MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topcu, komisyondan geçen HSYK kanun teklifinin mecliste kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sağduyusuna güvendiklerini söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Zühal Topcu, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile birlikte partisinin Kahramanmaraş merkez 12 Şubat İlçesi'nin seçim bürosunun açılışına katıldı. MHP İl Başkanı Mustafa Bastırmacı ile davul ve zurna eşliğinde kalabalık partili grubu tarafından karşılanan Topcu, partililere hitap etti.
Türk milliyetçiliğinin ayaklar altına alındığını ileri süren Bastırmacı, "Dağlarımızda 'Ne mutlu Türküm diyene' yazan yazılardan utanılıyor. Türk milliyetçiliği artık ayaklar altına alınıyor. Türk bayrakları artık direklerden indiriliyor. Şimdi böyle olduğunda artık cevabının vermemiz lazım. MHP olarak diyoruz ki; Türk bayraklarını tekrar o direklere dikerken Milliyetçi Hareket'in 3 hilaliyle beraber dikmemiz lazım. Türk bayrağını her bir metresine dikmek için, tekrar bütün dağlara 'Ne mutlu Türküm' diye yazmak için kurumların başına 'T.C.'yi yazdırmak için kapıları çalacağız, oylarımızı isteyeceğiz ve burada bulunan gençlerimize, bozkurtlarımıza, asenalarımıza, ülkemize gönül rahatlığıyla teslim etmek için artık adımımızı atıyor, harekete geçiyoruz. Yolunuz bahtınız açık olsun" dedi.
Topcu, daha sonra partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısının yapıldığı Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluğa yönelik operasyon şeklinin uluslararası güçlerin iktidara yönelik komplosu olarak gösterildiğini öne süren Topcu, Başbakan Erdoğan'ı diktatörlükle suçladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uzun soluklu iktidarda kalmak isteyenler, diktatörce davranış ve tutumlara yöneliyorlar. Bunun artık uygulamalarını görebiliyoruz. İlk adımlarına baktığımızda 2010 yılındaki referandumu örnek verebiliriz. Çünkü biliyorsunuz 'güçler ayrılığı' ilkesinden hareket edildiğinde en azından yasama, yargı ve yürütmenin kendi özerk alanları var. Ona uygun davranmak gerekirken ama bir bakıyoruz ki artık AK Parti iktidarında bu yetmez ama evet referandum olayında gizlenen bir takım oyunlar çok daha bariz şekilde ortaya çıktı. Kendi içlerinde anlaşamadılar, kendi içlerindeki kavgalar, kendi içlerinde kurdukları oyun kendilerini vurdu. Bunun için şu anda da HSYK'da da yeni bir yapılanmayı sürdürüyorlar. Yasa biliyorsunuz komisyondan geçti, meclise geliyor. Aslında buradan baktığımızda; yasama Tayyip Erdoğan'dan, yürütme Tayyip Erdoğan'dan, şu andan itibaren artık o da meclisten geçerse yargı da Tayyip Erdoğan'da olacak ki diktatörlüğün adımlarını da atmış olacak. Ama biz de bir muhalefet partisi olarak Cumhurbaşkanı Gül'ün sağduyusuna güveniyoruz. Bunu da belirtmemiz gerekiyor."
Topcu, yolsuzluk yaptıkları iddia edilen bakan çocuklarının yeni yasalarla veya yargılanmadan aklanamayacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu diktatörlüğü sağlamak ve açıklarının ortaya çıkamaması için stratejik noktalardaki, daha önce kendilerinin atadığı insanları tekrar görevden alıyorlar. Biz de diyoruz ki; yargıya güven. Bu ülkenin yargısına ve polislerine güvenmek lazım. Onun için eğer kendi çocuğunuza ve bakan çocuklarına güveniliyorsa yargıya bırakın yargı yapsın. Bunların suçsuzluğunu aklasın, ondan sonra alınları ak şekilde toplum içerisinde gezsinler. Kendi arabalarında gezdirerek bu şekilde çocuklarınızı aklayamazsınız. Yeni yasalar çıkararak çocuklarınızı aklayamazsınız, vicdanlarda aklanmaz. Şu anda aklanmış gibi gösterebilirsiniz yasalarla, bilmem soruşturmayı davete dönüştürebilirsiniz ama hiçbir zaman Türkiye'deki bu milletin vicdanından aklanamazsınız. Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi 'Nereye giderlerse gitsinler, bunlar gelip gerçekten Türkiye'nin bağımsız mahkemelerinde sorgulanması gerekiyor."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Benim evlatlarımdan biri yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim' sözlerini hatırlatan Topcu, "Biz de diyoruz ki; o zaman MHP olarak bunların terbiyesini biz veririz. Gerçekten Türk milletinin ve İslam inancının temel değerleriyle nasıl evlat yetiştirilir biz bunları yaparız. Onu da söyleyelim" diyerek kararı açıklanan şike davasıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Tabi şimdi bir Yargıtay kararı var verilen. Tanınama gibi bir şey yok, yargı gücü de ellerinde. Ama tabi ki bir üst mahkeme de var, onlara kadar gidilip sonucun görülmesi lazım. Ama bu iktidar artık güvenirliğini ve geçerliliğini yitirdi" şeklinde konuştu.