olarak tüm bu halkların partisi olduklarını belirtti. Ülkede kurulamayan hükümet ile ilgili de konuşan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Demirtaş, 2023 hedeflerinden söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2023 hedeflerini beraber gerçekleştirmeyi teklif etti. Bir an önce silahlı ortamın son bulması gerektiği mesajını veren Demirtaş, parti olarak çözüm sürecini sonuna kadar destekledikleri mesajını verdi. Demirtaş, “Türkiye’nin 81 vilayetinde yaşayan bütün halklar bilmeli ki HDP tamamen bir halk partisidir. Gücünü halktan alır. Ne silaha dayanır ne şiddete dayanır. Şiddet ve silahla aramıza koyduğumuz net mesafenin göstergesidir HDP’deki varlığımız. HDP’de siyaset yapıyor olmamız zaten silah ve şiddetle aramıza koyduğumuz mesafeden dolayıdır. HDP’nin tercihi Türkiye’de bütün inançların, kültürlerin, kimliklerin birlikte yaşamasından yanadır. Bunun da yolu Dolmabahçe mutabakatındaki sürece dönmektir. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda eğer inisiyatif alacaksa Türkiye’yi bütün bu kırılma süreçlerinden çevirebilir. Ortadoğu’nun kan gölüne, kan deryasına döndüğü şu saatlerde bir Cumhurbaşkanı’nın yapacağı şey, niye ‘seni başkan yaptırmayacağız’ dediniz ve niye böyle yaptığınıza takılmak yerine mevcut durumu doğrultmaktır. Bizler barış sürecinin, çözüm sürecinin tüm gücümüzle arkasında olacağız. Bugün şu saatte kaldığımız yerden devam edelim denirse ki denilebilir hepimiz bu sürecin arkasında olacağız. Dün ne demiştik dün ne yapmıştık buna bakmayacağız. En acil şey barış ihtiyacıdır ve derhal ellerin tetikten çekilmesidir. Ölümleri durdurmamız lazım. Bu ölüm kan siyasetinin içinde sivillerin sesi her gün her dakika kısılacaktır” ifadelerini kullandı.

“TÜRK VE KÜRT ANNELERİNİN FERYAT FİGANLARININ DİNMESİ İÇİN OPERASYONLARA SON VERİLMELİ”

Toplantıda konuşan DTK Eş Başkanı Selma Irmak ise, barış ve müzakere sürecinin zor günlerden geçtiğini ve bundan da endişe duyduklarını ifade etti. Irmak, ülkenin yeniden 1990’lara dönme ihtimalinin konuşulduğunu aktardı. Kürt ve Türk halkının savaş istemediğini ve savaşa geçit vermeyeceğini vurgulayan Irmak, barış ve müzakerede ısrarcı olacaklarının altını çizdi. Irmak, barış çağrılarını yineleyerek, “Türkiye’nin daha fazla batağa sürüklenmemesi için, daha fazla gözyaşının dökülmemesi, asker, polis ve gerillanın daha hayatının kaybetmemesi, Türk ve Kürt annelerinin daha fazla gözyaşı dökmemesi ve feryat figanlarının dinmesi için çağrımızı yapıyoruz. Operasyonlara mutlaka son vermeli, müzakerelere Dolmabahçe deklarasyonuna dönülmelidir” ifadelerini kullandı.